14 Ocak 2015 00:50

SGK Nasıl kurtulur: Koruyucu sağlık

SGK Nasıl kurtulur: Koruyucu sağlık

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bilginin bir iktidar alanı/aygıtı olarak yaşamı gölgesine alması sağlıkla sınırlı değil elbet. Ama konu sağlık olunca sonuçları daha bir sıkıntılı olabiliyor. Denebilir ki İnternet’in doğuşu ile bilgiye ulaşma son derece kolaylaştı. Ya sonuçları?

İnternet çağı insanlarının tıbba dair algı ve beklentileri tam da sağlıkta piyasalaşmanın gereksinimleri ile örtüşüyor. Misal son dönemin poliklinik taleplerinin başında D vitamini tetkiki gelmekte. Hastaların rivayeti o ki “Hekiminizden bu tetkiki muhakkak talep edin” yönünde televizyon sağlık programları mevcut. O hastalara sorduğunuzda D vitaminini vücutta artırmak veya kullanılır hale getirmek için ne yapmak gerekiyor; yanıt üretemiyorlar genelde. Bilgiyi iktidar alanı dışına servis etmiyor piyasacı sağlık/yayıncılık ortamı. Asıl bilinmesi gerekeni halktan saklayıp, görece pahalı ve rutinde gerekmeyen tetkikler ile yeni “satılık hastalıklar” yaratmaya çalışıyorlar. Aynen diğer tüketim ürünleri gibi yaşamın doğal döngüsünde yer alan farklı anları ambalajlayıp hastalık kurgusu ile topluma enjekte ediyorlar. Oysa kalsiyum kaynağı olarak ulaşılması kolay ve ucuz olan maydanozu kurutup bolca kullanmak basit ve akılcı bir öneridir. Yine D vitamini ciltte güneş ışınları sayesinde aktive olduğundan yaz/kış günde yarım saat kol ve bacakları güneşlendirmek yeterlidir. Burada kritik olan nasıl söylendiğidir elbet. ‘Güneşlenmen gerekiyor’ denince hastaların aklına plaj geliyor. Oysa evinin içinde oturduğu sandalyeden güneşlenebileceğini, bunun tek koşulunun camın açık olması gerektiğini söylemek yeterlidir.

Yine çağımızın belalıları aşırı kilo, kolesterol yüksekliği gibi konularda da benzer süreçler yaşanıyor. Kaçımız göbek çevresi ölçümünün çoğu tetkikten daha değerli olduğunu biliyoruz? Oysa kalp damar hastalıkları başta olmak üzere birçok tıbbi süreçte riskli olan genel kilo artımından ziyade göbek çevresinin ölçümüdür. Peki, ‘maliyeti nedir’ dersek evdeki bir mezuradan başka bir şey değildir. “Kolesterolümü merak ediyorum” diye hekime başvuranların nerede ise ekseriyeti kilosunu uzun zamandır ölçmemiştir, üstelik göbek çevresinin ne kadar olduğunu ne kendisi ölçmüştür ne de bir sağlık kurumu.

Nedeni mikroplar olmamasına rağmen çağımızın salgını olarak adlandırılmaya başlanan şeker hastalığında durum nasıl peki? Misal, ülkemizde bacağı kesilenlerin önemli kısmı şeker hastasıdır ama bu yönde eğitim çalışmaları nerede ise hiç yapılmamaktadır. Nasır koparılır mı, yazın kumsalda çıplak ayakla dolaşmak doğru mu, evde terlik giymek gerekli mi, ayak üşüyünce sobaya yanaştırsak ne olur benzeri basit soruların yanıtı bir şeker hastası için hayatidir. Çevremizde gördüğümüz bacağı kesilmiş şeker hastalarının ekseriyeti ise ne yazık ki bu sorulara zamanında muhatap olamamış hastalardır.

Oysa özellikle yeni tanı almış şeker hastalarından başlayarak gereğinde bir haftayı bulan eğitimler verilmesi zorunludur. Üstelik bir turizm ülkesi olmamızın avantajları da var. Bilindiği üzere otellerin çoğunluğu kışın kapalı, açık olanlarda ise ücretler son derece düşüktür. Kış aylarına yapılandırılmış, SGK tarafından finanse edilmiş, en az bir haftalık şeker hastalığı kamplarında egzersiz, beslenme başta olmak üzere yaşam tarzı değişikliği gerektiren hususlar öğretilebilir. Yine ayak bakımı başta olmak üzere grup içi eğitim çalışmaları yapılabilir. Bilmemiz gerekiyor ki bu kampların maliyeti şeker ve ilintili hastalıklar bağlamında SGK giderlerinin yanında hiçbir şeydir. Hasılı koruyucu sağlık hizmetlerini en azından şeker hastalığı benzeri başlıklarda bütçesine dahil etmeyen bir sosyal güvenlik anlayışı eninde sonunda sürdürülemez hale gelecektir.

Bu örnekten hareketle, bilginin tıpta iktidar alanı olmaktan çıkarılmasının en saf yollarından birisinin ihtiyacı olana, gerektiği kadar bilgi ve deneyimi aktarmak olduğunu ve bunun yöntemlerinden birisinin de kronik hastalıkları olanlarda grup eğitimlerinden geçtiğini söyleyebiliriz. Bu yol SGK için maliyeti en yüksek hastalıklarda maliyeti düşürmenin de adresidir aynı zamanda.

Diyebiliriz ki kronik hastalıklar başta olmak üzere koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilip yaygınlaştırılması hem toplumun hem de SGK’nin kurtuluşudur.

Sağlıcakla kalın.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...