13 Nisan 2015 01:00

Kadınların seçim sözü

Kadınların seçim sözü

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Seçimlere yaklaşırken en çok dillendirilen meselelerden birinin “kadın adaylar” olması pek de şaşırtıcı değildi, ne de olsa 12 yılı geride bırakan AKP iktidarının özellikle son döneminin en ayırt edici özelliklerinden biri kadınlara yönelik saldırılardı. Etkiye tepki…  
Kadınlara dönük saldırıların ve kadın mücadelesinin bu kadar yoğun olduğu, kadınların her alanda varlığının neleri değiştirmeye kadir olduğunun ispatlandığı bu süreçte partilere önceki yıllara göre daha çok kadın, aday adayı olarak başvurdu. Demek ki “erkek işi” olarak gösterilen ve kadınların önüne türlü görünür-görünmez engellerin çıkarıldığı arenaya her şeye rağmen girmek isteyen, “yettiniz gari” diyen çok kadın vardı. Partilerin kimisi de listelerinde “kadın devrimi” yaşanacağını her fırsatta dile getirerek sanki seçilebilir sıradan çokça kadın aday göstereceklermiş gibi caka sattı.
Aday listeleri açıklanınca bir vaveyla koptu, küçücük rakamlar abartıldı, “1935’ten sonra parlamentoda en geniş kadın temsili olacak” diye haberler yapıldı. En yüksek kadın aday oranı yüzde 48’le HDP’de. CHP, yüzde 33 kota gereğini bile yerine getiremedi. AKP ve MHP’deki rakamları söylemeye bile değmez! Yani 8 Haziran’da mecliste bugünkü yüzde 14’lük kadın oranından belki birkaç puan fazlasını göreceğiz, abartılan bu!
Tabi ki kaç kadının aday gösterildiği, kadınların meclisteki sözünün ve fikrinin garanti altına alınması açısından önemli, lakin kim bu kadınlar? Nereden gelirler, ne yaparlar, gerçekten “kadınların” temsilcisi midirler, asıl mesele bu. HDP’nin listesini ayırt edici kılan en önemli yanlardan biri eşit temsil oranına çok yaklaşmış olmasıysa bir diğeri de listedeki kadınların kadın mücadelesi içinden gelmeleri, deneyimlerini hak ve eşitlik mücadelesinden edinmeleri.
Kadın hareketi içinde de bu seçimlerin kadınların geleceği açısından ne kadar önemli olduğuna dair tartışmalar sürüyor. Hatta daha önce hiç olmadığı kadar çok foruma, tartışmaya, ortak hareket etme çabasına konu oluyor “hangi parti” sorusu. Sözlerinin sadece “kadınları ilgilendirdiği” düşünülen alanlara sıkıştırılmasına izin vermeyen, memleketin hali ahvaline dair yaşanan ne varsa ele alan, siyaset ve ifade alanının kısıtlanmasının en çok kadınların sözünü değersizleştirdiğini, kadınların hayatına kast edilmesini beraberinde getirdiğini söyleyen kadınların açıklamaları da ardı ardına geliyor.
Açıklamalardan biri pek çok kadın örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu Kadın Koalisyonu’ndan: “Eşitlik mücadelesinde sesimizi, sözümüzü bizimle birlikte haykıran, hayata geçirenlerden yana olacağız. Bundan böyle kadın erkek eşitliğini öncelikli hedefi haline getirmeyen hiçbir partiye oy vermeyeceğiz! Eşitliğin gerçekleşmesini engelleyecek söylem ve uygulamalardan vazgeçmeyen adaylar ve partiler bizden oy beklemesin! Feministleri ve muhalif kadın örgütlerini hedef alanlar, dışlayanlar, size verecek oyumuz yok! Örgütlenme ve ifade özgürlüğünü, gösteri hakkını engelleyen, güvenliğimizi polisin insafına bırakan İç Güvenlik Yasasını destekleyenler, başka kapıya! Eşit temsil ve katılımın önündeki büyük engellerden biri olan seçim barajının kaldırılması için mücadele etmeyen partilere ne güveniriz ne oy veririz. Kadınların eşit varoluşunu tanıyan, onların mücadelesine omuz verenlerin yanındayız!” diyorlar.
Feministler de bir açıklama ile HDP’ye oy vereceklerini ilan ediyorlar: “Her türlü muhalefeti ve direnme biçimini susturmaya yönelik baskılar, yasal düzenleme adı altında durmaksızın meşrulaştırılıyor. Tüm bunlar var olan eşitsizlikleri derinleştirirken aynı zamanda emekçilerin, ezilenlerin mücadele gücünü kırarak bu eşitsizlikleri aşma olanağını da zorlaştırıyor. Yüzde 10 baraj dayatmasıyla farklı ses ve duruşlara kapatılıyor, barış sürecinin muhataplarının meclisteki temsiliyeti riske atılıyor. HDP’nin mecliste olmasının bu anti-demokratik ve otoriter rejime karşı, siyaset alanlarımızın genişletilmesi için bir yol açacağını düşünüyoruz.”
Benzer açıklamaların farklı kesimlerden kadınlarca yapılması, kadınların seçim sözünün duyulur olması bu ortak sözü güçlü kılacaktır. Özellikle emekçi kadınların yerellerde bu seçimlerin kendileri açısından ne anlama geldiğini tartışacakları forumlar, buluşmalar örgütlemek ve buralardan çıkan sonuçları benzer biçimde deklare etmek çok önemli.  

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...