13 Mart 2015 00:56

Kapitalizm içinde sosyalizm mümkün mü?

Kapitalizm içinde sosyalizm mümkün mü?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Başbakan Çipras reform paketinin yedi şartından biri olarak vergi kaçırmayı engelleyerek iktisadi önlem alacağını söylüyor, ancak Alman yorumcular dürüstçe vergi toplayacak memur kalmadığını iddia ediyor. Troyka Yunanistan’ı kendi piyasa koşullarına zorluyor. Yunanistan, “para” verilmezse II.Dünya Savaşına yönelik tazminatları gündeme getirebileceğini anımsatıyor. İçim acıyor, direnişin güzelim ölü bedenleri pazarlık konusu oluyor.  

Bıraktım iktisatçılar yazsın diye ama Boratav Hocam dahi kıvranıyor, ne söylenebilir, bir yandan umudu kırmamak, diğer yandan enseyi karartmamak gerekiyor. “Bizim çocuklar” başarılı olursa ne ala, müthiş bir iş başaracaklar. Bana niyeyse baştan beri umutsuz vaka gibi gözüküyor. Davos’ta birkaç yıl önce “Kapitalizm içinde yoksulluk nasıl önlenebilir?” konusu tartışılmıştı. Şimdi soruyu Yunanistan örneğinde tersten soruyoruz: “AB’de kalarak, kapitalizm içinde kalarak sosyalizm kurulabilir mi?” Zor soru. 
Piyasa ekonomisi içinde haksız kazanç (kâr) ortadan kaldırılabilir mi? 

Hem kâr sürdürülebilse hem de haksız kazanç olmasa ne ala olurdu, hem burjuvalar birikimini sürdürür hem de emekçiler alın terini alır, herkes mutlu olurdu. Sert değil de yumuşak olurdu. Olabilir mi, o zor soru.

Sömürü ve adalet aynı anda olabilir mi? Bunun bir yolu bulunursa, yeni bir çağa geçilmiş olur.
Türkiye’de gündem İç Güvenlik Yasası ve Hakan Fidan. Dolmabahçe, mekan ortak ama ayrı ayrı iki metin. Hakan Fidan ve İmralı. AKP ile, MİT ile barış kurulabilir mi? Örgütle devlet arasında güven sağlanamıyor, bu olmayan güven Hakan Fidan ile Öcalan arasında tesis edilebilir mi? Erdoğan da Davutoğlu da Fidan’a çok güvendiğine göre başkalarının güvenmemesi için bir sebep var mı? Zor soru.

Bugün niyeyse pek kötümser bir günümdeyim. Derin NATO’nun halkın yararına çalıştığı bir çağa ulaşırsak ne güzel olurdu. Benim pek inanasım gelmiyor, ama yaşam zanlarla değil pratiklerle örülüyor.
Yunanistan kapitalizm içinde sosyalist olabilirse ne güzel olur. 

Hayat paradokslar üzerine kurulu, dümdüz olsaydı hepimiz rahat edecektik. ÖDP, elbette HDP ile dayanışma içinde oluruz diyor ama üç şart da ekliyor: 1-Başkanlık pazarlık konusu olmasın, 2-Bölgede NATO ile birlikte, Kürtler Türkler birlikte emperyal savaşların aracı olmasın, 3-Dinci politikalara ortak olunmasın.

Bu şartların yerine gelmesi pek mümkün gözükmüyor. En azından NATO’nun, derin devletin, derin piyasaların içinde olmadığı bir pazarlık zor gözüküyor. NATO emperyalizmin askerliğinden vazgeçecek değil her halde. Türkiye’de henüz NATO’dan çıkmaya hevesli değil. Erdoğan başkanlık ve dini ideolojiden vazgeçecek gibi gözükmüyor.

Almanya’nın da yakın gelecekte kapitalizmden vazgeçmesi beklenmiyorsa, bu şartlarda Yunanlı sosyalistlerle dayanışma içinde olmayacağı aşikar.

Nicolas Maduro, Nikolas adı Cüneyt Arkın filmlerinden Yunanistan’ı andırıyor, ABD’yi Bizans işi darbe arayışlarına girmekle suçluyor. Böyle bir şey en azından emperyalist ekonomi politiğe aykırı olmaz. Venezuela kendi yolunu kendisi çizmeye çalışıyor, bu tutarlı bir duruş. Yunanistan’ın ise AB içinde kalarak AB ile baş etmesi daha zor gözüküyor.

Türkiye’de de emperyalist düzenek dışında, piyasa koşulları dışında bir barış zor gözüküyor.
Geriye kalan soru şu ki; devletle örgüt arasında köprüleri sağlam tutup piyasa düzeneği içinde sorun çözebilir mi? “Milli mesele” zaten “piyasa meselesi” ile pek ilişkili değil mi? Veya çok ilişkili de onun için piyasalar yeniden harmanlanıp yeniden oluşturulduğu için mi çözülecek? Piyasa paylaşımı ile milli paylaşım iç içe mi işliyor? Piyasalar yeniden mi oluşturuluyor? Atina piyasası, Frankfurt piyasası, Türk piyasası, Kürt piyasası… Çoğulculuk zaten böyle bir şey mi?

AB’de şöyle bir kamuoyu yoklamasından söz ediliyor:

“Yunanistan avrodan ayrılmalı mı?

· Evet, sonu olmayan bir yol olarak yolun sonlanması iyi olur,

· Evet, Yunanistan’ın bizi yemesine izin veremeyiz,

· Hayır, Yunanistan iyi bir yolda ilerliyor,

· Hayır, avro aynı zamanda bir dayanışma birliği demektir.

Şöyle de sorulabilir: “Yunanistan’ı ABD mandası kapitalist Almanya kurtarabilir mi?” Veya MİT’le barış kurulabilir mi?

12 Mart daha dün gibi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...