26 Ocak 2015 01:00

Türkiye, Afrika'da ne arıyor?

Türkiye, Afrika'da ne arıyor?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Erdoğan’la AKP ve yönetimindeki Türkiye’nin Afrika’ya ilgisi arttıkça artıyor.
Erdoğan hafta sonunu yine Afrika’da geçirdi. Birkaç ay önce Gine’nin başkenti Malobo’da düzenlenen 2. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesine katılmak üzere yine Afrika’daydı. Daha önce de.
Sadece o değil. Afrika’daki Türk büyükelçilikleri de pıtrak gibi çoğalıyor. İki yıl içinde sayıları 12’den 32’ye çıktı. Kıtaya ihracat da katlanarak büyüyor. Ticaret hacmi kısa sürede 9 milyar dolardan 23,4 milyar dolara çıktı. Peki neden bu ilgi ve neden durmadan artıyor? Neden Erdoğan, Türkiye-Nijer İş Forumu’nda “Afrika’yı 21. yüzyılın en önemli stratejik işbirliği alanı olarak gördüklerini” söyledi?
Erdoğan’a kalırsa, “Afrika ile sömürgeci bir mantıkla tek taraflı olarak değil, karşılıklı fayda ve saygı temelinde, her iki tarafın da kazanacağı kalıcı bir işbirliği tesis etmek istiyoruz. Bizim derdimiz buraların petrolü, altını, elması değil. Yüzyıllarca buralarda oluşturulan kardeşlik nasıl olur, birlikte ayağa kalkış nasıl olur, özgürlük mücadelesi nasıl olur bunu göstermek için Nijer’deyiz.”
“İki taraf da kazanacak”! Sanki Fransızlar işbirlikçileri yerli burjuvalara kazandırmamıştı?
Vatan yazarı H. Yayman da nedenleri sıralamış: “Erdoğan, Türkiye’yi yeni dönemde dışa açmak ve özgül ağırlığını yükseltmek istiyor.” Masumane mi? Yoksa başkalarının sırtından “özgül ağırlık artırmak” sömürgecilik midir? Devam. “21. Asrın Afrika’nın yüzyılı olacak. Türkiye aslında Kara Kitada kendi tarihini ve yeni geleceğini arıyor.” Yine: Masumane mi, tarihindeki Osmanlı yayılmacılığı ve talancılığı mı aradığı –Hangisi? Başka bir neden: “Erdoğan, mazlum ve yoksulları yanına alarak Batıya karşı yeni bir isyanı temsil ediyor.” Fazla masumane görünüyor, ama problemli: 1. Neoliberal kapitalizmiyle ne isyanıymış? Dinsel mi? Ama Erdoğan İŞİD’cı mı ki, böyle bir “Batı’ya isyan” temsilcisi olsun? Hem hangi çıkarlar için isyan? Afrikalıların çıkarı değilse, onların yedeklenmesinin neresi insanca ve hakça?
Bir diğeri: “Özal gibi Erdoğan da gezilere iş adamlarını davet ediyor.” Evet, 2014 sonundaki Gine seferinde Beyefendinin yanında yaklaşık 200 “iş adamı”, yani burjuva, yani sermayesini çoğaltmak için üç kuruşa kiraladığı işgücünün devasa bölümüne karşılıksız el koyan sömürücü götürüyor. Ama bu, petrol, altın, elmas üzerinden gelir sağlamaya gidiliyor demektir! Hangi “iş adamı” kâr etmeyeceği ise girer? Hem de taa Afrikalara kadar giderek. Hangi “iş adamı” para kazanmak için değil ama “insaniyet namına” bir işin ucundan tutar? Hangisi “kardeşlik nasıl olur, özgürlük mücadelesi nasıl olur bunu göstermek için” gider Afrika’ya? İçeride “kardeşlik ve özgürlük” için mi uğraşıyor burjuvalarımız ki, gitsin Afrika’nın “kardeşliği ve özgürlüğü için” uğraşsınlar?
Sadece burjuvalar mı? Ya onlara teşvikler, vergi indirimleri, rödovans kolaylıkları gibi olanaklar sağlayan haramzade yetkilileriyle devlet? Özgürlükse, neden A. İ Korkmaz öldürülür ve Bakanlık “kendi kusuruyla oldu” der?
Hem neden her Afrika ülkesinde ilk iş olarak “İş Konseyleri” kurulur? Neden, sanki faizsizmiş gibi, “Afrika ülkeleriyle ticari ve ekonomik ilişkilerimizi artırabilmek için Türk Eximbank tarafından tahsis edilen kredilerin kullanımı” önerilir? Sadece faiz olsa...
Misafir olarak davet edilen Suriyeliler fuhuşa sürüklendi, dilencilik yapıyorlar, ama Türkiye Afrika’ya “insanı yardım” yapan 3. ülke. Ve eş Sebab Somali elçiliğine saldırıyor, Erdoğan’ın otelini bombalıyor, ama başta silah sevkiyatı yoluyla “Türkiye ekonomiyi ve yardımı aşarak, siyasal ve güvenlik konularında kıtaya katkı sağlayan bir ülke konumuna yükseldi” diye övünülüyor!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...