Koalisyon ya da Enternasyonal
Fotoğraf: Envato
50’ye yakın ülkenin mangalda külün bırakılmadığı zirvelerde oluşturduğu koalisyonun, Kobanê halkı IŞİD saldırılarına can havliyle direnirken meselenin etrafında dolanmaya devam ettiği görülüyor. Biz demiştik diye başlayan cümleler kulağa hoş gelmez nedense ve herkes Amerika’yı kendi keşfetmek ister. Ama herhalde yeterince anlaşılmıştır; koalisyon ülkelerinin derdi Kobanê’yi ve bölgeyi IŞİD’den temizlemek filan değil. Ortadoğu’da kendi canlarını sıkan ne varsa ondan kurtulmak istiyorlar esasen. Bunların içinde Rojava’da inşa edilen ve savunulan yaşam biçimi ve anlayış da var.
Rojava halkı emperyalist politikaların bir parçası olmayı en başından reddetmişti ve şimdi birçoğu koalisyon bünyesinde yer alan ülkeler Esad’ı devirmesi için arkadan ittirdikleri çetelere Kürtlerin dahlini bir türlü gerçekleştiremediler. Hem Esad rejimi hem de bu arkadan destekli güçlerle aralarına bir mesafe koyarak kendi bağımsız yollarını çizdi Rojavalılar. İşte koalisyon gücünün asıl canını sıkan ve başına çuval geçirilmesi gereken tutum bu. Rojava- Kobanê yeterince cezalandırılmadan, halk burnunu sürtüp yüz sürmeden bu irili ufaklı ülkelerden oluşan ittifakın Kürtlerin yüzüne bakacağı yok. Ama bakabilecekleri kıvama gelecek bir yüz artık o onurlu yüz olmayacak.
Şimdi Kobanê’de 7’den 70’e silahlanmış halk bir yandan inşaat yapıyor diğer yandan da inşa ettiğini düşmana karşı savunuyor. Orada sadece Ortadoğu’yu değil bütün dünyayı ilgilendiren bir tecrübe yaşanıyor. Kendi özgür iradesiyle bir halk kendi kaderini belirlemeye çalışıyor ve küçücük, yoksul Kobanê eğer ayakta kalabilirse sadece Ortadoğu’daki taşları yerinden oynatmayacak. Aynı zamanda dünya emekçileri için bir başka dünyanın mümkün olduğunu göze sokan bir model olacak burası. Dört bir yanı düşmanla çevrili bu toprakta laik, demokratik ve özgür bir büyük ülkenin temeli atılmış olacak. Kobanê’nin bu iddiası koalisyonun önünde eğileceği bir iddia değil elbette. Tersine, beklenen, bu iddiasından vazgeçmek zorunda kalan bir halkın koalisyonun önünde eğilmesi.
Bunu herkes gayet iyi görüyor olmalı.
Geçtiğimiz hafta içinde Suruç- Kobanê hattında sınır nöbeti tutmaya çok sayıda insan gitti. Onların, iki yanında mayın tarlalarının uzandığı patikada sınırdan atılan gaz bombalarının altında gösterdikleri cesaretin hem sembolik hem de stratejik önemi var. Koalisyon, güçlü donanımını IŞİD’in Kobanê’ye uzak mevzilerinde top sektirmeye harcarken çıplak ellerinden ve örgütlü güçlerinden başka hiçbir şeyi olmayan binlerce insanın Kobanê ile dayanışmak için bu saldırıya göğüs germesi çok değerli. Kobanê’nin kaderini belirleyecek olan da enternasyonal dayanışmanın büyütülmesi için yapılacak olan şeyler zaten.
Fakat diğer yandan Kobanê komşu bir halkla enternasyonal dayanışmanın konusu olamayacak kadar bir iç mesele artık. IŞİD gericiliği bir yandan, koalisyonun bölgeyle ilgili stratejik hesapları bir yandan doğrudan doğruya Kobanê’yi tehdid eden her şeyin somut karşılığı bizi çok yakından ilgilendiriyor. Bu kıyamete en yakın yerde bulunan biziz. Diğer yandan Rojava’nın iddiası bir varlık yokluk savaşının konusu olmuşken bölgenin ve dünyanın geri kalan bölgelerinde yaşayan halkların da bu varlık yokluk savaşına gözünü kapatması mümkün değil.
Kobanê sadece bu iddia bakımından olsa bile, dünya halklarının da bir iç meselesi haline gelmiştir bir bakıma. Ama bu teorik olarak böyledir şimdilik ve Kobanê halkı aslında yalnızdır. Hem koalisyonun stratejik hesaplarına hem cihadist çetelere karşı Kobanê’nin direnişi herkes adına, herkes için yapılan bir direniş olarak kaldığı sürece Rojava’nın iddiasıyla birlikte başka bir dünyanın yaratılabileceğine ilişkin, insanın en güzel umudu da darbe yiyecek.
Öyleyse; Türkiye’nin her dakika sınır boyuna akması mümkün olamayacağına, sembolik dayanışmanın da sadre şifa vermesi sınırlı olacağına göre Kobanê ruhunun her yere sirayet etmesi şart görünüyor.
Oradaki halkın sahici bir dayanışmaya ihtiyacı var. Yardım kampanyalarının yaygınlaştırılması, IŞİD’e verilen her türlü devlet desteğinin ve alışverişin kesilmesinin talep edilmesi, yetkililerin sığınmacıların insani ihtiyaçlarının karşılanması için zorlanması, Esad’ı ve çeteleri destekleyen bütün ülkelerin bu toprakları terk etmesi için sürdürülecek mücadele önemlidir. Kobanê’nin kurtuluşunu ve halkların geleceğini garantileyecek ve “kurtarıcı” pozunda bölgeye yeniden dönmeye çalışan emperyalist koalisyonun Ortadoğu’ya çöreklenmesini engelleyecek tek şey halkın kendi gücü olacaktır.
Kobanê tek başına herkes için savaşamaz.
- Vatan millet ıstakoz 19 Nisan 2024 06:05
- Kürt’e yasaklı, kavgalı gürültülü Türk demokrasisi! 05 Nisan 2024 05:53
- Bu daha başlangıç 01 Nisan 2024 05:40
- Yol boyu Kürtler 29 Mart 2024 05:00
- Hatay’da geliyorum diyen deprem! 22 Mart 2024 04:58
- Yoksullaştır ve yardıma muhtaç et! 17 Mart 2024 05:07
- Ama şu ama bu… 15 Mart 2024 04:46
- Ölümle yaşam tertibi arasında kadın 08 Mart 2024 05:10
- Kalkınma planları ve programlarında kadın: Bir beşeri sermaye 03 Mart 2024 05:20
- TOKİ’zedeler ve istismar 01 Mart 2024 04:58
- Şeriat mı? 23 Şubat 2024 05:08
- Altında kan, aslında yağma var 16 Şubat 2024 05:10