Kobanê kazanırsa halklar kazanır
Fotoğraf: Envato
Bir haftayı aşkın süreden bu yana IŞİD saldırılarına direnen Kobanê tüm dünyanın gündemindeki sıcak yerini koruyor.
Ağır silahlarla günlerdir Kobanê’yi kuşatan IŞİD’e karşı Kobanê halkları dişiyle tırnağıyla direnirken, başta Türkiye halkları olmak üzere, Ortadoğu’nun ve dünyanın ezilen ve sömürülen halklarının yüreği de Kobanê’de atıyor.
Kobanê öyle bir dikkat merkezi haline geldi ki, yıkılması da, kuşatmayı parçalayıp IŞİD çetelerini yenmesi de bir dünya meselesi haline geldi.
Ortadoğu’nun göbeğinde süren bu saldırı ve direnişin aktörleri aynı zamanda dünyanın dört bir yanında muhataplar buldu. Bu küçük alanda süren kavga, tüm dünya halklarını ve emperyalist güçleri ilgilendiren bir kavga olarak dikkat merkezi oldu.
Birleşmiş Milletler son toplantısının gündemini bu gelişme üzerinden belirledi. Ortadoğu’nun birikmiş hesapları, biriktirilmiş faturaları bu gelişme üzerinden güncelleştirilmek isteniyor.
Bu boşuna değil. IŞİD saldırısına da, IŞİD’e karşı süren Kobanê halklarının direnişine yüklenen anlamlar da öylesine yüklenmiş değil. Hesapları bozan, boğazda kalan bir kılçık olduğu kesin.
Kimilerinin Kobanê’yi, Stalingrad gibi bir direnişle örneklendirmesi, IŞİD’in Hitler faşizmiyle kıyaslanması da yabana atılmamalı. Ortadaki durum ve gelişmenin, önemli anılarla ve argümanlarla izah edilmesinde bir sakınca yok. Tehlikeli olan, önemsememek, olağan bir dönem gibi davranmaktır.
Kobanê’nin çapına ve IŞİD’e bakınca “Bu İkinci Dünya Savaşı gibi, dünyanın kaderini belirleyecek bir savaş değil” gibi değerlendirmelerin yapılması mümkünse de, bu çarpışmanın sadece Kürtleri ve IŞİD çetesini ilgilendiren bir savaş olmadığını da herkes bilmektedir.
Bu gelişme ve bu çatışmada ne IŞİD tek başınadır, ne de Kürtler. Zira IŞİD kazanınca sadece IŞİD, Kobanê kazanınca sadece Kürtler kazanmış olmayacaktır. Hesaplar da bununla sınırlı değil. Dengeleri sarsabilecek bir gelişme bu. Nihayetinde bu savaş üzerinden, emperyalist güçlerinden kağıtları yeniden karması, onların her boydan iş birlikçilerinin ve Ortadoğu’da hesap peşindeki her gücün yeni pozisyon edinme ihtiyacı duymaları da gelişmenin çok yönlülüğüne, derinliğine ve kapsamına işaret ediyor.
Çok şey söylenebilir. Ancak özcesi, bu kavganın kazanılması, ezilen mazlum halklar için “Halklar direnebilir ve kazanabilirler” gerçeğinin yeni dönemde somutluk kazanmasıdır. Sadece Ortadoğu’nun mazlum halkları değil, tüm dünya halklarının kalbinin Rojava’da, Kobanê Kantonu’nda atıyor olmasının böyle bir anlamı var. Kobanê kazanınca halklar kazanacak. Kobanê’nin düşmesi, halkların eşitlik ve özgürlük mücadelesindeki başarısında yeni bir parça koparmış olacaktır.
Dünyanın mazlumları, bu yüzden yüzyıllardır köle statüsündeki bir halkın, yine yüz yıllardır birlikte yaşadığı tüm halklarla kurmak istediği demokratik yaşamın topun ağzına konduğunu bilerek dikkatini Kobanê’ye yöneltti.
Bir yandan emek, barış ve demokrasi düşmanlarının IŞİD kuşatması karşısında el ovuşturarak düşmesini arzu ettikleri yeni bir halk yönetimi var, diğer taraftan ezilen ve sömürülen dünya halklarının dayanışma içinde oldukları ve IŞİD nezdinde yenilenin aynı zamanda tüm gerici, ırkçı, faşist ve emperyalist güruh olacağını düşünenler.
Türkiye’nin demokrasi, barış ve özgürlük yanlısı tüm güçlerinin kalbi de Kobanê’de atmaktadır. Onlar bilmektedirler ki, emperyalizmin piyonu, bölge egemen devletlerinin vurucu gücü haline gelmiş olan ve tüm halk düşmanı yönetimlerin üzerinden hesap yaptıkları IŞİD gibi bir çetenin saldırısına maruz kalan sadece Kobanê halkı değildir.
Önceki gün Türkiye’nin emek, barış ve demokrasi güçlerinin bu kaygılarla (Pirsûs) Suruç’ta olmaları da bunu gösteriyor. Türkiye’nin demokrasi ve özgürlük güçlerinin önemli bir bölümünün temsilcileri Kobanê Kontonu temsilcileriyle bu duygu ve düşünceler içinde bir görüşme yaptılar.
Dolayısıyla, “Direnen halklar kazanır” sloganının ete kemiğe büründüğü yerin Kobanê olması tarihi önemdedir.
- Emperyalizm, savaş ve yeni dönem 21 Ekim 2023 04:47
- Filistin ve TBMM'de gizli görüşme kararı 14 Ekim 2023 04:51
- Ankara saldırısı ve iktidarın yeni planı 07 Ekim 2023 04:50
- Yine Gezi, yine hukuksuzluk 30 Eylül 2023 04:53
- İktidarın politikalarına boyun eğen muhalefet yol alamaz 23 Eylül 2023 04:51
- CHP Tanrıkulu'yu AKP'nin önüne attı 16 Eylül 2023 05:32
- Karaburun Bilim Kongresi; kapitalizm ve yıkım 09 Eylül 2023 04:45
- 1 Eylül Dünya Barış Günü ve dinmeyen savaşlar 02 Eylül 2023 04:45
- Antep’teki işçi direnişleri ve gösterdikleri 26 Ağustos 2023 04:26
- Yargıtaydan hukuksuzluğa bir onay daha… 19 Ağustos 2023 04:57
- Yeni dönem ve dayatılan "yeni" yaşam tarzı 12 Ağustos 2023 04:40
- Diyanetten Kobanê davası fetvası 05 Ağustos 2023 05:05