17 Ocak 2015 01:00

Faşonet

Faşonet

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İngiltere Başbakanı David Cameron geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada Charlie Hebdo saldırılarını da bahane ederek yeni çevirim içi veri kanunlarına ihtiyaç olduğunu, teröristlerin iletişimde kullandığı ‘güvenli’ alanların kapatılması gerektiğini belirtti. Eğer seçimi kazanırsa ‘yetkililerin’, iletişim detaylarına ulaşmasını da kolaylaştıracağını söyleyen Cameron güvenlik birimlerinin içeriğine erişemeyeceği hiçbir iletişim şekli olmaması gerektiğini savundu.
Aşağı yukarı aynı günlerde ABD Başkanı Barack Obama da siber güvenlik konulu bir konuşma yaptı. Ne tesadüftür ki tam da bu konuşma sırasında ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığının (CENTCOM) Twitter ve Youtube hesapları IŞİD yanlısı olduğu iddia edilen kişi ya da kişilerce ele geçirildi. Birkaç saat içinde CENTCOM hesapları kapatıldı ve geri alındı. Ardından hızla ABD Senatosuna daha önce yasalaştırılmaya çalışılan CISPA ve CISA yasa önergelerinin bir benzeri getirildi. Obama’nın önümüzdeki hafta ‘ulusa sesleniş’ konuşmasında bu yasayı ele alacağı söyleniyor.
Yeni yasa tıpkı daha önce yasalaşmayı başaramayan öncelleri gibi İnternet’te izlenme ve fişlemeyi arttırmakla kalmıyor, erişim hakkınız olmayan bir veriye kamuya açık bir siteye yüklenmiş ya da yanlışlıkla yüklenmiş olsa dahi erişmenizi suç haline getiriyor. Söz konusu yasa önerisini biraz daha açıklamak için bir iki örnek:
Aynı yasa bizde olsaydı haklarında yayın yasağı getirilen MİT/TIR belgelerini indirmek/açmak (okumasanız bile) daha yayın yasağı gelmeden suç olacaktı.
Benzer şekilde Faşolig’in sisteminde yanlışlıkla yayımlanan kimlik bilgilerinin olduğu sayfayı açmak da suç olacaktı.
Cameron’un istihbarat örgütlerimizin okuyamadığı iletişim olmamalı önermesi ise daha trajik. Böyle bir öneri ancak İnternet’in ve yazılımların altyapısını zerre kadar anlamayan birinden gelebilirdi ancak. Net üzerinden yapılan şifrelenmemiş iletişim zaten takip edilebiliyor. Ancak şifrelenmiş iletişimi takip etmek öyle kolay değil. İstihbarat örgütlerinin ‘şimdilik’ gelişkin şifreleme sistemlerini kıramadığı bilinen bir gerçek. Geriye bir tek yol kalıyor, yazılım üreticilerini iletişim sistemlerine arka kapılar koymaya ikna etmek. Uzak bir olasılık olsa da büyük yazılım tekelleri mali/politik baskı ile yazılımlarına arka kapı koymaya ikna edilebilir. Ancak bunu açık kaynaklı yazılımlar için yapmak çok da mümkün olmayacaktır. Kaynak kodun herkes tarafından rahatça incelenebilir olması, böyle bir arka kapının yazılıma gizlice gömülmesini neredeyse olanaksız hale getiriyor. Yazılımlara böyle arka kapılar gömmeyi ve arka kapı gömemedikleri yazılımları yasaklamayı/engellemeyi başarsalar dahi arka kapılar doğası itibariyle bilgisi olan herkesin kullanımına açıktır. Yani bu arka kapıların savaştıklarını iddia ettikleri ‘siber teröristlerce’ kullanılmasının önünde ciddi bir engel yok.
ABD ve İngiltere şimdilik sadece başlangıç. Charlie Hebdo saldırısını da bahane ederek başta AB ülkeleri olmak üzere pek çok ülkede benzer yasalar önümüzdeki günlerde gündeme gelecek. İnternet’i Faşonet’e çevirmelerini engellemek için bu yasalarla mücadele etmek gerek.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...