05 Şubat 2015 00:56

İç Güvenlik Yasası

İç Güvenlik Yasası

Fotoğraf: Envato

Paylaş

AKP İç Güvenlik Yasası’nı dün TBMM gündemine getirmekten vazgeçti. Haftaya getirileceği söyleniyor. Dileriz hiç getirmez.
Çünkü, bu yasa tasarısının iler tutar yanı yok.
AKP döneminde yeni bir yasa yapma yöntemi gelişti. O an için hükümeti rahatsız eden ne ise kısa vadede o rahatsızlığı atlatmak için bir yasal düzenleme yap.  O yasa Anayasaya, evrensel hukuk kurallarına uymuyormuş, Anayasa Mahkemesi iptal edermiş önemli değil. Önemli olan kısa vadede o problemin çözülmesi.
Bu yöntemin en önemli örnekleri 17-25 Aralık sürecinde yaşandı. 17-25 Aralık soruşturmasından AKP’li bakanları ve oğullarını kurtarmak için tutuklulukla ilgili ve delillerin elde edilmesi ile yasal düzenlemeleri değiştirdiler, daha sonra takipsizlik kararı alınca yeniden eski yasal düzenlemeye döndüler. Keza, HSYK ve idari yargı ile ilgili yaptıkları yasal düzenlemeler de böyleydi.
Şimdi, yeni bir yasal düzenleme yapmaya çalışıyorlar. Hangi ihtiyaçtan doğuyor? AKP, önümüzdeki süreçte büyük kitle gösterileri bekliyor. Seçim zamanında yeni bir 17-25 Aralık süreci yaşanacak. AKP’nin ve onun yöneticilerinin pek çok yasa dışı işleri ortaya dökülecek. Bunun için önce sosyal medyayı kontrol mekanizmaları oluşturdular. Yaptıkları yasal düzenleme ile en kısa zamanda sosyal medyada dolaşan haber ve görüntüleri durdurmayı hedeflediler. Şimdi de kitle gösterilerini bertaraf etmenin yollarını arıyorlar.
Gündeme getirdikleri yasa tasarısının ne kadar acayip olduğunu herkes fark edebiliyor. Tabanca taşımanın cezası bir sene hapis cezası, sapan taşımanın cezası iki sene hapis cezası, poşu ile yüzünü örtmenin cezası dört sene hapis cezası diye suç ve ceza oransızlığına örnek gösteriyorlar yasa hakkında. Ya da gözaltına alma, arama yapma konularındaki hukuk dışılıklar anlatılıyor.
Hükümet, yasa tasarısında Kobanê eylemlerini gerekçe gösteriyor. Bir daha böyle eylemler yaşanmasın diye yeni yasal düzenleme yaptığını söylüyor. Oysa, Kobanê eylemleri sırası ve sonrasında bugün yeni yasa ile yapılmak istenilenlerin hepsi yasalara aykırı olarak Hükümet ve Hükümetin etkilediği yargı tarafından yapıldı. Geçmişte de yapıldı. Herkes poşu taktığı için örgüt üyesi olduğu gerekçesi ile yüksek cezaya çarptırılan Galatasaray Üniversiteli genci hatırlar. Ya da sapan taşıdıkları için örgüt üyesi sayılan gençleri. Bu tedbirler kitle hareketlerini, protestoları engelleyemez. Engelleyebilseydi doksanlı yıllarda engellerdi. Hani doksanlı yıllardan ders çıkarılmıştı?
6-7 Ekim gösterilerinde olduğu gibi ya da Haziran direnişindeki gibi milyonlarca insan sokaklara çıktı mı, ne İç Güvenlik Yasası gibi yasalar, ne de tomalar, kalıcı boyalar insanları durduramaz. Milyonlara karşı tanklar, toplar da fayda etmez.
Diktatörlük heveslileri, daha önce devrilen bütün diktatörler gibi, yasalarla, tankla-topla baskı ve sömürü düzenini sürdürebileceklerini sanıyorlar. Ya da, iktidarı kaybettiklerinde kendilerinden hesap sorulacağını bildiklerinden iktidarı vermemek için her şeyi göze almış durumdalar.
Durum ikincisi gibi ise halkın örgütlü güçleri de ona göre politikalarını belirlemeli.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...