02 Ocak 2015 00:55

Dilekler, temenniler...

Dilekler, temenniler...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Yeni bir yıl... Spor da dahil olmak üzere, hayatın her alanında iyi dilekler, olumlu temenniler havada uçuşuyor. Umut, insanın yaşam enerjisini tazeleyen ve geleceğe iyimser bakmasını sağlayan bir duygu. Gelecekte daha iyi, daha güzel şeyler olacağına dair beklentilerin kaynağında hep umut var. Lakin, somut dayanakları bulunmayan içi boş dilek ve temennileri ciddiye almanın, bazı gerçeklerin fark edilmesini engellemek ve dolayısıyla yenilenme/değişim ihtiyacını köreltmek gibi bir sakınca doğurma ihtimali de az değil...
Yeni bir gelecek kurabilmek için umut elbette gerekli ama tek başına yeterli değil. Hiçbir şey, ortaya emek koymadan kendiliğinden gerçekleşmiyor. Umut edileni hayata geçirmek, gerçeğe dönüştürmek için emek harcamak şart. Geleceğe yönelik olumlu dilekler, iyimser beklentiler ne kadar içten, ne kadar tutkulu, ne kadar coşkulu dillendirilse de yeni bir takvimsel zaman dilimine girdik diye hiçbir şey bir anda eskisinden farklı olmayacak. Gerçekten olumlu bir değişiklik isteniyorsa bunun ancak köhneyenin, çürüyenin yıkılıp yerine yeninin geçmesiyle mümkün olabileceğini bilmek gerekiyor. Rahatsızlık veren, huzursuz ve mutsuz eden eski zihniyet, eski bakış açısı, eski alışkanlıklar varlığını ve egemenliğini koruduğu sürece de bütün bu dilekler, temenniler hiçbir değer taşımayacak, adet yerini bulsun babında dile getirilmiş içi boş söylemler olmanın ötesine geçemeyeceklerdir.
2015’e girmemizle birlikte bütün olumsuzlukların, çirkinliklerin eski yılda kaldığına, yeni yılla birlikte önümüzde tertemiz bir sayfa açıldığına ve bu sayfada bundan sonra sadece güzelliklerin yer alacağına inanabilir miyiz?.. Buna inanmamızı sağlayacak/gerektirecek herhangi bir somut gelişmeden söz edilebilir mi?..
Spor alanında kardeşlik, dostluk, centilmenlik, hak, adalet dileklerinin sonu gelmez. Konuşurken herkes adeta onur ve erdem abidesi gibidir. Dürüstlük ve centilmenlik konusunda mangalda kül bırakmazlar. Ne var ki mücadelenin başlamasıyla birlikte takke düşer kel görünür!.. Asıl yüzler ortaya çıkar. Ortada ne dostluk, ne kardeşlik, ne centilmenlik, ne hak ne de adalet kalır. “Kazanmak” dışında hiçbir gerçek hedefin bulunmadığı bir ortamda, herkesin gücü yettiğince kirli yollara/yöntemlere yönelmesi pek fazla kişiyi şaşırtmaz bile... Yaşamak için kazanmanın zorunlu olduğu bir düzende ortaya bundan farklı bir tablo çıkabilir mi?.. 
Sporu endüstriyelleştirip devasa bir rant aracına dönüştüren, sonra da ranttan pay kapma adına ne pahasına olursa olsun kazanmayı tek ve mutlak hedef olarak dayatan paraya tapan anlayıştan, mevcut spor düzenini, yeni yıl için dile getirilen dilek ve temenniler doğrultusunda yeniden yapılandıracak bir kültürel hamleye girişmesini bekleyebilir miyiz?.. Böyle bir düzende iyi dilekler, olumlu temenniler umut sömürüsünden başka bir anlam taşımıyor ne yazık ki...
Hakim kültürün şekillendirdiği mevcut durum ve gidişat ortadayken, yakın gelecek için olumlu beklentilere, iyimser duygulara sahip olmak çok zor. Ancak, her ne kadar şimdilik pek parlak sinyaller almasak bile geleceğe dair umudumuzu tümden yitirmiş de değiliz elbette. Mevcut durumdan ciddi anlamda rahatsızlık duyup değişim ihtiyacı hisseden ve bunu hayata geçirmeye kararlı insanların var olduğunu da biliyoruz çünkü... 
Umudumuzun kaynağı takvimsel değişimler değil, duyarlılık sahibi sorgulayan insanlar... Böyle insanların çoğalmasıyla umudumuz güçlenecek, beklentilerimiz yükselecek...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa