12 Eylül 2014 00:54

Obama, Bush'un yolunda

Obama, Bush\'un yolunda

Fotoğraf: Envato

Paylaş

ABD Başkanı Barack Obama’nın terör örgütü IŞİD’e karşı mücadele stratejisini 11 Eylül’de açıklaması herhalde tesadüf değil. Tersine, başta Obama’nın kendisi olmak üzere güvenlikten ve kamuoyunu yönlendirmeden sorumlu herkes, “IŞİD’le savaş stratejisi”nin 11 Eylül’de dünyaya ilan edilmesinin “muhteşem bir fikir” olduğu konusunda görüş birliğine varmış olmalı. Böylece, 11 Eylül’ün yıldönümü vesilesiyle yapılması gereken rutin açıklama da rutin olmaktan çıkarılmış, olağanüstü hale getirilmiştir.
Buradan bakıldığında kamuoyu çalışması açısından zamanlama başarılı sayılabilir.
Peki ya “İslami terör”le mücadele...
Bu konuda ABD’nin başarılı olmadığı ortada. Obama’nın konuşması, bundan 13 yıl önce “Terörle Savaş” ya da “Önleyici Savaş” (Praeventivkrieg) adı altında dönemin Başkanı Georg W. Bush’un başlattığı doktrinin bugün de devam ettiği anlamına geliyor. Zira Obama’nın konuşmasında kullandığı kavramların çoğu o döneme ait. Almanya’da yayınlanan Süddeutsche Zeitung dün haklı olarak “Muhtemelen Obama’nın kendisi de bir gün onaylamadığı Bush’un dilini kullanacağını tahmin etmiyordu” diye yazdı.
13 yıl önce “terörün kökünü kazıma” adına ülkeler işgal edildi, yüzbinlerce insan katledildi, milyonlarca insan yerinden yurdundan edildi.
Ama ne Afganistan’da, ne Irak’ta ne de hedef gösterilen Yemen ve Somali’de terör bitmedi. Tersine, bütün emperyalist devletler tarafından bir numaralı ilan edilen “İslami terör” gün geçtikçe öncesine göre güçlendi ya da güçlendirildi.
Yani, İslami teröre savaş ilan ettikçe bu temelde örgütlenenler güç kazandı. Demek ki, bu strateji önümüzdeki dönemde de radikal dincilerin işine yarayacak.
Hal böyle olunca, “ABD gerçekten İslami terörü bitirmek istiyor mu?” sorusu akla geliyor. Gelişmeler, bu terörün çoğunlukla ABD’nin ekmeğine yağ sürdüğünü, çekmecede bekletilen planların devreye konulmasını kolaylaştırdığını, dolayısıyla bu terörü kesin olarak bitirilme planının olmadığını gösteriyor.
Zira, Obama’nın “IŞİD’le mücadele” adına açıkladığı strateji, Bush’un o dönem El Kaide’ye karşı ilan ettiği stratejiden hiç bir farkı yok. Sadece, hedef ilan edilen örgütlerin isimleri değişmiş.
Bu nedenle Obama tarafından ilan edilen stratejinin başarılı olup olmayacağı daha ilk günden itibaren tartışılıyor. Zaten, Obama’nın kendisi de bunu bildiği için daha çok “zayıflatma ve kontrol altına almaktan” söz ediyor.
Söylediklerini asıl olarak böyle anlamak gerekiyor. ABD ve müttefikleri nasıl ki kesin olarak el Kaide’yi ve Taliban’ı yok etmediyse, IŞİD’i de yok etmeyecek gibi görünüyor. Bundan sonraki süreç daha çok IŞİD’in etki alanını daraltma, dayanaklarını azaltma ve bölgede ABD’nin çıkarlarını köklü bir şekilde sarsmayacak bir hale getirme biçiminde olacak.
Kontrol altına alınacak bir IŞİD, tıpkı Afganistan’da olduğu gibi ABD tarafından askeri ya da siyasi olarak bölge ülkeleri üzerinde etkili olması için kullanılacak. Dolayısıyla bölge ülkeleri ve halklarının tepesinde bundan sonra ipi ABD’nin elinde bir “IŞİD korkuluğu” kullanılacak.
En çok da bölge üzerinde etkili olmak isteyen İran’a karşı...
Obama, açıklamasıyla sadece bölge ülkelerini değil, aynı zamanda kendisine rakip diğer emperyalist devletleri de “IŞİD korkusu”yla hizaya getirmiş görünüyor. Tıpkı Afganistan işgali sırasında olduğu gibi, şimdi de “IŞİD’le mücadele” adı altında bütün Batılı güçler ve bölgesel gericilikler ABD’nin arkasında hizaya girerek yeniden “gönüllüler koalisyonu”nu oluşturmuş bulunuyorlar.
Bu nedenle Obama’nın ilan ettiği strateji, ABD’nin yeniden terörlü mücadeleyi başlatmasından çok, yeniden dünya politikasında lider ve belirleyen olduğunu ilan etmesinden başta bir şey değil. Almanya, Fransa, İngiltere... gibi ülkelerden yapılan ilk açıklamalara bakılırsa hepsi şimdilik ABD liderliğinde Irak ve Suriye’de “terörlü mücadele savaşı”na katılmaya çoktan razı görünüyorlar. Sadece katılım biçimleri konusunda bazı farklılıklar bulunuyor.
Görünen o ki, ABD ve müttefikleri bir süredir “kontrolden çıkan” bölgeleri yeniden kontrol altına almak için kendilerinin besleyip büyüttüğü IŞİD’i bu kez küçültmek için “uzun sürecek bir mücadele” başlatacaklar.
Bu “uzunluk” asıl olarak Suriye’deki gelişmelere bağlı. “IŞİD’le mücadele”de bundan sonra asıl hedef Suriye olacak. Obama’nın “stratejisi”nde bir tek bu yeni görünüyor. En gerilimli dönemde dahi BM’den izin alamadığı için Suriye’yi bombalayamayan ABD ve müttefikleri şimdi IŞİD’i gerekçe göstererek bombalayacaklar. Hem de uluslararası hukuk çerçevesi dahi tartışılmadan...  Bunun sonu Şam’ın bombalanmasına kadar varabilir.
Ne var ki, gelişmeler ABD ve müttefiklerinin işinin çok kolay olmadığını gösteriyor. Zira, Afganistan ve Irak’ta savaşları kaybeden bir gücün aynı yöntemler bu savaşı kazanması zor görünüyor.
Ve kazanılması zor olan savaşlar her zaman çok daha kanlı olmuştur. Bölgede kan ve gözyaşının dinmek yerine artacağı yeni bir döneme daha girmiş bulunuyoruz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...