30 Eylül 2014 00:18

Ses var görüntü yok!

Ses var görüntü yok!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Boru arızası nedeniyle 4 gün boyunca kent merkezine su veremeyen belediye başka ülkede var mıdır acaba? Arızayı geçtik, dalga geçer gibi sürekli olarak birkaç saat sonra arızanın giderileceği duyurusuna ne demeli? 

Ya raydan çıkan metro ve yolcuya saplanan demir çubuk konusu?

Ülke karşılaştırmalarını ve merkezci öykünmeleri hiç sevmem ama bir örnek vereceğim. İki hafta önce Hollanda’daydım. Uçağın indiği havaalanından doğrudan gideceğimiz şehre tren vardı. Havaalanından dışarı çıkmadan gideceğimiz şehre ulaşabilecektik. Bilet almaya yöneldiğimde 5-6 sarı yelekli tren görevlisini gördüm. Biri elindeki broşürle bana yöneldi. Bizim gittiğimiz gün ve bir önceki gün havaalanı istasyonunda tadilat varmış. Bunun için broşür basıp alternatif yol ve hatları ayrıntılı biçimde anlatmışlar. Elimizdeki eşyalarla 2 aktarma yapıp trene kavuşmamıza rağmen içimde neredeyse hiçbir kızgınlık oluşmadı. Sadece kendimi şanssız hissettim o gün orada olduğum için.

Burada ise neresinden tutarsanız dökülen bir “halka hizmet, hakka hizmet” anlayışı. Aslında bir yandan da toplumun en az yarısında egemen olan “çalıyorlar ama çalışıyorlar” yargısı da haksız sayılmaz. Çalışıyorlar ama ranta çalışıyorlar. Daha dün Meclis Başkanı söylüyordu: “Meclis kanun fabrikasına döndü” diye. 164 kez değiştirilen kamu ihale kanunu ve tamamen taşerona teslim edilen belediyecilik hizmetleri gündelik hayatımızda karşımıza, kontrol ve denetimden azade beton bloklar olarak çıkıyor. 

Bütün bu “restorasyon” sürecine halkın hiçbir katılımı yok. Çalışıyorlar ama kendilerine çalışıyorlar!

***

En yerel olandan genele doğru çıktığımızda da tabloda değişen bir şey yok. İktidarın her temsilcisi en yüksek desibele ulaşıyor icraatlarını haykırırken. İktidar; varı yok, yoku var göstermekte gerçekten ustalaştı. 

Öyle ya “yüzde 2’lik büyüme büyük başarı!”. Gerçi aynı dönemde; Çin yüzde 7.50, Nijerya yüzde 6.54, Filipinler yüzde 6.40, Malezya yüzde 6.40, Hindistan yüzde 5.70 (Hindistan artık kırılgan beşli grubunun dışında kabul ediliyor. Türkiye’nin içinde olduğu kırılgan beşli artık kırılgan dörtlü olarak tanımlanıyor), Birleşik Arap Emirlikleri yüzde 5.20, Endonezya yüzde 5.12, Kolombiya yüzde 4.30, Irak yüzde 4.21, Pakistan yüzde 4.10, Kazakistan yüzde 3.90, Suudi Arabistan yüzde 3.80, Tayvan yüzde 3.74, Mısır yüzde 3.50, Güney Kore yüzde 3.50, Polonya yüzde 3.30, Birleşik Krallık yüzde 3.20, Avusturalya yüzde 3.10, İsveç yüzde 2.60, ABD yüzde 2.60, Kanada yüzde 2.45, Singapur yüzde 2.40 ve İsrail yüzde 2.24 büyüdü ya varsın olsun!

***

Yerel ve ulusal ekonomi politikalarının “çok ses çıkartan” icraatlarını geçip uluslararası politika cephesine ulaştığımızda durum biraz karışık! Cumhurbaşkanının Birleşmiş Milletler genel kurulunda –salon boş olsa da- dünyaya seslenişi, evdeki hesabın çarşıya pek uymadığını gösteriyordu. Belli ki, brifingler etki yaratmış. Her ne kadar cumhurbaşkanı Türkiye’ye döndükten itibaren faklı konuşmaya başlasa da Türkiye’nin dış politikada bağımsız karar alma kabiliyetinden oldukça uzağa düştüğünü söylemek yanıltıcı olmaz. 

***

İki haftayı aşkın süredir Kobane’de yaşanan saldırılar konusunda kulağının üzerine yatmayı tercih eden politika da, sermaye gruplarına doğrudan müdahale yöntemlerinin geliştirilmesi de (TÜSİAD toplantısı ve DEİK’deki yeni yapılanma adımı), belediyecilik adı altında halka dayatılan rant politikaları da esas olarak 2007 sonrası hızlanan dar grupçu birikim modelinin sürdürülemez hale geldiğinin göstergesidir.

İşte bu sebeple iktidarda ses çoktur ama görüntü yoktur!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...