Güvenlik ve özgürlük
Fotoğraf: Envato
Bir adliyede bir savcı öldürüldü diye avukatları aramaya karar ver.
Bir tribünden sahaya çakmak atıldı diye pasolig uygulaması getir. Seyircisiz maç oynat.
Fenerbahçe kafilesine saldırı düzenlendi diye maçları bir hafta ertele.
Gösterilerde bir kaç molotof atıldı diye gösterileri yasakla.
İşte güvenlikçi kafa.
Bu konuda iki veciz söz var.
Biri; şu okullar olmasa, maarifi ne güzel yönetirdim diyen maarif bakanı sözü.
Diğeri; elinde çekiç olan her şeyi çivi olarak görür sözü.
AKP Hükümeti Kenan Evren zihniyeti ile ülkeyi yönetiyor. “Taksim Meydanı’nda bunlardan üç tane asacaksın bak bir daha yapabiliyorlar mı?” mantığı.
AKP, bu tarz siyasete çaresizlikten, zayıflıktan mı yöneliyor?
Öyle olsa, sürekli siyasi ortamı geren, toplumun bir kesimini diğer kesimine karşı düşmanlaştıran bir politika da izlemezdi aynı zamanda.
AKP eski Başkanı, eski Başbakan yeni Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan uzun süredir böyle bir yöntem uyguluyor. AKP’li olmayanları aşağılama, ötekileştirme, ezme, dışlama söylemi...
Başbakan Davutoğlu da Erdoğan’ı Erdoğan yapan bu tarzdır herhalde düşünüyor olacak ki, biraz da karikatürleşerek aynısını tekrarlıyor.
Yandaş medya, Cumhurbaşkanı ile Başbakandan da beter.
Bel altı vurma, orman kanununu savunma, zayıf ezme, güçsüzün karşısında güçlünün yanında yer alma baskın değerler. Adaletsizlik diz boyu. Adaleti savunmak aptallıkla bir tutuluyor.
Böyle bir ortamda, düzeni sıkıyönetim metotları ile, güvenlik politikaları ile sağlayacağını düşünme.
AKP’nin özgürlükleri kısıtlama, güvenlikçi politikaları tercih etme politikaları yeni değil. İlk değil, son da olmayacak. Güvenlikçi politikalarla da bir müddet ülke yönetilebilir. Ama dünyanın seyri, insanlığın evrimi hep özgürlüklerden yana olmuştur. İnsanların sıkıyönetim politikalarına karşı bir tahammül sınırı vardır.
Homurtular günbegün artıyor. Çağlayan Adliyesi’nin kapılarında onlarca metre uzamış kuyruklardaki küfürleri ve söylenmeleri AKP henüz duymuyor. Statlara gitmeyen seyircilerin benzer dileklerini de...
Bu homurtular yeni Gezi’lere dönüştüğünde ‘İç Güvenlik Yasaları’ da bir işe yaramaz.
Bunu, tarihte pek çok diktatör gördü.
AKP de görecek elbet.
- Moskova katliamı 26 Mart 2024 05:38
- Büyük Birader bizi gözetliyor 19 Mart 2024 04:39
- Küçülemeyen devlet 12 Mart 2024 04:52
- Etkisiz hale getirmek 05 Mart 2024 04:48
- Her şey rant için 27 Şubat 2024 08:49
- Hem yasa koyucu hem yürütücü hem de hakim 20 Şubat 2024 04:48
- İşkenceyi ve işkenceciyi aklamak 13 Şubat 2024 04:40
- Böyle demokrasi olmaz 06 Şubat 2024 04:46
- Seçim sonrası için hazırlık 30 Ocak 2024 04:45
- Güvenlik Konseyi sorunu çözebilecek mi? 23 Ocak 2024 04:50
- Baroların CMK eylemi 16 Ocak 2024 04:50
- Divan mı mahkeme mi? 09 Ocak 2024 04:27