12 Eylül 2014 00:51

12 Eylül 1980-2014: ABD, AKP, IŞİD, YÖK ve asansör faciası

12 Eylül 1980-2014: ABD, AKP, IŞİD, YÖK ve asansör faciası

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Eski TOKİ Başkanı ve Çevre ve Şehircilik Bakanı, 17 Aralık operasyonu sırasında istifa eden Erdoğan Bayraktar “Sinek gibi insan ölüyor” diyor. “Şu anda kentlerdeki imar yoğunluğunun nedeni imar yönetmeliği. Ama biz bunun yönetmeliğini yaptık ve ben altımda kaldım. Dünyayı kafama yıktılar ve ertelediler. (…) Yapı denetim kanunu yaptık kadük kaldı. (…) kazananlar lobi yaptı.” İşin AKP içinden bir özeti.
Malla işçi aynı asansörde, 33.kattan yere çakılıyor, asansör mal ve emekçiden, mallar işçilerden, rezidans hepsinden daha değerli. Kapitalizm yükseldikçe insanlık yere çakılıyor. Din kime hizmet ediyor dersiniz?
12 Eylül 1963. Türkiye AT’yle (AB’yle) antlaşma yapmış 12 Eylül’ün bendeki karşılığı memleketin işçilerinin, aydınlarının, gençelerinin işkence ve dayaktan geçirilmesi günü, Türkiye tarihinin I.Dünya Savaşı sonrasındaki en acı ve vahim süreci olmasıdır.
12 Eylül olmasa Sovyetler, Balkanlar, Irak, Libya, Sudan, Suriye dağılmaz mıydı, onun yanıtı o kadar kolay değil. Ancak Türkiye solunu hallaç pamuğu gibi atıp dört matematik işlemini yapamayanları, “Üç gülhu bir Elham”la devletin en üst katlarına taşıdığı çok bariz gözüküyor.
Mecidiyeköy’deki inşaat işçilerinin 33. kattan yere çakılmasında, Soma’da 301 maden işçisini yanarak can vermesinde, Güneydoğu’daki kanlı çatışmaların, faili meçhullerin, töre cinayetlerinin bunca yoğun geçmesinde, okullarımızın, parlamenter yapımızın bozulmasında… 12 Eylül tek değilse de baş mümessildir.
12 Eylül’ün, Turgut Özal ve 24 Ocak kararlarının ilk ciddi somutlaşmalarından biri bankerlik vakıası idi. Kastelli sonra inşaat sektörüne girdi. İnci Babalar çıktı. Her tür iş güvencesi yok edildi, kolay kazanç, kamu arazi ve mallarının talanı 12 Eylül’ün yükselişine eşlik etti. İşçiler ve iş güvenlikleri komünist işi idi, denetim kötü idi, devletçilik ve kamu hantaldı, her şey düzensiz kapitalizmin kazanç-kâr konusu yapılmalı; tek yönetici-düzenleyici güç pazar-piyasa olmalı idi.
12 Eylül’ün ürünü ANAP ve Kastelli’nin bugünkü uzantıları AKP, Ağaoğulları, Torunlar sayılır. Yükseköğretimdeki doğrudan kurumu YÖK ise sımsıkı ayakta AKP’nin hizmetine girmiş bulunuyor. Zorunlu Türkçe ve zorunlu sahte Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi derslerinin okullardaki şeriki zorunlu Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Dersleri idi. Hepsi dimdik ayakta, Bilim ve Felsefenin karşısında, üniversitelerin karşısında duruyor.
1971 darbesi ile birlikte 12 Eylül’de tepe noktasına çıkarak vahşi kapitalizmin temsilcileri mafya en çok da ihale ve inşaat sektöründe yükseldi. Öğrencisi, öğretmeni, dürüst hâkim ve mühendisi gerzek sayıldı, suçlu sayıldı. Sendikalar, odalar, kooperatifler, DİSK, TMMOB, TTB düşman ilan edildi. TÖBDER tümden dağıtıldı. Her kim ki kamuya, işçiye, komşuya sahip çıkar kötü insan oldu, “bilim, felsefe, sanat, toplumculuk, solculuk” kötü oldu. Öğrencisini savunan hocalar 1402’lik oldu.
Fişlemeler, sivil ve derin polisler, işkenceciler, katliam şebekeleri, Susurluk… Bir kısmı hâlâ aktif siyasette, AKP’nin bel kemiğini oluşturuyor. Toplum hâlâ okumaktan korkar durumda, üniversite öğrencisi hâlâ potansiyel tehdit ve terörist.
33. katta çakılıyor asansör yere. İnsanlık 33. kattan yere çakılıyor. Her şeyin taşeronu var, düzenli iş sosyal devlete ait, planlı döneme ait, tu kaka.
Üniversitemizde (Ç.Ü.) taşeron işçilerinden biri birkaç yıl önce kurban bayramı arifesinde Fen Edebiyat Fakültesinin çatısında intihar etmişti. Bıraktığı not işi özetliyordu: “Para, beni bu dünyada rezil ettin, öbür dünyada karşıma çıkma!”. 33.kattan yere çakılan delikanlının Facebook’taki mesajı da aynı: “Ulan para Soma’nın da üstünü örttün ya, ne diyeyim. Para öyle bir şey işte”.
Ortadoğu’da yeni bir 12 Eylül başlıyor. 11 Eylül sabaha karşı 04.00’te Obama özetle “Ortadoğu’ya biz asker göndermeyeceğiz, Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, Müslüman’ı birbirini öldürsün diye bol bol ajan, provokatör, malzeme ve taktik vereceğiz” diyor. Derin NATO, ABD, Türkiye, S.Arabistan, Katar, AKP, Barzani, Taliban, IŞİD aynı yatakta. Kılıçdaroğlu aynı tarafta, NATO’nun yanındayız diyor.
Ortadoğu 33.kattan yere çakılıyor. Vuranın da vurulanın da çoğu Müslüman. “Sinek gibi insan ölüyor.”
Rektör Laçiner sorunun çözümü için Diyanete görev verilmesini öneriyor. İmam Hatiplerin işçiye ve iş güvencesine katkısı nedir? YÖK’ün bilim ve mühendisliğe katkısı nedir?

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...