06 Ekim 2014 00:36

Geçmişimiz de geleceğimiz de kayıp

Geçmişimiz de geleceğimiz de kayıp

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bayram vesilesiyle edilen onca mutluluk ve huzur laflarına...
Yaşlıların hatırlanıp mutlu kılınmasından, gençlerin bayram coşkusu yaşamasından bahsedilmesine rağmen...
Olmuyor. Olmuyor işte!
Geçmişimiz de geleceğimiz de mutsuz, umutsuz!
Yanı başımızda yaşanan savaştan, burnumuza gelen kan ve barut kokusundan önce kaybettik geçmişimizi ve geleceğimizi.
Adına ‘hayat’ denilen bir savaşta... Ülkemizdeki muhafazakar kapitalizm koşullarında iyice tükettik o kavramları.
Geçmişimizin temsilcileri olan yaşlılarımızın durumuna bir bakın! Ve ondan sonra karar verin, tespitimde haksız olup olmadığıma...    
Yapılan araştırmaya göre; yaşlıların mutluluk oranı sıralamasında Türkiye sonlara düştü. 96 ülkenin bulunduğu listede 77’nci sırada.
Sadece Afganistan gibi ülkeleri geride bırakabilen Türkiye, 96 ülkenin bulunduğu listede anca 77’nci sırada yer bulabildi kendine.
Araştırma, Birleşmiş Milletler Uluslararası Yaşlılar Günü’nde yayımlandı. Araştırma 60 yaş üstü nüfusun sosyal ve ekonomik refahını ölçüyor.
Yaşlı nüfusun zorda kaldıklarında güvenebilecekleri akrabaları veya arkadaşları olup olmadığının incelendiği ‘sosyal bağlar’ verilerine bakıldığında Türkiye çok iyi durumda...
Araştırma diyor ki; Türkiye’de, 50 yaş üstü nüfusun yüzde 81’i bu bağlara sahip!
Türkiye’nin en iyi olduğu alanlardan biri ‘gelir güvencesi’. Türkiye’de 65 yaş üstü nüfusun yüzde 88,1’i emekli maaşı alıyor. Türkiye bu alanda listede 33’üncü sırada yer alıyor.
Gelir güvencesi var!
Sosyal bağları güçlü!
Öyleyse bu yaşlılar niye mutsuz!

YAŞLILAR BENCİL DEĞİL HERHALDE!
Yaşlıların mutsuzluğu bencilliklerinden, kadir kıymet bilmezliklerinden değil her halde.
Yaşlıların ne halde yaşadığına bakmak lazım...
Ellerine geçen emekli aylığına...
Üç kuruşluk yaşlılık ödeneğine...  
Nasıl bir evde ne şartlarda yaşadıklarına bakmak lazım.
O zaman görürüz!
Emeklilerin çoğunun (yüzde 60’ının) gıda maddelerini yakınları temin etmese aç olduğunu...
Her 4 emekliden üçünün gelirinin, ihtiyacı olan gıda maddelerini satın almaya yetmediğini....
Yüz binlercesinin kurumlardan ve yüz binlercesinin belediyelerden yardım alarak ancak yaşamlarını sürdürebildiklerini...
Çoğunun en çok tükettiği gıdanın ekmek olduğunu...
Üçte birinin gecekonduda yaşadığını.
Emekli olmayanların halini varın söz düşünün.
Meseleye, AKP iktidarının bizi alıştırdığı gibi, “Yaşlıların az çok geliri var buna da şükür!” anlayışıyla bakmazsak... Yaşlıların bu ülkede mutlu olmak için çok az sebebinin olduğunu görürüz.
İnsan gibi, huzurlu bir yaşlılık vaat edemeyenler, şükür vaaz ediyor işte!

GENÇLER DE MUTSUZ VE KIZGIN!
Dünyanın en kızgın ve mutsuz gençleri de Türkiye’de…
Dünya Sağlık Örgütü’nün bir araştırmasının sonuçları yapıyordu bu tespiti!
Evet! İktidar, para ve güç bulsalar da manevi tatmin bulamayan İslamcı gençlerin Suriye’ye savaşa... IŞİD’in kollarına uzanan hikayelerine bakmak lazım.
Yanı başımızda, Suriye’de, Irak’ta, Kobani’de... Nefesini sınırlarımızda hissettiren savaşın gençler üzerinde yarattığı mutsuzluk ve kızgınlık halini araştırmak lazım!
Dinin siyasette ve toplumun her alanında giderek çok daha etkin olmasının gençlerde yarattığı, ‘hayat tarzı tercihlerimiz ellerimizden alınıyor’ kaygısına odaklanmak gerek mesela...
Ülke ekonomisi büyürken, birileri zenginleşirken yoksulluğun derinleştiği bir ekonomide gençlerin duyduğu gelecek kaygısına...
Her 5 gençten birinin işsiz olmasının etkilerine...
İş bulsalar dahi, büyük bir çoğunluğunun asgari ücret ve biraz daha üzeri bir ücret ya da maaşla köle gibi çalışmalarının yarattığı duygu tahribatına...
Adalete güven kalmamışsa...
‘İş kapısı’ görülen üniversiteyi bitirmenin de sonucu değiştirmediği görülmüşse...
Ve, eğitimden adalete sıralanabilecek sıkıntılar yumağı kocaman olmuşsa...
Mutsuzluk ve kızgınlığı anlamak hiç de zor olmasa gerek!


ŞAVAŞI ONAYLA ALKIŞI AL!
İyi haberler, insanlık adına olumlu gelişmeler felaket olur mu?
Sistem kapitalizm ise olur?
Örneğin ABD işsizlik verileri!
ABD’de tarım dışı istihdam beklentilerin üzerinde geldi. Yani işsizlik (yüzde 5.9) 6 yılın en düşüğüne geriledi.
Tarım dışı istihdam 248 bin kişi arttı. İnsanlar iş buldu.
Piyasalarda hemen bir telaş, bir feryat. Aman Amerikalılar iş buldu, işler iyiye gidiyor eyvah ki eyvah! Şimdi ABD faizi artırırsa ne yaparız?
Amerikalılar ne kadar çok işsiz kalırsa piyasalarda o kadar bayram havası.
İyi haberler kötü hava estirdiği gibi, kötü haberler de olumlu etki yapabiliyor.
Örneğin Türkiye savaş tezkeresini onayladı mı?
Piyasalar için 10 tam puanlık hareket! Alkış!
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin kredi notunu düşürmeyerek tezkereyi alkışlıyor.
Yoksul çocukları ölecekmiş, savaş felaket getirirmiş ne gam!


4000 İŞÇİYE BEDEL BİR MUHTAR
Coca Cola’nın CEO’su Muhtar Kent’in yıllık 21 milyon dolarlık maaşı gündeme geldi.
Demek ki Muhtar Kent Türk lirasıyla hesaplayınca yılda 48 milyon lira alıyor. Ayda 4 milyon TL.
Yani Muhtar Kent, Türkiye’de cola dağıtımı yapan ve 1000 liraya çalışan işçiden 4000 kat fazla alıyor.
4000 işçi anca bir ceo ediyor.
Muhtar Kent’e o parayı veren şirket, 1000 liraya çalışan işçinin sendikalaşmasına izin vermiyor. Sendikalaştığı için kapının önüne koyuyor.
Bu sistemde bu bir çelişki değil olması gerekendir!
Emekçiler kabul ettiği müddetçe de asla değişmeyecek olandır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa