Türkiye savaşa giderse
Fotoğraf: Envato
Dün Alman gazetelerinin İnternet sitelerinde ilk sırada Türkiye’deki tezkere haberleri vardı. Türkiye cephesinden IŞİD’e karşı kara harekatı verileceğinden tutun da Türkiye’nin savaşa hazırlandığına kadar değişik başlıklar ve içerikler öne çıkarılıyordu.
Örneğin muhafazakar Die Welt gazetesinin sitesinde “IŞİD savaşçılarına karşı Türkiye’de kara harekatı mı?” sorusuyla verildi tezkere oylaması haberi.
Die Zeit’de ise “Erdoğan ne istiyor?” sorusu soruldu, ancak net bir yanıt verilmedi. Muriel Reichel’in değişik “Türkiye uzmanlarına” sorarak oluşturduğu haber-yorumda, Erdoğan’ın IŞİD konusunda asıl dönüşü pazar günü yaptığına dikkat çekilerek, uzunca bir süredir terör örgütüne destek veren Türkiye’nin bu kez terör örgütüne karşı kurulan koalisyona girmeye karar verdiğine dikkat çekildi. Görüşü alınan “Türkiye uzmanları” tezkerenin asıl hedefinin IŞİD değil, Kürtler ve Suriye yönetimi olduğuna işaret etti.
En dikkat çekici hatırlatmayı ise Der Spiegel’den Hasnain Kazım yaptı: “Mart ayında Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı, Dışişleri Müsteşarı ve bir general toplantı yaparak Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalesinin nasıl haklı çıkarılabileceğini görüşmüştü. Bu toplantının kayıtları daha sonra İnternet’e düştü. Plana göre, Suriye tarafına bir kaç kişinin Süleyman Şah Türbesi’ne füze atması üzerine savaş çıkarılacaktı.”
Öyle anlaşılıyor ki, Davutoğlu’nun “Karşı tarafa bir kaç Türk askerinin gönderilerek Süleyman Şah Türbesi’ne füze atması şeklinde” oluşturduğu senaryo şimdi gerçeğe dönüşüyor.
Bir tek figüranlar farklı.
Zira ilk senaryodaki Türk askerlerinin yerini şimdi IŞİD militanları almış. Bunların içinde kaç Türk istihbarat elemanı ya da istihbaratla bağlantılı teröristin olduğu konusunda elimizde bir bilgi yok.
Ancak gerçek şu ki; terör örgütünün Türk toprağı kabul edilen türbeye saldırması asıl olarak Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin elini rahatlatacak gibi görünüyor. Her şey tamamlandığına göre, artık bir kaç gün içinde türbeye yönelik beklenen saldırının gerçekleşmesi büyük bir olasılık olarak masada duruyor...
Son gelen haberlere göre binden fazla IŞİD militanı türbenin etrafını sarmış. Her an türbeyi koruyan Türk askerleriyle çatışma çıkabileceği ileri sürülüyor.
Böylece IŞİD, Türkiye’nin “Suriye kapısı”nı açarak içeri girmesi için daha önce yaptığı planlarının hayata geçirilmesi için tam anlamıyla bir “maymuncuk” işlevi görüyor.
Bugün büyük bir istekle Rojova’ya girme, bir tampon bölge oluşturma planları yapan Türkiye yönetimi açıktır ki, bununla hem ülkeyi hem de bölgeyi büyük bir kaos ve çatışmanın içerisine çekmenin planlarını yapıyorlar. Bu elbette bölgedeki dengelerin alt üst edilmesi anlamına gelecek.
Peki; Türkiye’nin halen resmi olarak Suriye’nin toprakları olan bir bölgeye girmesi durumunda ABD’nin ve Avrupa devletlerinin tepkisi nasıl olacak?
Şu ana kadar yapılan açıklamalara bakılırsa, NATO üyesi ülkeler plana çok yüksek sesle karşı görünmüyor, sadece sınırların zorlanmaması konusunda uyarılarda bulunuyorlar. Türkiye’nin sınırları aşması durumunda NATO’nun da 5. madde gereğince savaşa girmek zorunda kalacağına işaret ediliyor.
Suriye rejimine destek veren Rusya’nın ise, Türk ordusu tarafından gerçekleştirilecek muhtemel bir işgal karşısında sessiz kalmayacağı açık. Dün Rus haber ajansı Ria Novosti’de yer alan bir haberde, Erdoğan’ın daha önce de Suriye’ye kara harekatı için mecliste karar çıkarma niyetinde olduğu hatırlatılarak, “Daha önce yapılmayanlar şimdi yapılmak isteniyor. Bu da kısmi işgal anlamına gelecektir” denildi.
Dolayısıyla, Rusya”nın muhtemel bir “tampon bölge”ye tepkisinin sert olacağını şimdiden söylemek mümkün. Böylesi bir durumda Türkiye-Rusya ilişkileri hızla gerilme gürecine girebilir, ki bundan asıl olarak Türkiye zararlı çıkacaktır.
Olup bitenler, Türkiye’nin son hamlesinin bölge için büyük bir tehlike ve hatta giderek bölgesel bir savaşa dönüşme potansiyeli taşıdığı açıktır. Ve hedefte şimdilik ilk olarak Kobanê ve Rojova’nın diğer bölgeleri bulunuyor.
Gelinen aşamada, batılı emperyalist devletler ve onların bölgedeki iş birlikçileri için IŞİD bulunmaz bir fırsat haline gelmiş, herkese karşı bir tehdit unsuru olarak kullanılmaktadır. İşi bittiğinde de elbette bir kenara çekip bekletilecekler.
- AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde 19 Nisan 2024 01:47
- Avrupa’da aşırı sağ büyürken sol neden ve nasıl küçüldü? 12 Nisan 2024 04:34
- Otoriter rejimler sarsılıyor ama... 05 Nisan 2024 04:38
- Paskalya’da barış dileği ve yürüyüşler 29 Mart 2024 04:26
- Irkçılık ve yoksulluk bağlantısı 22 Mart 2024 04:02
- Savaş, enerji tekelleri ve rekor kârlar 15 Mart 2024 04:50
- Savaş borsası 08 Mart 2024 05:00
- Savaşı büyütme hamleleri 01 Mart 2024 04:54
- Avrupa halkları Ukrayna'da barış istiyor 23 Şubat 2024 04:30
- Ukrayna savaşı üçüncü yılına girerken yıkım tablosu 16 Şubat 2024 04:45
- Kızıldeniz’de ABD saldırgan, AB koruyucu mu? 09 Şubat 2024 04:52
- NATO, Rusya ve Almanya’nın savaş planları 02 Şubat 2024 04:45