13 Eylül 2014 00:06

Siyasetin yandaşla buluşması

Siyasetin yandaşla buluşması

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türkiye Cumhuriyeti, son 12 yıla dek, ekonomi alanında tökezlemekle beraber, yönetim alanında şöyle veya böyle çağdaş sisteme uymaya çalışıyor, kimi zaman da oldukça üstün başarılar sağlıyordu. Buna bir örnek olarak, üniversite giriş sınavı sistemi verilebilir. Bu sınav bir zamanlar gelişmiş ülkelerin dahi dikkatini çekiyor, hatta eksperlerini gönderip, nasıl oluyor da bu denli büyük bir kütleyi böylesi bir sıralamaya tabi tutup, o zamanlar kıt olan üniversitelere yerleştirebiliyoruz diye, inceleme yapıyorlardı. Bu başarının tek nedeni, o zamanki yönetimin yandaş ahlaksızlığı ile değil, “işe adam” ilkesi ile çalışıyor olması idi. Son oniki yıldır devir öyle değişti ki, üniversitelere bizzat adam ismi ile kadrolar açılabiliyor, tam bir yandaş mantığı ile, tabana hiç sorulmadan, hatta bilgi verip onayını alma nezaketi dahi gösterilmeden, istenen yandaş bir üniversiteden başka bir üniversiteye yerleştirilebilmektedir. Kısacası, üniversite camiasından yükselen bu koku öylesi bir hal almıştır ki, gerçek bilim insanlarında hiçbir heves kalmamakta, gençler yurt dışına kaçmakta, burada kalanlar da ya zaman doldurmaya çalışmakta ya da başka faaliyet alanlarına kaymaktalar.
Balık baştan kokar misali, tüm kurumlar çöküş temposu içinde hazin sona sürüklenmektedir. Bir zamanların değerli yargıçları artık “seçim rüşveti” aleni olan maaş zammını ellerinin tersi ile itememekteler! Adli yılın açılışında Barolar Birliği Başkanı konuşmasına yargıç ve savcılardan gelen yanıt olumlu oldu, ama yetmedi. Hukuk terazisini elinde tutanlar topluluğunca o kararın oybirliği ile alınması gerekirdi. Maalesef, olmadı!
Kurumların yozlaştırılmasının son örneği geçtiğimiz hafta içinde yaşandı. İlgililerin bildiği üzere, Yabancı Dil Sınavı (YDS), yılda iki kere yapılmaktadır. Son sınav 7 Eylül tarihinde yapılmıştır. Neticeler henüz açıklanmamışken, 10 Eylül tarihinde yeni bir duyuru ile sınav açılmış ve başvurunun aynı gün,10 Eylül 2014, saat 14.00’te başlayacağı ve kontenjan dolunca ek başvuru alınmayacağı belirtilmiştir. Kayıt için sisteme saat 14.00’te girildiğinde ise “Kontenjan dolmuştur” uyarısı alınmış ve kayıt yapılamamıştır. Fevkalade şaibeli olan böylesi bir uygulamayı parlamentoya taşıyan Sayın Oğuz Oyan’ın yanıtsız kalacağı ya da geçiştirici bazı yanıtların verileceği açık olan soru önergesinde ilgili bakana şu çok yerinde sorular yöneltilmiş.
1. Neden e-YDS duyurusu başvurunun başladığı gün ÖSYM sitesine konulmuş  ve daha önce açıklanmamıştır? Ve niçin bu uygulama bu döneme denk getirilmiştir?
2. “e-YDS’ye giren adayların kazanmış oldukları haklar, YDS’ye giren adayların kazanmış oldukları haklarla aynıdır” denilen bu sınav neden 7 Eylül 2014’te yapılan YDS sınavı sonuçları henüz açıklanmadan apar topar yapılmaktadır?
3. Sınav başvurusu saat 14:00’da başlıyorsa, Saat 14:00 itibariyle sisteme giriş yapıldığında neden “kontenjan dolmuştur” ibaresi ile karşılaşılmıştır? Sınava başvuranlar kimlerdir ve kayıt yaptırmayı nasıl başarmışlardır?
4. e-YDS sınavına başvuranlar acaba 7 Eylül 2014’te yapılan YDS sonuçlarını önceden öğrenmiş kişiler midir?
Umarım, bir kez olsun(!) ahlak galip gelir ve durum aydınlığa kavuşur. Bu durumun ahlak ölçütleri ile açıklanmaması ya da durumun düzeltilmemesi durumunda sınava girmiş insanlara da yaşamları boyunca taşıyacakları bir çirkin yafta yapıştırılmış olacaktır. Bu şaibeli sınava girememiş insanlar hiç üzülmesinler, böylesi şaibeli sınavla alınacak unvan, yaşam boyu onların “mezar taşı” olacaktır!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...