23 Ocak 2015 00:54

Bağımsız olmamanın azizliği

Bağımsız olmamanın azizliği

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Amerikan bağımsız sineması, büyük Hollywood stüdyolarının yapımcılığının dışında üretilen filmlere verilen bir isim. Zamanla, Hollywood’un formüllerini kullanmayan ve sıradan insanlarla ilgili, daha karanlık atmosfere sahip bu filmler için çalışan yapımcı firmalar da türedi. Filmler ise, bir anlamda kendi formüllerini yarattı ve Hollywood sinemasına alternatif filmlerinde bunu uygulamaya başladı. Artık bağımsız filmler deyince daha çok bir türün ve onun kendine özgü piyasasının kastedildiğini söylemek yanlış olmaz herhalde, piyasanın dışında filmlerden çok. Ters köşe olmasa da, kimi zıpırlıklar yapan, alışık olunmayan ailelerin, karakterlerin, ilişkilerin anlatıldığı, her yıl birçok film yapılıyor. Bu yılın Altın Küre adaylarından, Theodore Melfi’nin Benim Komşum Bir Melek’i bunun son örneği.

Filmin Türkçe adı duyanı yanlış yönlendiriyor. Aslında filmin orijinal adı, St. Vincent, komşunun melek değil, aziz olmasıyla ilgili. Yalnız yaşayan, huysuz, bencil, alkolik ve yaşlı Vincent’in evinin hemen bitişiğine, hastanede çalışan bir kadın ve okula giden oğlu Oliver taşınır. Başta elbette birbirlerinden pek hoşlanmazlar. Çok çalışmak zorunda olduğundan Maggie tek başına büyüttüğü oğluyla ilgilenemez. Oliver’a Vincent bakmaya başlar, elbette para karşılığında. Her bencil adam ve çocuk filminde olduğu gibi, onu sıkıştıran çocuklara karşı kendini savunmak için kavga etmeyi öğretir. At yarışına gider, Vincent’a gelen hamile hayat kadını Daka ile vakit geçirirler, en önemlisi birbirlerine yarenlik ederler. Bir yandan, gittiği Katolik okulunda Oliver, başkalarına yardımcı olan fedakar insanlara aziz dendiğini öğrenir. Vincent’ın felç geçirmesi, bakım evinde kalan karısı, Maggie’nin velayet davası, Daka’nın bebeği gibi yan hikayeler acı tatlı bir yerlere bağlanır. Nihayetinde, bir ödev üzerine Vincent, Oliver tarafından azizlikle onurlandırılır.

Hiç iyi bir örneği değildi, ama birkaç yıl öncenin filmi Aziz Ayşe yine de gelebilir akıllara. Şu bakımdan, Beyoğlu’da kağıt toplayıcılığı yapan LGBT birey Ayşe de ilk bakışta standart “aziz” nitelikleri gösteren biri değil. Ama topladığı kağıtlardan kazandığı paranın artanını vakıflara -başta da Mehmetçik Vakfına- bağışlaması sebebiyle adı azize çıkmış. Film, dışlanmış, aşağılanmış Ayşe’nin fedakarlığını uzun uzun konu ediyor ama bunu en egemen, en yüceltilmiş, en güçlü olana adaması gibi en hayati tartışma konusunun üzerinden atlıyordu. Benim Komşum Bir Melek’in, yüzeysel bir bakışla yaramaz bir herif olduğu düşünülecek kahramanı da aslında güzellikler yapan bir adam. 

Birçok çocuk kitabındaki gibi huysuz ihtiyarın ya da bir fahişenin aslında “iyi” bir yüreği olabildiği ve başkaları için anlamlı şeyler yapabildiğinin ortaya çıkması, tatlı bir film konusu gibi. Ama yüzeyde öyle. Vincent’ın yaptığı güzellik, bakım evinde kalan ve kendisini dahi tanımayan karısını ziyaret edip çamaşırlarını yıkamak. Bunların mazereti olarak yaşadığı felaket de, Vietnam’da savaşmış olmak. Üstelik o tecrübe ciddi ciddi “düşman” güçlerine karşı bir kahramanlık hikayesi olarak anlatılıyor. Filmin orijinal ya da alternatif izlenimi veren duruşunun en darmadağın olduğu yerler bunlar. Amerikalılığı olduğu şekliyle azizlik mertebesine yükseltiyor, hani Vincent’in çocuğu kavga dersi verirken “Bu ülkeyi çevreciler kurmadı” (“ağaçlara sarılanlar” kelimesi kelimesine çevirirsek) dediği ülkeyi. Bir çocuğu at yarışına götürmek ona yapılabilecek en büyük kötülük değil, bir şekilde o bundan anlamlı dersler çıkarabilir, ilgi, şefkat daha önemlidir falan gibi laflar da edilebilirdi belki, başka koşullar altında. Özetle dediği “Azizlik bu değil” ise eğer, azizlik, din, ön yargılar konularında ezber bozmak, bu hiç değil.

Aslında, tam da bağımsız olmamanın azizliği, bu sıcak, hoş hikayeyi boğan şey. Genç oyuncu Jaeden Lieberher ilk filmiyle dikkatleri çekmeyi hak etti. Bill Murray’ın Vincent’a can veren oyunculuğu ise filmi götüren en önemli unsur. 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...