Televizyonun kulakları
Fotoğraf: Envato
Eğer konuşmalarınız kişisel bilgileri ya da diğer hassas verileri içeriyorsa, bu verilerin yakalanıp üçüncü bir partiye iletilen veriler arasında olacağını unutmayın.”
Yukarıdaki cümle distopik bir bilim kurgu romanından ya da bir paranoyağın monoloğundan değil, Samsung akıllı televizyonların gizlilik sözleşmesinden... Bu cümlenin farkedilip internette tartışılmaya başlamasının ardından Samsung bu cümleyi daha az sorunlu bir şekilde yeniden yazdı. Ancak sadece Samsung’un akıllı televizyonlarını değil telefonlarımız da dahil olmak üzere ses tanımlama ve sesli komut alma özeliği olan hemen her cihazı kapsayan gizlilik tartışması hâlâ sürüyor.
Android cihazımıza “Ok, Google” dediğimizde, Siri’ye seslendiğimizde ya da akıllı televizyonumuza kanalı değiştirmesi için bağırdığımızda gerçekte neler oluyor da sesimiz cihazın anlayacağı bir komuta dönüşebiliyor? Kaydedilen seslerin komuta dönüştürülmesi için yaygın yaklaşım, sesi bu işi yapmakta özelleşmiş bir firmanın sunucularına yollamak.
Samsung örneğine dönelim: Akıllı televizyonunuzun sesli komut alma özelliği aktif olduğunda, verdiğiniz bir komut ya da televizyonun komut olduğunu düşündüğü her konuşma metine dönüştürülmek üzere Nuance Communucations’ın sunucularına gönderiliyor. Eğer konuşmayı metine çevirmek mümkün olursa metin televizyona gönderiliyor ve televizyon da bu metini işliyor. Samsung, Nuance Communications sunucuları ile haberleşmede “endüstri standardı” şifreleme kullanıyor. Gayet makul gözüküyor değil mi? Samsung yenilenen gizlilik sözleşmesinde veriyi üçüncü partilere iletebileceğini belirtiyor. Peki ya söz konusu üçüncü partilerin gizlilik sözleşmeleri? Samsung’un dışında daha pek çok firmaya ses tanımlama hizmeti veren Nuance Communications’ın gizlilik sözleşmesine göre Nuance ürün ve servislerini kullanarak Nuance’ın iletilen verileri biriktirmesine, işlemesine ve kullanmasına üstelik bu verileri üçüncü partilerle paylaşmasına izin veriyoruz. Televizyonumuzdan Nuance Communications’a giden konuşmalarımızın daha pek çok şirket ya da grup ile paylaşılması yasal olarak mümkün. Üstelik kullanıcıların davranış profillerini çıkartmaya yarayabilecek bu tip veriler analiz şirketleri için oldukça değerli.
Bu en iyi senaryo idi. Bir de bu senaryoya mikrofonu ya da kamerası olan internete bağlı cihazlarınızın hacklenerek kamera ve/veya mikrofonuna erişilebileceğini, ya da zaten bu tip erişimler için cihazların arka kapılar barındırabileceğini ekleyin...
Yazıyı bu tartışmaya fazlası ile uygun düşen Vizontele filminin o meşhur diyaloğuyla bitirelim:
Vatandaş: Peki Zeki Müren de bizi görecek mi?
Başkan: Vallahi orasını ben de bilmiyorum.
Vatandaş: Eğer görürse iyi değil. Ev halidir kardeşim insan icabında donla geziyor. Koskoca Zeki Müren’e karşı olur mu?
Vatandaş 2: Yahu Zeki Müren hadi neyse şarkıcıdır. Peki, ajans saatlerinde ne olacak? Başbakan çıkar, reisicumhur çıkar. Evde de bütün gün böyle kravat ile oturamayız ki!
- Veri yağmacıları 16 Mart 2024 04:34
- Yapay zeka ve sihirbazlar 09 Mart 2024 05:07
- Verileriniz sermayeye feda olsun! 02 Mart 2024 05:40
- Geniş dil modelleri ve olağan hataları 24 Şubat 2024 04:09
- Apple’ın AB’ye misillemesi PWA’ların sonu mu? 17 Şubat 2024 04:43
- Disney, oyunlar ve at zırhı 10 Şubat 2024 04:19
- Open AI fikri mülkiyete karşı 13 Ocak 2024 04:44
- Yapay zekanın belirsiz geleceği 06 Ocak 2024 04:00
- Yapay zekada telif kavgası: Tekeller tekellere karşı 30 Aralık 2023 04:47
- Oyunları var edenlerin sesini ödülle kısmak 09 Aralık 2023 04:19
- OpenAI krizi ve yapay zeka denetimi 25 Kasım 2023 04:00
- Geniş dil modellerinin halüsinasyonları 18 Kasım 2023 04:10