18 Aralık 2014 01:00

Unutturma

Unutturma

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Salı günü Çarşı grubu liderleri olduğu iddia edilen 35 kişi hakkında İstanbul Adalet Sarayı’nda bir dava görüldü.
Çarşı grubu liderlerine hükümeti devirmek için darbe girişiminde bulunmak suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası (idam cezası kaldırılmasaydı idam cezası) isteniyor iddianamede.
İddia edilen suçun kanıtları, bu kişilerin dinlenilen telefonlardaki konuşmaları.
Konuşmalar usulsüz dinlenmiş. Çünkü, dinleme izni alınırken suç örgütü oluşturmak suçu nedeniyle mahkemeden izin alınmış, fakat 17-25 Aralık operasyonlarında AKP Hükümeti ve bakanları için bu suçla ilgili bir soruşturma yapıldığından AKP kısa sürede bu suçu suç olmaktan çıkaran bir yasa çıkarmış. Dolayısıyla olmayan bir suç için birilerini dinlediğinizde, o dinlemede elde edilen konuşmalar başka bir davada delil olarak kullanılamıyor yasalara göre. Fakat, Çarşı davasında kullanılmış. Çarşı grubu ile ilgili soruşturma başlatıldığında soruşturmayı yürüten savcı bu kişilerle ilgili olarak bir örgüt ilişkisi bulamamış. Daha sonra hakimler savcılar değiştirildikten sonra dosyayı devralan savcı da örgütsel ilişkiler bulamamış ve 2911 sayılı kanuna (Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu) aykırılık ve mala zarar verme vb. suçlar nedeniyle soruşturmayı sürdürmüş. Fakat, diğer taraftan Hükümet sürekli olarak Çarşı grubunun darbe yapmaya çalıştığını iddia etmiş. Bunun üzerine daha önce örgütsel ilişki bulamayan ve sadece 2911, mala zarar, yaralama vb. suçlardan soruşturmayı yürüten savcı, birden görüşünü değiştirmiş ve Çarşı grubunun fiilini Hükümeti devirmek için darbe girişimi suçuna çevirmiş.
Soruşturmada ve yargılamadaki gelişmelere insan inanamıyor ve yargılamayı ciddiye almıyor ama benzer yargılamalarla bu memlekette bazı insanlara müebbet hapis cezaları verildi, beş on yıl hapis yatırıldı. Davanın peşini bırakmamak gerek.
12 Eylül döneminde dahi böyle yargı ve yargılama yoktu. AKP Hükümeti döneminde artık yargıdan bahsetmek çok zor.
Çarşı davasının 16 Aralık günü başlaması da manidar. Bir taraftan 14 Aralık operasyonu, diğer taraftan Çarşı davası sanki 17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu’nun hatırlanması ve tartışılmasını engellemek için bu günlere denk getirilmiş gibi görünüyor. Günlerdir gazete ve TV’lerde 14 Aralık operasyonu ve Çarşı davası yazılıyor, konuşuluyor.
Hükümetin oyununa gelmemek gerekir. 17-25 Aralık operasyonlarını unutmayalım. Bu soruşturmalar kapatıldı. Onca delil varken soruşturulanlar sütten çıkmış ak kaşık haline getirilmek isteniyor. İşin kötüsü, bu operasyonu bahane eden Hükümet, bu bir sene içinde yargı ve yürütmede istemediği bütün polis, savcı ve hakimleri değiştirdi. HSYK’nın yapısı ve üyeleri değiştirildi. Yasalar değiştirildi. Yani, Hükümet yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasından kurtulduğu gibi durumu fırsata çevirerek, yargıyı kendine göre yeniden düzenledi. Artık, Çarşı davası benzeri davaları daha çok göreceğiz. AKP Hükümeti’nin icraatlarına muhalefet eden herkes bundan sonra kendini benzer bir davanın sanığı olarak bulabilir. Hiç kimse kendini hukukun güvencesinde sanmamalı.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa