17 Eylül 2014 00:24

IŞİD mi koalisyon mu?

IŞİD mi koalisyon mu?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Irak Şam İslam Devleti, IŞİD, büyük mali kaynakları ve silah kapasitesiyle tepeden tırnağa militarist bir cihaz haline gelmiş, düpedüz bir devlet mahiyetinde. Bu devletin bildiğimiz ulus-devletlerinkine benzeyen sınırları yok; tebaası Ortadoğu’nun ve Avrupa’nın her yerinde. Onu var eden şey de “devlet”in tebaasını hazır bulması ya da onun sayesinde oluşması. Bu tebaanın kökenine bakmak için el Kaide’nin geçmişine kadar gitmeye gerek yok. Daha yakın bir zamandan başlarsak; Irak işgaliyle başlayan Baas’ın kafasını koparma harekatından geriye kalan, yenilen ama sindirilemeyen eski rejim kalıntılarının, ABD reorganizasyonu sırasında bastırılmış Sünnilerden bir toplumsal taban bularak yeniden ama dejenere olarak vücutlanmış hali IŞİD. Şimdi bir kalıntıdan daha fazlası olarak dünyaya kafa tutuyor ve giderek gelişiyor.
Obama’nın “Suriye topraklarında izinsiz herhangi bir müdahaleyi saldırı sayarız” diyen Esad’ı “size saldırmak IŞİD’e saldırmaktan daha kolay” diyerek tehdit etmesi bu yüzden. Çünkü IŞİD sadece bir çırpıda hallolacak bir mevzu değil; Ortadoğu’ya ilişkin süregelen emperyalist politikalar bölgenin her yerinden IŞİD canavarlığını fışkırtıyor. Bu açık bir gerçek. IŞİD de şimdi Obama’nın arkasında IŞİD’e karşı savaşmak üzere dizilen büyük güçler ile irili ufaklı uydu Arap devletleri bunu çok iyi biliyor. Karşılarına aldıkları şey basit bir terör örgütü değil; ölmeden önce son bir hamleyle davranıp silahını çeken yalnız bir kovboy kılığında, devasa bir statüko. Bir zamanlar ABD için işlevsel ama artık kazınarak temizlenmesi ve yeni statükoya yer açmak için temizlenmesi gereken eskimiş bir statüko.
ABD yeni statükodan çıkarı olan bütün devletleri, Irak işgali sırasında yapamadığı şeyi yaparak arkasına dizebildi. Yakındaki savaşın bütün maliyetini, kullanacağı silaha bir damla kan bulaştırmamak üzere bu devletlere dağıtmaya ve hepsini kendi yeni dünyasının bir parçası yapmaya çalışıyor.
IŞİD’in hunharlığı, aşağılık cinayetleri, tecavüzleri ve saldırganlığı, yok olurken dirilmeye çalışan bir dünyanın girdiği ölüm kalım savaşı olarak görülebilir. Bu süreçte çok sayıda insan katledildi. Ama karşısındaki gücün bilançosu bundan hiç de az değil. ABD’nin Irak ve Afganistan işgali ve Esad rejimini İslamcı radikal taşeronlar aracılığıyla çökertmeye çalıştığı süre boyunca kıyıma maruz kalan insan sayısı ve bunun maliyeti ise IŞİD’in çetelesini aratmaz.
IŞİD belasının savuşturulması şart. Peki bundan kurtulmanın yolu ABD’nin başını çektiği bir koalisyonun başarısı için dua etmekten mi geçiyor? Yaralı bir aslan gibi girebileceği en pespaye kılığa IŞİD biçiminde giren eski statükoya karşı savaş açan ve hiç de IŞİD gericiliğini aratmayan yeni statükocu güçlerin bölgeye barış ve demokrasi getireceğinin garantisi var mı? Şimdiye kadar yaşanan geçmişteki bütün demokrasi transferleri kan kıyamet ve zulüm getirdiğine ve sadece IŞİD’i ürettiğine bakılırsa yok. Savaşan iki gücün de birbiriyle nesep ilişkisi var ve bu savaş bitmeyecek.
Ortadoğu büyük bir tehlike altında.
Beklenmedik ittifaklar gelişiyor gelişmesine de, canı yananın savrulduğu ABD koalisyonunun şemsiyesinin altı da hiç tekin olamayacak. Örneğin Rusya uğraştığı ikinci bir cepheden, Ukrayna’dan Suriye’ye herhangi bir müdahaleye izin vermeyeceğini açıklama fırsatı buldu. Yani ufukta IŞİD’i dize getirmekten ibaret bir çatışmadan daha fazlası görünüyor şu anda.
Ama Ortadoğu’da her an her şey olabilir, saflar yeniden karışabilir.
Seyirci kalamayacağımız bir süreç bu. Bölgeye yeniden ve bu kez daha güçlü dönmeye hazırlanan emperyalist güçlerin “kurtarıcı”lığını tartışmak istemeyen epey bir demokrat var memlekette ve dünyada ama ya IŞİD ya ABD seçeneği durumunda kalmak Ortadoğu kaosunun ta içinde edilgin ve çözümsüz bırakılmak anlamına geliyor.
Bu kısır döngüye halkları ABD’nin bölge politikaları soktu. Şunu talep etmek zor değil ve tek şansımız: Ortadoğu’dan elinizi çekin, pılınızı pırtınızı, silahınızı lojistiğinizi alın gidin.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...