25 Şubat 2015 01:00

Mehter marşına bu daha başlangıç

Mehter marşına  bu daha başlangıç

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Hükümetin bir tane Süleyman Şah türbesini sarımsaklasak da mı kurtulsak, sarımsaklamasak da mı kurtulsak kıvamındaki ikilemi gündemi bir hayli meşgul etmişti zaten. Suriye’ye dalma imkanı yaratmak için provokatif bir saldırı düzenleyip suçu Esad’ın üzerine atarak bir taşla iki kuş vurmanın imkanlarının masaya yatırıldığını gösteren ses kayıtlarının üzerinden çok geçmedi. Hükümet Suriye’ye dalmak ne kelime “Bir arkadaşa bakıp çıkabilmek” için bile YPG, uluslararası koalisyon, Esad ve IŞİD arasında mekik diplomasisi yapmak zorunda kaldı. Asker, hükümet mensuplarının “Süleyman Şah Türbesi’ne saldıran karşısında bizi bulur” efelenmelerinin ardından düne kadar terörist addedilen YPG’nin kontrolünde bölgeye gitti. Hakikaten ancak bir arkadaşa bakıp çıktı! Böyle bir bakıp çıkmanın da heves giderici bir yanı varmış demek ki. Davutoğlu’nun ekrandan izlediği operasyonda birçok uluslararası anlaşmayla mülkiyeti Türkiye’ye bırakılmış topraklarda türbe nihayet hükümet eliyle havaya uçuruldu. Hem de mehter marşıyla! 

Şimdi türbe Kobanê kanton yönetiminin sınırları içinde konuşlanmış bulunuyor. Bu herhalde türbeyi Suriye’de güvence altına alan uluslararası anlaşmaların da Türkiye’nin kırmızı çizgilerinin de bir bakıma feshi demek. Ama daha önemlisi bu durum, IŞİD’in “Türbeyi buradan alın” dayatmalarına karşı mangalda kül bırakmayı elden bırakmadan stratejiyi kendi elinle açtığın çukura gömmek demek. Karayılan’ın “Türkiye kimseden izin almadı” diyen Davutoğlu’ya “YPG sizi o kadar korudu bari bir teşekkür etseydiniz” beyanı kahkaha atmadan okunacak bilgi değil. Her şey şaka gibi. Biri, onaylı icazetli değil de anlı şanlı bir fetih yapılmış gibi Eşme’ye bayrak dikmenin mizahi romanını yazmalı; orijinal içeriği zaten Suriye’de başka bir yerde tutulan bir türbe nasıl kaçırılır; imitasyonu nasıl yapılır!
Davutoğlu ve askeri erkan türbe operasyonunu ekrandan izlerken halk da o sırada bilgisayarından, Meclis TV’den veya Hayat TV’den TBMM’deki Güvenlik Paketi’yle ilgili tartışmaları izliyordu. HDP ve CHP vekillerinin bu faşist yasa geçmesin diye ellerinden geleni yaptıkları gündü. Cumartesi gece yarısı, iki “Yaşasın halkların kardeşliği” veya “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganının arasına türbe operasyonu sıkıştırılıvermişti ki, oturma eylemine devam eden HDP’li vekillerin yasa maddelerinin kanırta kanırta geçmesine engel olmak için yaptıkları direnişin ortasına türbeden gelen mehter marşları girdi. Bu mizah romanı mutlaka yazılmalı evet!

Ama ne türbe ne güvenlik paketi, AKP’nin en büyük operasyonu psikolojik operasyondu aslında. Özgecan Aslan cinayeti için AKP’nin seçmen kitlesi bile sokağa dökülmüşken türbanlı kadınları Sümeyye’ye de suikast planlıyorlar diye geri çağırma hamlesi doğrusu başarılı bir operasyondu. Çalınan kanun taksimleri Mecliste çınlayan sloganları bastıramayınca Süleyman Şah Türbesi yıkılırken mehter müziğinin verilmesi de bu kategoriye girer. O uzun gecenin ardından birçok yerde makul şüphe başlığı altında HDP binalarına tecavüz edilmesi ve askerde intihar ederek öldüğü iddia edilen Mazlum Aksu’nun anmasına yapılan saldırı da cabası. 24 saat içinde bu ülkede neler neler olabiliyor. İnanılmaz değil mi? Gene her şey şaka gibi.

Ama Hükümetin bu kadar sarsakça, göz göre göre, kimseye eyvallahı olmadan uyguladığı taktiklerle pek şakası yok. Bir yalanı hemen bir diğeriyle toparlamaya çalıştıkça batan stratejinin bir seçimlik daha ömrü kaldı mı bilinmez. Seçimlere kadar daha önümüzde birkaç ay var ve 24 saat içinde bu kadar hızla gündem altüst olabiliyorsa bundan AKP de çok emin olamayacaktır. Memleket ayarlarıyla bu kadar oynamanın, seçmeni her gün resetlemek zorunda kalmanın, mehter marşı ve bayrak dikmelerle ödünlenemeyecek bir faturası da çıkacak elbet. Kendi haline henüz gülmüyor ama ağlanacak haline güleceği zamanı kendi elleriyle geri saydığını görmek gerekiyor sanki. 
Bu seçim döneminde mizah için çok malzeme çıkacağı açık. Canımız acıyabilir ama çok ve son güleceğimiz kesin! 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...