17 Eylül 2014 00:13

Kapan susam kapan: Sağlık

Kapan susam kapan: Sağlık

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Masalların da son kullanım tarihi olabileceği hiç aklınıza gelir miydi? Nice masal dilinde anlatı şimdilerde çocuklara muhtemeldir ki daha az ilginç geliyor. Ali Baba ve Kırk Haramiler’in en akılda kalan cümlesi “Açıl susam açıl”dı kuşkusuz. AVM kuşağı için fotoselli kapılar kullanımdayken artık ne anlatabilir ki bu cümle? Denebilir ki masalların ve mitolojinin pekçok gizemini bilim ve teknolaoji usa çıkardı, gündelik hayatın içinde kullanıma sundu.
Belki de yeni masallar yazmak gerek. Ve masal kahramanları belki de bir ulaşılmaz olarak “sağlıklı insan” olacak; kimbilir? Ulaşılmaz sanılan ilginç gelir insana. Ve sağlıklı kalabilmek bırakalım temel bir insan hakkı olmasını, artık kapitalizmin satabileceği bir “ürün yelpazesi” olmaktan da çıktı. Yani insanlığın yeni ulaşılmazı “sağlıklı insan”...
Artık “dünyanın şu coğrafyasında yüz küsur yaşında ve hâlâ dimdik ayakta” insan haberleri anlamsızlaşacak. Değil mi ki havayı, suyu, toprağı kirlettik; artık kimse tek başına genetik farklılık veya özenli yaşam biçimi ile sağlıklı ve uzun yaşam ile anılamayacak belki de!
 Sadece kirletmekle kalmıyoruz doğayı, aynı zamanda teknolojinin nimetleri ile de potansiyel risk ekliyoruz insanlığın geleceği için. Misal fotoseli ele alalım. Aydınlatma, kapı, çeşme, çöp sepeti, araba farları ilk anda aklıma gelenler. Yani açıl susam açıl demenin de bir adım ötesi, daha edilgen halidir fotoselli yaşam. Birincisinde en azından bir cümle kurar insan, yani az da olsa kalori harcar; fotoselli yaşamda ise sıfır enerji tüketiriz, beden görünür, cihaz devreye girer. Teknolojinin bu tarzda konfor tasarımı yaygınlaştıkça ‘konfor= obezite + kalp hastalığı + yüksek tansiyon + felç  + şeker hastalığı’ formülü devreye girecektir elbet.
Masal dilinden ödünç alırsak eğer, ‘Hayal gerçek, gerçek hayal oldu” da diyebiliriz bu halimize. “Açıl susam açıl” hayal dünyasından öyle bir yerleşti ki gündelik hayatımıza, sağlıklı kalabilmek ise adeta masal kılındı günümüzde.
Sağlıklı kalabilmenin veya yeniden sağlıklı olabilmenin temel koşulu yaşam tarzı ile mutlak ilintilidir. Hareketli bir yaşam ve dengeli, düzenli yeme alışkanlığı olarak özetliyebiliriz bu hali. Çok değil bundan 40 yıl önce insanlar ısınmak için odun kırar, kömür sobasının külünü alır sonrasında taşırdı. Yılda bir – iki kez odun ve kömür depoya taşınır, bolca terlenirdi. Yani ısınmadan önce kalori harcardık. Gece aynı derecede sıcaklık sağlanamadığından kısmen üşür ama karşılığında bedenimiz kendi enerjisini kullanarak sorunu çözmeye çalışırdı. Şimdi doğalgazlı yaşamda tek düğmeye basıp, öncesinde hiç enerji tüketmek yetmezmiş gibi, ısınırken de gereğinde 24 saat sabit ısı ile bedenin öz regülatör rolünü de devre dışı bırakıyoruz. Denebilir ki sırf bu ısınma araçlarındaki değişim bile bizlere obezite ve hastalık olarak dönecektir.
Evde, sokakta ,işte her geçen gün daha fazla yoruluyoruz belki ama giderek daha az  kalori harcıyoruz. Toplu taşıma yerine özel araç, evde kahvaltı yerine arabada kahve ile yanında simit, çay demleme ve toplu içme yerine iş yerinde kendi masamızda poşet çay, tek tuşla monitor başında TV, radyo, İnternet ilk aklıma gelenler. Ama spor yok, yorgunluk çok ama adım atmada tembellik had safhada...
Ve bu hafta okullar açıldı. Oğluma 5. sınıf seçmeli derste 6 saat beden eğitimi tercihi yaptığımda müdür yardımcısı şaşırmıştı. Sonunda beni etkiledi ve kısmen resim ve müziğe de yer vermiş olduk. Şimdiden pişmanım. Beden dersinde spor eğitiminin verilmediğini elbette hepimiz biliyoruz. Yoksa sahil şeridi çocukları denizlerde bu kadar çok boğularak ölür müydü hiç? Ama ne kadar çok hareket, o kadar sağlıklı insan diye düşünenlerdenim.
Sağlıcakla kalın ve teknolojinin konforuna ‘kapan susam kapan’ demeyi bilenlerden olun.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...