22 Ocak 2015 01:00

İçimizdeki hainler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kamil Tekin Sürek

Tüm yazıları

AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar TBMM’deki gizli oylamada dört eski bakanın yargılanması için oy veren AKP’li milletvekillerine “içimizdeki hainler” demiş. Ve bu “hainlerin” kısa zamanda tespit edilip temizleneceğini söylemiş.
Hani, “millet iradesi” idi?
İşlerine geldiğinde “millet iradesi”, işlerine gelmediğinde “hainlik”.
Olayın nerede geçtiğini ve o sözleri söyleyen kişinin ismini ve sıfatını belirtmeden bu cümleleri gazetede aktarsanız, bir suç çetesi içinde hesaplaşma var ve çeteye ihanet edenler temizlenmek isteniyor gibi anlaşılır bu sözler.
Suç örgütlerinde belirli zamanlar örgütün elemanları birbirine kenetlenir. Çıkarları ortaktır. Ortak çalışmaları sonucu elde ettiklerini paylaşacaklardır. Hepsinin bu ganimeti paylaşmak için birbirine ihtiyaçları vardır. Bir süre sonra ganimeti paylaşmada aralarında anlaşmazlık çıkar. Birileri diğerlerinden daha çok pay almaya çalışır. Bunun için gizli kapaklı işler çevirir. Ya da birileri birileri ile ittifaklar kurarak diğerlerini tasfiye etmeye ya da daha az pay almaya çalışır. Belirli bir ganimet elde edildikten sonra ya da birilerine gerek kalmaz. Ya da, daha yetenekli bazı elemanları örgüte dahil edip, eskiden her şeyini örgüte adamış bazılarını tasfiye etmek isteyenler çıkabilir.
Ve, çıkar çekişmesi kavgaya dönüşünce, birileri birilerini hainlikle suçlar. Tasfiye etmeye çalışan ya da tasfiye edilmek istenen diğerlerini polise, rakip suç örgütüne vb. gammazlar. İş bazen birbirlerini yok etmeye kadar gider.
Ama, “millet iradesi”nin hakim olduğu, “demokratik” meclislerde, üyelerin oyları, tutumları iradesini temsil ettikleri seçmenin oyu, davranışı sayılır. Saygı gösterilir. Farklı oylaşma ya da tutum alındığında; taraflar birbirini ikna etmek için tartışır. Bu tartışma aynı zamanda seçmenlerin tartışması ve birbirini ikna etmesi manasına da gelir.
AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’ın sözleri, bir milletvekilinin sözleri gibi değil.
Demek ki, işlerine geldiği zaman “millet iradesi” dediklerinde doğru söylemiyorlarmış.
Demek ki, “millet iradesi”ni koruyoruz dediklerinde korudukları başka bir şeymiş.
Demek ki, “millet iradesi”ne darbe yapılmak isteniyor dediklerinde, korumak istedikleri şey başka bir şeymiş.
Eski İçişleri Bakanı, AKP’den ayrılıp “hainler” tarafına dahil edildikten sonra, KCK tarafından üzerine molotof atılıp yanarak öldü denilen genç kıza aslında o molotofu bir MİT elemanının attığını söyledi.
Başka itiraflar da gelecektir. “Hainler”, “temizlenecekler”, “tasfiye edilecekler” olunca itiraflar da olur.
O kavga artık başlamıştır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI