07 Kasım 2014 00:59

Güvencesiz ölüm: Türk, Kürt, Çinli, madenci, mülteci, asistan, ırgat

Güvencesiz ölüm: Türk, Kürt, Çinli, madenci, mülteci, asistan, ırgat

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ekim hiç iyi gitmedi. Kasım hiç iyi gelmedi. Ayların yılların suçu yok, gitmeyen insanlığımız, yerin üstünde veya 775 metre kotunda boğulan bizleriz, bizim yarattığımız düzen yiyor insanlığı.

Günlük neredeyse 4 işçi ölüyor, günlük neredeyse 1 kadın cinayeti işleniyor.

Bir midibüs devriliyor, mevsimlik değil dört mevsimlik, yıllık değil hayat boyu, hayat boyu değil kuşaklar boyu ırgatlık yollara savruluyor, “mevsimlik tarım işçileri” mevsimsiz savruluyor, Yalvaç’ta 46 kişinin bindirildiği bir midibüste 18 kişi can veriyor.

Vicdan kot kot çöküyor. Üç Çinli, daha çoğu var, Bartın’da metrelerce yerin dibinde yoksul kimsesiz göçükte kalıyor. Belki arkasından ağlayanları bile yok.

İnsanlık tekneleri, ekmek tekneleri çatırdıyor. Boğaz’da cansız bedenler akıntıya kapılıp sürükleniyor. Bilmedikleri denizlerde, boğaz tokluğu arayışındaki garibanları Boğaz yutuyor. 42 Afganlının Rumeli Feneri önlerinde 37’sini deniz yutuyor.

Deniz yutmuyor onları, bizler yutuyoruz, insanoğlunun kurduğu sistemler-yapılar yutuyor.
Has-selef Müslüman komşusu Êzidi’yi ganimet almış, 40-50 yaş kadının fiyatı 43 dolar, 9 yaş altı 172 dolar.

Ne çok Çerkes satıldı saraylara beylere, ne çok zenci dünya pazarının en önemli malı oldu yüzyıllar boyu. Osmanlı köprü başlarını tutar vergi alırdı her danadan, her koyundan, her cariyeden, her erkek köleden. Kadı defterlerinin en temel işlevi verasetin, mülkün garanti altına alınması idi, ne kadar çok cariye mülkü geçiyor bu defterlerde.

Yediğimiz ekmekte ne çok köle kanı var. Irgatların kanı var yediğimiz her soğanda, her mercimek çorbasında. İçtiğimiz çayda madencilerin kanı var. Çinli işçilerin kanı var Bartın’da, Boğaz’da Afganlıların kanı var. Êzidilerin kanı var, her yanımızda.

İstanbul’un orta yerinde rezidans inşaatının asansörü çöküyor. Oturduğumuz evlere yoksul işçilerin, yoksul ustaların kanı, emeği, alın teri çöküyor.

Edindiğiniz mülk kimin mülkü? Biriktirdiğiniz servet kimin serveti? Tüm bu cinayetlerde kendisini en büyük gören büyük cehaletin nasıl bir payı var?

Yalvaç’taki ırgatların ölümü ile, Ermenek’te madencilerin ölümü ile, Boğaz’da Afganlıların ölümü ile, Bartın’da Çinli madencilerin ölümü ile, asansörde işçilerin zemine çakılması ile, IŞİD’in ele geçirdiği Êzidilere tecavüzü ile, töre cinayetleri ile, tüm bunların birbiri ile ne tür bağları var?

İTÜ’nün önünde 50/d’li “öğrenci asistanlar” çadır kurmuş. Otuzuna gelmişler ne olacakları belli değil, onun bunun ağız kokusunu çekiyorlar. Güvencesiz çalışma her tür angaryayı dayatıyor, her tür mobbingi getiriyor.

Amirin “İçini isteği gibi doldurduğu bir büyük boşluk” mu asistanlık? (Bir genç asistanın tanımından alıntıdır). Patronun içini istediği gibi doldurduğu bir büyük boşluk mu işçilik veya ırgatlık? Erkeğin istediği gibi tanımladığı bir büyük boşluk mu kadınlık?

Ortadoğu emperyalistlerin istediği gibi boşalttığı enerji doluluğu mu?

Hayat bir büyük boşluk mu mülksüzleştirilenler için? Mülklüler için dolu bir yer mi?

Zenginliğin kaynağı birilerinin mülksüzleştirilmesi ve yoksullaştırılması mı?

Tüm bu ölümler arasında nasıl bir bağ var? Devletin polisi-jandarması-mahkemesi, bakanı-başbakanı, cumhuru-cumhurbaşkanı ile madencilerin boğulması arasında nasıl bir bağ var?

Savcısı, kaymakamı, valisi ile zenginin fakiri soyması arasında nasıl bir bağ var?

Güvencesiz çalışma koşulları her tür angarya ve bedava ölümün öncelikli sebebi mi? Güvencesizlik mülklülerin güvencesi mi?

Yazıklar olsun demek yetmiyor, değiştirmek de gerek. O madeni basan suyun-balçığın içine sorumluların ve iş birlikçilerinin başının sokulması gerek.

Ya “sabır”. İsyan büyük günahlardan. Sabreden işçiler ölüp gitmiş, hocalar patronlar yaşasın. Dinin bunda nasıl bir rolü var?

Bilimin, sanatın, felsefenin, emekçinin, işçinin, ırgatın 775 metre kotta çamur deryasında boğulmasında YÖK’ün nasıl bir rolü var? YÖK gününüz 33. yılında kutlu olsun.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...