Blatter'in transferleri

Seçimlere 2 ay kala FIFA’nın sandıktan çıkan sonuçla olumlu bir şekilde değişebileceğine dair umut yok denecek kadar az. Ürdünlü Prens Ali bin el Hüseyin, Hollandalı Michael van Praag ve Portekizli Luis Figo’yla yarışan Sepp Blatter’in yeniden başkan seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Geçtiğimiz hafta 3. dönem UEFA başkanlığına başlayan Michel Platini, yaptığı konuşmada Blatter’e iğne ve çuvaldızlar batırırken, 79 yaşındaki İsviçrelinin gücünü aldığı diğer kıtaların federasyonlarına seslenerek “Bazı kişiler bizi birbirimize düşürerek, böl-yönet hevesinde…” demişti.
Platini’nin bu güçlü çağrısının gazetelerin manşetlerini süsleme dışında ne kadar yankı bulacağı meçhul. Çünkü Blatter hakikaten bölüp yönetmeyi, her kritik pozisyona -ne kadar pisliğe bulaşmış olursa olsun- kendi adamlarını yerleştirmeyi iyi biliyor.
Bu yüzden 29 Mayıs’taki seçimlerdeki yegane ciddi rakibi olarak görülen Prens Ali bin el Hüseyin, tek desteğini kendi kıtası olan Asya’dan değil, Blatter’in düşmanı Avrupa federasyonlarından alıyor.
Üstelik Blatter, Ürdünlü prense karşı işini şansa da bırakmıyor. Asya’dan yaptığı 2 önemli transfer bunun işareti. Önümüzdeki dönemde FIFA’nın 25 kişilik yürütme komitesinde yer alacak bu isimlerin şöhreti, seçimler sonrası kurumun direksiyonunu şimdikinden de kötü bir yola çevireceğinin göstergesi.
Danimarka Gazetesi Ekstra Bladet’ten Jan Jensen, Blatter’in baş belası Gazeteci Andrew Jennings’le birlikte kaleme aldığı makalede bu iki transferi, Şeyh Ahmed el Sabah ve Gafur Rahimov’u masaya yatırdı.
Transferlerden ilki ve en önemlisi Kuveytli Şeyh Ahmed el Sabah, bu köşenin takipçileri için yabancı olmayan bu isim, Uluslararası Olimpiyat Komitesinin (IOC) en güçlü figürü ve gölge başkanı. Aynı zamanda iş ortağı Alman Thomas Bach’ı IOC’nin başına getiren Sabah’a “spor yöneticiliği” Irak’ın Kuveyt işgali sırasında öldürülen ve IOC içerisinde çok önemli bir isim olan babasından miras kaldı. Şaibeli 2022 Katar Dünya Kupası’nın en büyük destekçilerinden Sabah, Katar’a yönelik eleştirileri (Örneğin göçmen işçilere dayatılan kölelik düzeni) “ırkçılığa” bağlıyordu. Spor dünyasında adı yolsuzluklarla anılan çok sayıda simayı ve federasyonu himayesinde barındıran Sabah’ın, Blatter sonrasında FIFA’nın başkanlığını bizzat üstlenebileceği belirtiliyor. Sabah, halihazırda Asya Olimpiyat Konseyi ve Asya Hentbol Federasyonu başkanı.
İkinci transfer, “Sabah’ın adamları”ndan biri. Asya Olimpiyat Konseyi 2. Başkanı, iş adamı kılığındaki Özbek Mafya Lideri Gafur Rahimov. Eski Boksçu Rahimov, SSCB’nin dağılmasından sonra spor malzemeleri satan şirketler açarak başladığı ticari hayatında Özbekistan’ın en önemli isimlerinden biri haline geldi. 1990’dan beri ülkeyi yöneten İslam Kerimov’la da yakın ilişkileri olan Rahimov’un Orta Asya’daki uyuşturucu ticaretinin kilit isimlerinden biri olduğu iddia ediliyor. Rahimov’un 2007’de 2014 Kış Olimpiyatları’nın Soçi’de düzenlenebilmesi için IOC üyelerine rüşvet verdiği de öne sürülmüştü.
79 yaşındaki Blatter, FIFA’daki son başkanlık dönemine hazırlanırken, mirasını futbolun uzun süre kirli ilişkilerle anılmasını garantiye alacak 2 isme devrediyor. FIFA, IOC ve dünya sporundaki kurumların tamamına sirayet etmiş bu kirli ilişkiler hakkında fikir sahibi olmak için yazıda bahsettiğimiz kodamanların çok yönlü spor sevgisine göz atmak mümkün! “Bir hentbol federasyon başkanı neden dünya futbolunun başına geçmek ister ki” sorusunun yanıtı bu isimlerin spor federasyonlarını bir spor kurumu olarak görmediği gerçeğinde gizli. Bugün FIFA ve IOC’yi yolsuzluklar, kirli ilişkiler bataklığı yapan da bu. Blatter’in seçilmesi ve 2019’dan itibaren başlayacağı öngörülen Şeyh Ahmed el Sabah iktidarı bu düzeni reformun r’sinden bile koruyacak önemli bir hamle olacak.