14 Şubat 2015 01:00

Televizyonun kulakları

Televizyonun kulakları

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Eğer konuşmalarınız kişisel bilgileri ya da diğer hassas verileri içeriyorsa, bu verilerin yakalanıp üçüncü bir partiye iletilen veriler arasında olacağını unutmayın.”
Yukarıdaki cümle distopik bir bilim kurgu romanından ya da bir paranoyağın monoloğundan değil, Samsung akıllı televizyonların gizlilik sözleşmesinden... Bu cümlenin farkedilip internette tartışılmaya başlamasının ardından Samsung bu cümleyi daha az sorunlu bir şekilde yeniden yazdı. Ancak sadece Samsung’un akıllı televizyonlarını değil telefonlarımız da dahil olmak üzere ses tanımlama ve sesli komut alma özeliği olan hemen her cihazı kapsayan gizlilik tartışması hâlâ sürüyor.
Android cihazımıza “Ok, Google” dediğimizde, Siri’ye seslendiğimizde ya da akıllı televizyonumuza kanalı değiştirmesi için bağırdığımızda gerçekte neler oluyor da sesimiz cihazın anlayacağı bir komuta dönüşebiliyor? Kaydedilen seslerin komuta dönüştürülmesi için yaygın yaklaşım, sesi bu işi yapmakta özelleşmiş bir firmanın sunucularına yollamak.
Samsung örneğine dönelim: Akıllı televizyonunuzun sesli komut alma özelliği aktif olduğunda, verdiğiniz bir komut ya da televizyonun komut olduğunu düşündüğü her konuşma metine dönüştürülmek üzere Nuance Communucations’ın sunucularına gönderiliyor. Eğer konuşmayı metine çevirmek mümkün olursa metin televizyona gönderiliyor ve televizyon da bu metini işliyor. Samsung, Nuance Communications sunucuları ile haberleşmede “endüstri standardı” şifreleme kullanıyor. Gayet makul gözüküyor değil mi? Samsung yenilenen gizlilik sözleşmesinde veriyi üçüncü partilere iletebileceğini belirtiyor. Peki ya söz konusu üçüncü partilerin gizlilik sözleşmeleri? Samsung’un dışında daha pek çok firmaya ses tanımlama hizmeti veren Nuance Communications’ın gizlilik sözleşmesine göre Nuance ürün ve servislerini kullanarak Nuance’ın iletilen verileri biriktirmesine, işlemesine ve kullanmasına üstelik bu verileri üçüncü partilerle paylaşmasına izin veriyoruz. Televizyonumuzdan Nuance Communications’a giden konuşmalarımızın daha pek çok şirket ya da grup ile paylaşılması yasal olarak mümkün. Üstelik kullanıcıların davranış profillerini çıkartmaya yarayabilecek bu tip veriler analiz şirketleri için oldukça değerli.
Bu en iyi senaryo idi. Bir de bu senaryoya mikrofonu ya da kamerası olan internete bağlı cihazlarınızın hacklenerek kamera ve/veya mikrofonuna erişilebileceğini, ya da zaten bu tip erişimler için cihazların arka kapılar barındırabileceğini ekleyin...
Yazıyı bu tartışmaya fazlası ile uygun düşen Vizontele filminin o meşhur diyaloğuyla bitirelim:
Vatandaş: Peki Zeki Müren de bizi görecek mi?
Başkan: Vallahi orasını ben de bilmiyorum.
Vatandaş: Eğer görürse iyi değil. Ev halidir kardeşim insan icabında donla geziyor. Koskoca Zeki Müren’e karşı olur mu?
Vatandaş 2: Yahu Zeki Müren hadi neyse şarkıcıdır. Peki, ajans saatlerinde ne olacak? Başbakan çıkar, reisicumhur çıkar. Evde de bütün gün böyle kravat ile oturamayız ki!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...