Boğaz(lar) meselesi
Fotoğraf: Envato
2011’de Tunus ve Mısır’dan sonra ayaklanan Yemen halkı, Libya ve Suriye’de olduğu gibi bu bahardan yaza çıkamamanın bedelini ödüyor. Diğer yandan ülkenin stratejik konumu nedeniyle Suudi Arabistan başta olmak üzere bölgedeki gerici Arap devletlerinin ve emperyalizmin gözünün üzerinde olduğu ülke, mezhep çatışmaları için bir laboratuvar olarak inşa edildiğinden bu yana muhalefet görünümündeki güçlerin de, ona çeki düzen vermeye çalışanların da ideolojik dayanağı dini bir kılığa bürünmüş bulunuyor.
Arap baharı bölgenin en yoksul ve yoksun halkının siyasete müdahale isteğinin dışa vurumuydu. Salih’i iktidardan düşürmeye nefesi yetebildi ancak. Bu tarihten beri de oluşumu daha eskilere dayanan Şii Husi hareketinin güçlenişine tanık olmaktayız. Nihayet Husiler Kuzey Yemen’de Sana kentini ele geçirip Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Merkez Bankasını kuşatınca Suudilerin başını çektiği Arap koalisyonu tarafından Yemen bombalanmaya başlandı. Olan Arap baharına çıkan sivillere oldu daha çok. Yemen’deki istikrar için Husileri durdurmaya ant içmiş görünen güçler önce çocukları öldürdüler, her zaman olduğu gibi.
Bir zamanlar boğaz derdinden ayağa kalkanlar Yemen’in iki yanındaki boğazların kontrolü aşkına kurban edildiler, ediliyorlar.
Arap Yarımadası’ndaki Hüzün Boğazı (Bab’el Mendep) ile doğusundaki Hürmüz Boğazı Suudi, Kuveyt, Katar, BAE ve Irak petrollerinin Doğu Afrika ve Uzak Doğu’ya transferindeki iki kilit nokta. Bu petrol transferi Irak işgali sonrasında örneğin 2007- 2013 yılları arasında düzenli bir seyir izleyerek arttı. Hürmüz İran’ın kendisine yönelik ambargo tehditlerine karşı ikide bir de “kapatırım” ha diye tehdit ettiği bir boğaz.
Husilerin başkent Sana’yı ele geçirmesi Bab’el Mendep boğazının kontrolünü riske soktuğu andan itibaren bölge Erdoğan’ın söylediği gibi İran’ın borusunun öttüğü bir arenaya dönüştü.
İran Irak’ta Şii Irak yönetimiyle birlikte İŞİD çeteleriyle savaşta. Husilerin ardında da İran duruyor. İran’ın desteklediği Lübnan Hizbullah’ı Suriye’de Esad’ın yanında. Ve Nihayet İran Rusya ve Çin’in yer aldığı BRİCKS güçlerinin koçbaşı. Arap Yarımadası’nın petrollerinin güvenliğinin niçin Suudi Arabistan’ın güvenliği meselesi haline geldiğini bu durum açıklar ama diğer yandan Suudi ülkesinin Yemen komşuluğundaki bölgelerinde Husilerin hısımları yaşıyor. 2009’da bu sınır Husiler tarafından delinmişti de.
Yemen nihayet şimdi din-mezhep savaşları kılığındaki hegemonya mücadelesinin özel sahası haline getirildi el birliğiyle. Rusya-İran gericiliğine dayanarak kanser gibi yayılan Şii Husi çeteleri ile arkasına ABD’yi alan Vahhabi-Sünni gericiliği arasındaki boğaz dalaşması ülkeyi kan gölüne çevirdi. Yemen sorunu başlayıncaya kadar Sünni gericiliklerinin böylesine tam kadro birliği sağlanamamıştı. Mısır darbesine karşı tutum konusundaki ayrışmayı hatırlayalım. IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyonun kendisini sınadığı en önemli nokta şimdi Yemen. Sünni eksene ilk dahil olan ülkeler de Suudilerin arkasındaki yerlerini alarak Husilere ve İran’a çemkiren İhvansever AKP Hükümeti ile İhvan’a darbe yapan Mısır oldu. Türkiye bunun karşılığını Obama ile telefonda nikah tazeleyerek aldı. Harekatın, İhvan zihniyetinin terbiyesinde bir merhale olup olmayacağını göreceğiz.
Bush döneminde ortaya atılan terörizme karşı savaş konseptinin Obama döneminde terk edilmek bir yana bir hayli olgunlaştırılıp tecrübe biriktirilerek sürdürüldüğü görülüyor. Emperyalist güçlerin el birliğiyle palazlandırdığı terörist çetelere karşı sürdürülen savaş, iki büyük emperyalist odağın karşı karşıya gelmeden halkların din ve mezhep uğruna kıyasıya bir dalaşa girmelerini mümkün kılarak aslında ABD ve Rusya’nın egemenlik mücadelesini vekilleri aracılığıyla sürdürmelerine olanak sağlıyor.
Olan Suriye, Yemen, Irak, Rojava halkına oluyor. Boğazlardaki trafiği yönetebilmek için önce halkın boğazı kesiliyor. IŞİD’in boğaz kesme pratiği hiç de metaforik değil bu yüzden.
- Vatan millet ıstakoz 19 Nisan 2024 06:05
- Kürt’e yasaklı, kavgalı gürültülü Türk demokrasisi! 05 Nisan 2024 05:53
- Bu daha başlangıç 01 Nisan 2024 05:40
- Yol boyu Kürtler 29 Mart 2024 05:00
- Hatay’da geliyorum diyen deprem! 22 Mart 2024 04:58
- Yoksullaştır ve yardıma muhtaç et! 17 Mart 2024 05:07
- Ama şu ama bu… 15 Mart 2024 04:46
- Ölümle yaşam tertibi arasında kadın 08 Mart 2024 05:10
- Kalkınma planları ve programlarında kadın: Bir beşeri sermaye 03 Mart 2024 05:20
- TOKİ’zedeler ve istismar 01 Mart 2024 04:58
- Şeriat mı? 23 Şubat 2024 05:08
- Altında kan, aslında yağma var 16 Şubat 2024 05:10