23 Ocak 2015 00:52

Çare örgütlenmekte

Çare örgütlenmekte

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Futbolun gündemindeki konularla ya da futbolun çeşitli sorunlarıyla ilgili olarak yönetici, teknik adam, medya, taraftar gibi unsurlar sürekli konuşup görüş açıklarken, bu oyunun baş rolünde yer alan futbolculardan ise neredeyse hiç ses çıkmıyor. Oysa onlar bu oyunun odağındalar ve oyun onların emeği üzerinden yürüyor. Ne var ki kendilerini temsil eden örgütlü bir güç oluşturamadıkları için ağırlıklarını hissettiremiyor, alınan kararlara hiçbir şekilde etki edemiyorlar. Paranın borusunun öttüğü düzende tüm emekçilerin olduğu gibi futbol emekçilerinin kaderi de sermaye sahiplerinin elinde... Senaryosunu/kurallarını sermaye sahiplerinin yazdığı bu oyunda futbolcuların payına, ya yan roller ya da sadece figüranlık düşüyor ne yazık ki...

Futbol endüstrisini temsil eden unsurların gazıyla, rekabet ve motivasyonun bilinç bulandırıcı/köreltici girdabına sürüklenen ve bir tür köle/piyon haline gelen futbolcuların, bir uyanış yaşayarak mesleki haklar, kaygılar ve hedefler çerçevesinde örgütlenip dayanışma içine girmesini bekliyoruz umutla. Çünkü biliyoruz ki, bu oyun ancak sahada ter dökenler sayesinde insanlığa yakışan tarzda; emeğe saygı duyularak, hak, adalet, eşitlik gözetilerek oynanabilir. Ve yine biliyoruz ki vicdani duyarlılıklar ancak sahada ter dökenler sayesinde bu oyunun hücrelerine kadar sinebilir...

Bütün bunların gerçekleşebilmesi için ise futbolcuların örgütlenmesi ve oyunun kurallarını belirleyen, yetki ve sorumluluk sahibi güçlere karşı mücadele etmesi gerekiyor. Oyunun futbolcular açısından sağlıklı, huzurlu, uygar ortamda oynanabilmesi bu mücadeleye bağlı. 

Futbolcular saha içinde kora kor mücadele ettikleri rakiplerinin aynı zamanda saha dışında dayanışma içinde bulunmaları gereken meslektaşları olduğunu ve kendi aralarında dayanışmayı gerçekleştirebildikleri ölçüde istedikleri çalışma ortamına ve koşullarına kavuşabileceklerini hiçbir zaman unutmamalılar. 

Altınordu ile İzmir’de oynadıkları Türkiye Kupası maçında sakatlanan Fenerbahçe kaptanı Emre sahanın zeminine isyan ediyor. Federasyonun, yabancı oyuncu sayısıyla ilgili aldığı karara göndermede bulunarak, ülke futbolunun gelişebilmesi adına çareler aranılan bu dönemde yabancı oyuncu sayısını tartışmaktan önce saha zeminlerini düzeltmenin önemine dikkat çekiyor. Ama işte tek başına konuştuğu için de sesi o gürültüde yitip gidiyor. 

Oysa futbolcuların güçlü bir sendikası olsa ve o sendika aracılığıyla, mesleki hayatlarının devamı açısından risk barındıran tarla gibi sahalarda top koşturmak zorunda olmadıklarını ve kötü zemin sorunu halledilmezse maçları boykot edeceklerini gür bir sesle kamuoyuna açıklasalar, yöneticilerin zemin konusundaki aymazlıkları son bulmaz mı?.. 

Bugüne kadar çokça örneği görüldüğü gibi, sorunların çözümünü sermaye sahiplerinin insafına bırakmak, sorunların kronikleşmesinden başka işe yaramıyor... 

Zeminle ilgili çeşitli şikayetler daha önce de pek çok teknik adam ve futbolcu tarafından dile getirilmişti. Ama zemin, transfere servet harcayan yöneticilerin hiçbir zaman öncelikli konusu olmadı. Yöneticiler, transfer ettikleri yıldız oyuncuların nasıl bir zeminde mücadele edeceğini pek umursamadılar. Standartların altında bir zeminden, standartların üzerinde futbol beklediler ama bu tabii ki mümkün değildi...

Sözün kısası, futbolcular saha dışında örgütlü mücadele verebildikleri ölçüde haklarını elde edebilir ve mesleklerini sağlıklı koşullarda, huzurlu ortamlarda icra edebilirler. 

Şunu da hiç akıllarından çıkarmamalılar ki, dünyada, dayanışma içindeki emeği alt edebilecek hiçbir güç yoktur...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...