13 Mart 2015 00:52

Anlar mısın?

Anlar mısın?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Geçen sene bu sıralar meşhur olan bir haber videosunda, bıyıkları terlememiş bir oğlan, ana babasının 100 bin avro verip aldığı bir tekne için gözyaşları döküyordu. “Anlayamazsınız” lafı kaldı geriye, o kadar parası ve teknesi olmayanlar için hakikaten anlaması güç bir mal mülk hırsından. Gözyaşı dökmeyi hak eden çok derdi olanlar, anlamasak da olur. Çekmeköy Underground filminde gençlerin söylediği arabesk rap şarkının nakaratındaki “Anlamazsın”, onu hatırlatsa da tamamen başka bir sınıftan, dolayısıyla bambaşka anlama sahip bir sesleniş: “Bu sokağın öyküsü. Anlar mısın? Anlamazsın”. 

Aysim Türkmen’in filmi, kısaca, sokağın öyküsünü anlatmayı deniyor, İstanbul’un Anadolu yakasının ortasında yer alan bir emekçi semtinde. Az film yapılmadı, oraya ait olmayan karakterler, ağızlarına yakışmayan laflar, ışıklı, renkli yapay bir mahalle dokusu ile bunu deneyen. Tasarlanmış bir yoksulluk içindeydiler. Ekimde Altın Portakal’da yarışan ve artık vizyon yüzü gören Çekmeköy Underground’ın ise en büyük başarısı, dağınık bırakması. Kameranın durduğu yer, ilk kez gösterdiği hayatlar kadar hayalperest, kirli, paslı, hatta yamuk yumuk. Diyaloglar için belli ki mahalle kültürünün içinde epey çalışılmış, şarkılar için ciddi emek harcanmış, iyi bir film ortaya çıkmış. En büyük sorunu olarak da, denebilir ki, yenik bir pasifizmden başka bir sona varmıyor. Anlattığı ruh haliyle tutarlı biçimde.

Çekmeköylü arkadaşlar, rap şarkıları yapan, klipler çeken, dans eden bir ekip olmuşlar, sonunda rahatça çalışabilecekleri bir stüdyoya da kavuşmuşlardır. Cemal abilerinin, yani Küllü Harap’ın hapisten çıkmasını da ona yazdıkları bir şarkıyla kutlarlar. Ama aşık olduğu kadını çoktan kaybetmiş Cemal, onlarla pek ilgilenmez. Buralar, Harap’ın beş yıl önce bıraktığı mahalle gibi değildir, çok değişmiştir. Eski sevgilisinin müteahhit kocası gibi, kentsel dönüşüm her fırsatta karşılarına çıkar. Almanya’dan gelip semtteki güvenlikli siteye taşınan arkadaşlar edinmek de artık Çekmeköy’e dahildir. Rap heveslileri çalışıp bir yarışmaya hazırlanır. Hayaller kurulur. Cıgaralar döner. Cemal’in kafasında tilkiler dolanır. Zengin kızla fakir oğlan, Yeşilçam klişelerine hiç basmadan yürümeyi denerler. Çekmeköy’de bunlar yaşanır. 

Böyle mahalle, yoksul kent, dostluk, hayaller içeren filmlerin neredeyse tamamı erkek filmi olur, kadın karakterlere de etkisiz eleman rolü verilir. Çekmeköy Underground için durum pek böyle sayılmaz, çünkü orada zaten etkisiz elemanlığın hikayesi anlatılır. Ferro’nun veciz “Auta çıktık beyler” şarkı sözü, buraların gerçeğinin özeti bir anlamda. Hiçbir çıkış yolu olmadığı tezini çürütmek zor değil, hele mahalleler hazirandan beri sahaya inmenin imkanı ve gücüne aşinayken. Yine de böyle hissetmenin mümkün ve yaygın olduğunu inkara gerek yok, bunun sahici bir tasvirinin faydasına da. Anlamak yetmezken de soru baki; anlar mısın?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa