16 Ekim 2014 00:10

Hükümetin işi zorlaşıyor

Hükümetin işi zorlaşıyor

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Genel seçimlere giderek yaklaştığımız bir dönemde yaşanan ekonomik ve siyasi gelişmeler hükümetin işinin bu kez pek kolay olmayacağını gösteriyor.
Öncelikli olarak ekonomiye dair temel göstergelerde belirgin bir bozulma göze çarpıyor. Temmuz ayı itibariyle işsizlik yüzde 9.8 seviyesine tırmandı. Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik ise yüzde 10.4 ile çift hanelere ulaşmış durumda. Bu aynı zamanda 2010 yılı Ekim ayından bu yana işsizlik oranının ulaştığı en yüksek seviye. Genç nüfus arasındaki işsizliğe baktığımızda ise çok sert bir yükseliş yaşandığını ve Ocak ayındaki yüzde 15.7 seviyelerinden yüzde 19.1’e ulaştığını ve görüyoruz. Kısacası her beş gençten biri hali hazırda işsiz.
Aslına bakılırsa yukarıda çizilen tablo da ülkedeki istihdam sorununun vahametini yansıtmakta yetersiz kalıyor. Çünkü, 15-64 yaş arası nüfusun işgücüne katılım oranı yüzde 56 gibi son derece düşük bir seviyede ve bu durum işsizlik oranı üzeriden diğer ülkelerle karşılaştırma yapılabilmesini zorlaştırıyor. Bunun başlıca nedeni ise ülkemizde kadınların iş gücüne katılımının oldukça sınırlı olması. OECD ülkeleri ortalamasına baktığımızda kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 54 dolayında iken bu oran ülkemizde yüzde 34.2 seviyelerine geriliyor.  
Ekonomideki yavaşlamaya dair bir diğer önemli sinyal ise cari açıktaki daralma. Ağustos ayında cari açık beklentilerin de üzerinde gerileyerek yüzde 2.8 milyar dolar seviyesine indi. Türkiye ekonomisinin yüksek ithal hammadde ve ara mal bağımlılığı nedeniyle ekonominin büyüme dönemlerinde cari açığın yükselmesi daralma dönemlerinde de gerilemesi temel yapısal özelliklerinden biri. Önümüzdeki dönemde de petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte cari açığın bir miktar daha daralması beklenebilir.  
Bu zamana kadar ki tecrübelerimiz istihdam verilerinin siyasi iktidarın aldığı oy üzerinde oldukça belirleyici bir rol oynadığını gösteriyor. ABD Merkez Bankası’nın önümüzdeki yılın ilk yarısı içerisinde faiz artırımına gitmesi ihtimalini de hesaba katarsak ekonomideki gelişmelerin hükümetin başını epey ağrıtacağını şimdiden söyleyebiliriz.
Siyaset cephesine döndüğümüzde ise Suriye politikasının iflası ve Kobanê üzerinden yaşanan ayrışma hem içeride hem dışarıda iktidarın manevra alanını daraltıyor. Türkiye bölgede yalnızlaşırken, Batı kamuoyundan yönelen eleştirilerin dozu artıyor, IŞİD’in yükselişinde Türkiye’nin payı sorgulanıyor. Geçtiğimiz haftalarda ABD başkan yardımcısı Joe Biden’ın yaptığı açıklama diplomatik kurallar çerçevesinde geri alınsa da Beyaz Saray’ın bu konudaki genel eğilimini yansıttığına şüphe yok. Kaldı ki, daha geçtiğimiz yıl içerisinde ABD Genelkurmay başkanı Dempsey ÖSO’ya bağlı gruplara ağır silah desteği sağlanması konusundaki çekincelerini belirtirken, bölgedeki müttefiklerini tehlikeli güçlerle işbirliği içerisine girmemeleri konusunda uyarmıştı. Yaklaşan ABD başkanlık seçimleri ile birlikte içeride artan kamuoyu baskısı ilerleyen aylarda Beyaz Saray ile AKP iktidarı arasındaki mesafenin daha da açılmasına neden olacak gibi görünüyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...