22 Kasım 2014 01:00

Dünyayı sosyalizm kurtaracak

Dünyayı sosyalizm kurtaracak

Fotoğraf: Envato

Paylaş

"Nereden çıktı şimdi bu" diyenler olacaktır.
Dünyanın dört bir yanında direnişler, grevler, ayaklanmalar, çatışmalar sürüyor. Kobanê zafere doğru yol alıyor. Mevcut duruma, yani kapitalizme, onun versiyon ve uygulamalarına itiraz eden küçümsenmeyecek bir hareketten de söz edebiliriz.
Ancak ortada henüz sosyalizm için ayağa kalkmış işçi sınıfı ve ezilen halklar yok.
Kapitalizme ve sonuçlarına itirazlar büyümekle birlikte, sosyalizm tartışması, yeni bir sistem arayışı ya da hedefi somutluk kazanmış değil.
Dolayısıyla “Dünyayı sosyalizm kurtaracak” başlığı soyut ve slogancı bulunabilir!
Ancak gerçek şu ki; kapitalizm tüm pisliklerini saçarak, elinde avucunda ne varsa onu harcayarak kendini var etmek ve sürdürmekte ısrar ettikçe, sosyalizm kaçınılmaz hale geliyor.
Kapitalizmden çıkışa açılan ilk kapı sosyalizme açılıyor.
En gelişmiş, steril kapitalist ülkelerden, ‘gelişmemiş’ ülkelere bakarak rahatlıkla söylenebilecek olan; sömürüden, adaletsizlikten, baskı ve şiddetten, ırk, dil, din cinsler arası ayrımcılıktan, yasaklardan, savaşlardan, ulusal ve inançsal inkardan insanlığı kurtaracak olan sosyalizmdir.
Ezen ile ezilen, sömüren ile sömürülen, üreten ile her şeyi gasbederek özel mülkiyetine dönüştüren iki farklı sınıf ilişkisinin egemen olduğu kapitalist sistemin devamı, insanlığın, doğanın mahvından başka bir şey getirmeyecektir.
Ancak sosyalizm, iddiası ve yaşanmış deneyimiyle başka bir sistemdir.
Üretici güçler ile üretim araçlarını gasbeden güçler arasındaki çelişkinin ayyuka çıktığı, çelişki ve çatışmanın her birimde sürdüğü bu birkaç yüzyıllık sistemin varacağı yer mevcuttan daha iyisi olmayacaktır.
Kapitalizm uzatmaları oynamakta büyük bir maharet kazanmış olsa da gelip dayandığı, dayanacağı bir yer var.
Kapitalizmden kurtuluş için insanlığın yönelebileceği tek yol, tek çıkış sosyalizmdir.
Ve, tüm karalama, itibarsızlaştırma çabalarına rağmen, Büyük Ekim Devrimi, sosyalizmin SSCB’deki deneyimi parlayan bir yıldız olmaya devam ediyor.
70 gün süren 1871 Paris Komünü sosyalizmin ilk deneyi olarak büyük bir miras bıraktı. Birinci, İkinci Enternasyonal partilerinin, Marks ve Engels’in gelecek tahayyüllerinde, iddia ve hedeflerinde temel belirleyici rol oynayan bu 70 günlük Paris Komünü deneyimi, aynı zamanda 1917 Ekim Devriminin ana rahmi gibidir.
İkinci Enternasyonal döneklerinin vardığı sonuçlara karşın, ulusal ve uluslararası ideolojik, politik ve pratik kuşatmaya, proletaryanın ve ezilen halkların kurtuluş davasını karartma hesaplarına rağmen, mücadele, direniş ve sosyalizm ideali Büyük Ekim Devrimiyle zafer kazanmıştır.
Kapitalizm ve onun sarıp sarmaladığı tüm dünya gericiliğinin, geçmişin tüm pisliklerini deney ve birikimlerini toplayıp aşılmaz barajlar kurmasına rağmen, sınıfın ve ezilen halkların örgütlü direnciyle Rusya’da, 97 yıl önce yeniden yol açıldı.
Paris Komününden 70 yıl sonra Rusya’da ayağa kalkan işçi sınıfı ve ezilen halklar yeni bir dünyanın, sosyalizmin ve giderek sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz bir dünyanın pekala mümkün olduğunu gösterdi. Dünya işçi sınıfı, ezilen halklar, ezilen cins bugünkü kazanımlarını insanlığın bu evresindeki birikimiyle sürdürmektedir.
Evet, içeriden ve dışarıdan süren kapitalist kuşatma karşısındaki direnç kırıldı, sosyalizm bir yenilgi aldı. Ancak bu durum; kapitalizmin savaş, sömürü, şiddet, adaletsizlik, açlık ve kıyımdan başka bir şey getirmediği gerçeğini ortadan kaldırmadı..
Aksine, kapitalizmin varlığı, sonuçları sosyalizmin doğumunu, yeniden kuruluşunu kaçınılmaz kılıyor.
1917’den neredeyse ‘23’lere kadar süren gerici ve kapitalizm kırıntısı direnişlerle geçen süreç, NEP dönemi ve arkasından 1929 kapitalist dünya bunalımı karşısında SSCB, ekonomik, sosyal, siyasal her alanda insanlığın geleceği mücadelesi olarak sürdü.
Bir dönemin sosyalist devrim arifesindeki Almanyası’nda, dünya sermayesinin gücüyle Hitler Faşizmi’nin iktidara getirilmesi ve arkasından dünyaya faşizm üzerinden yeni bir ayar verme hesabının bozulmasında, SSCB, insanlığın kaderini belirleyecek bir tarihi direniş ve tutum sergiledi.
Öncesiyle birlikte ‘29 ve 1945 yılları SSCB’de sadece sosyalizmin inşası ve ilerletilmesi mücadelesi değil, emperyalist kuşatmaya ve faşizmin yayılmasına karşı, insanlığın geleceğine dair sorumluluğun omuzlandığı bir dönemdir. Tarihin bu evresinde insanlığı global vahşetten kurtaran SSCB nezdinde sosyalizmdir.
İnsanlık tarihinin tüm birikimini dayanak edinerek Marx ve Engels’le başlayan, Lenin ve Stalin’le ve ideolojik politik takipçileriyle devam eden mücadele süreci kapitalizme ve her türden melanetine karşı, sosyalizm ve insanlığın geleceği mücadelesidir.
İkinci Dünya Savaşından sonra kurulan sosyalist ve halk cumhuriyetleri inşa süreci, ulusal ve sosyal kurtuluş mücadeleleri de SSCB’nin, Büyük Ekim Devrimi’nin bütününü oluşturmaktadır.
‘Dünya dönüyor’ gerçeğindeki gibidir, sosyalizm! Büyük Ekim Devriminin 97. yılında Türkiye’de bir araya gelen Uluslararası Marksist Leninist Parti ve Örgütler Konferansının mücadelesi de buna işaret ediyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...