EMEP'in 7. Kongresinden notlar
Fotoğraf: Envato
Coşkulu başladı kongre. Yoldan geçenler, “İçeride herhalde basket maçı falan var” diye düşünmüştür. İlk gözlemim bu coşkuydu. Ama coşkunun oluşması oluruna bırakılmamıştı: Ankara’daki bu ilginç büyük salonun ön sağ ve sol köşelerinde, yerine göre değişik sloganlar atan öncü koro toplulukları vardı, onların sloganlarını salondaki bine yakın kişi hep birlikte yineliyordu. Coşku yaratan bu sloganlar, konu açısından tam yerine oturuyor ve hiç sekmiyordu.
İkinci gözlemim, seçilen “Divan kurulu”ydu: Üç kadın ve iki erkekten oluşturuldu bu kurul; hoşuma gitti. Kadın-erkek eşitliğini öne çıkaran EMEP’in “Genel Başkan”ı da yıllardan bu yana değerli bir kadın arkadaşımızdır: Selma Gürkan, öyle doyurucu bir “açış konuşması” yaptı ki, yalın, anlaşılır ve özlü anlatımının, sahip olduğu sosyalist kültürden kaynaklandığı bir kez daha açıkça görüldü. Toplum eleştirisi zaten başka türlü yapılamaz. “Genel seçimlerde yüzde on barajı, hırsızlıktır!” sözü de başka türlü söylenemez. “Bu düzende kadın cinayetleri sistematiktir!” vargısı da bu sosyalist kültürün ürünüdür. Selma Gürkan’ın gerek “Alevilik”, gerek “Kobanê” üzerine belirttiği düşünceler, yalnızca kongreyi değil, bütün insanlığı ilgilendiriyordu. Üstün bir düzeydir bu.
Bingöl Milletvekili ve HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, sözlerinin başında, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının adını geçirince, gıyabında ona duyduğum yakınlık duygusu katlandı. “Denizler”, çağdaş ileri gençliği temsil etme yönünden sadece Türkiye’ye değil, bütün insanlığa aittir. Bir noktayı daha ekleyeyim: Türkiye’de “68 Gençliği”nin içinde Abdullah Öcalan da vardır, ben tanığım.
Baluken konuşmasında, “Ortak vatan” diye bir nitelemede bulundu. Bunu da çok önemli bulduğumu söyleyeyim. Çünkü “ortak vatan” nitelemesi, ülkemizde barışın, kardeşliğin, birlik ve bütünlüğün simgesi olabilecek yapıcı bir kavrayışı dile getirir. Açıktır ki barış ve demokrasinin yolu, hepimiz için, şu içinde yaşadığımız “ortak vatan”dan geçer.
Ve sonra, Melda Onur adlı CHP Milletvekili bir bayan konuştu. Açık söyleyeyim: CHP’nin resmi dili ve genel olarak görüşleri, Melda Hanım’ınki gibi olsa, “Meclis’te sağlam bir muhalefet partisi var” demekle kalmaz, ülkemizin sorunlarını dayanışarak çözeceğimiz umudunu da taşırdık.
Kongreden ayrıldıktan sonra yolda giderken bu değerli aydınımız için slogan değilse de kendimce bir beyit uydurdum:
“Şöyle yerinde bir isim Melda Onur:
Olsa olsa böyle bir yurtsevere konur.”
- Veda yazısı 01 Nisan 2019 19:40
- İki konu bir de sav söz 11 Mart 2019 20:05
- Atabaş'ın ardından 04 Mart 2019 19:30
- Ceyhun Atuf Kansu 25 Şubat 2019 23:10
- Fenerbahçe’nin Hâl-i Pür Melâli 19 Şubat 2019 01:19
- Beyin Göçü 12 Şubat 2019 00:33
- ‘Selim Ağbi’yi hatırlarken 05 Şubat 2019 00:00
- İstanbul Müzik Festivali 21 Ocak 2019 23:40
- Fiyatlar yasayla düşer mi? 08 Ocak 2019 00:24
- Ankara’da yeni bir dönem mi? 01 Ocak 2019 00:34
- Erdal Erzincan'la halk müziğimiz üzerine (2) 25 Aralık 2018 00:05
- Erdal Erzincan’la halk müziğimiz üzerine (1) 18 Aralık 2018 02:47