Rojava’dan başka ev yok
Fotoğraf: Envato
Rojava kanlı, kara bir kaderin ortasında, çağın lanetiyle çevrilmiş, bir göz gibi bakıyor bize. Dünyanın ilgisine mazhar olamadan, çığlığı gözünün nuruna yerleşmiş çırpınıyor Rojava… İnsan iradesinin kendi sınırlarını bir “sınır”a çarpa çarpa sınadığı bir kıyamet orası. Rojava direniyor. Herkes için, yeni doğmuş ve doğmamış insan yavrularının yazgısı için direniyor.
Emperyalizmin Esad rejimini devirebilmek için milyon dolarlar harcayarak desteklediği radikal cihat örgütleri listesine adını yazdırmadan, kendi yolunu kendi çizdiği için cezalandırılan bir insan topluluğunun ülkesi burası. Ne kendilerinden bir kimlik esirgeyen Esad’a ne bir kimlik için çeteler topluluğuna ruhlarını satmayan Kürtlerin toprağı. IŞİD’in Orta Çağı aratmayan vahşeti ve “Hür Dünya”nın modernize edilmiş barbarlığı şu anda direnişleri ile ve sayesinde insanlığı temsil edenlere diz çöktürmek, onları hizaya getirmek için bir kesişim kümesinde isteyerek buluştuğunda ortaya çıkan şiddetin nesnesi Rojava, şimdi herkesin yurdu, göz bebeği oldu.
Rojava düşerse Ortadoğu halklarının gelecek güzel günlere dair umudu kırılacak. Onunla birlikte 2011 Arap ayaklanmalarında tohumu atılan ve Rojava’da filizlenmeye başlayan özgürlük ve onur ayaklar altında sürünecek. Özgürlük ve onur öyle böyle değil, dünyanın bugünkü halinde büyük ve cüretkar bir iddia. Tandırının başından kalkıp silaha sarılan ev kadınlarının, oyun yerine sipere koşan yeni yetmelerin, silah taşıyabilen yaşlıların hepsinin uğruna seferber olduğu bu iddia Ortadoğu kıyametinde tekellerin, şirketlerin, süper güçlerin kontrolü dışında yaşanabileceğini ima ediyor. Hayır etmiyor alenen gösteriyor aslında. Rojava derin bir amnezinin baskısından kurtulup açığa çıkan bir devrim duyurusudur bu bakımdan. İzinsizdir ve fetvasızdır. Özgürlüğün ve eşitliğin vizesiz ve pasaportsuz yurt edinmesinin kendi halinde, mütevazı adımıdır. Tam da bu yüzden dövülerek ve dövdürülerek terbiye ediliyor Rojava.
Rojava’nın ışığı ezilenlerin kanıyla beslenen sömürücülerin sunağında, bu sunağa törenle Kürt kanı taşımaya amade taşeron devletlerle, çetelerin öldürücü kuşatmasında sönmemeli o zaman. Bir devrim bildirisini “Oku okut düşmana teslim etme” diye fısıldayan ve tarihin bir yerlerinden başını uzatarak kendini hatırlatan sesin Rojava’dan gelen özgürlük çağrılarına cevap olması gerektiği zamanın içindeyiz. Rojava’nın etrafına çizilen ateşten çemberi tamamlayan kurşuni, bürokratik ve derin stratejik sınırların açılması; bu sınırların iki tarafındaki halkların kardeşçe kucaklaşabilmeleri için Rojava’nın insanlığın ortak yurdu olduğunun hiç unutulmaması gerekir.
Rojava kazanırsa halkların başının üstünde bir damı olacak. Rojava kazanırsa insanlık onuru ona musallat olan parazitlerinden kurtulacak. Ama kaybederse korkuttuklarının ecel teriyle yaşayabilen barbarlık kazanacak. Bundan başka ikilem yok.
Rojava’dan başka ev yok.
- Vatan millet ıstakoz 19 Nisan 2024 06:05
- Kürt’e yasaklı, kavgalı gürültülü Türk demokrasisi! 05 Nisan 2024 05:53
- Bu daha başlangıç 01 Nisan 2024 05:40
- Yol boyu Kürtler 29 Mart 2024 05:00
- Hatay’da geliyorum diyen deprem! 22 Mart 2024 04:58
- Yoksullaştır ve yardıma muhtaç et! 17 Mart 2024 05:07
- Ama şu ama bu… 15 Mart 2024 04:46
- Ölümle yaşam tertibi arasında kadın 08 Mart 2024 05:10
- Kalkınma planları ve programlarında kadın: Bir beşeri sermaye 03 Mart 2024 05:20
- TOKİ’zedeler ve istismar 01 Mart 2024 04:58
- Şeriat mı? 23 Şubat 2024 05:08
- Altında kan, aslında yağma var 16 Şubat 2024 05:10