02 Eylül 2014 00:06

Aylar sonra yeniden: Soçi ve Brezilya

Aylar sonra yeniden: Soçi ve Brezilya

Fotoğraf: Envato

Paylaş

2014 yılında Soçi Kış Olimpiyatları ve Brezilya Dünya Kupası’na tanıklık ettik. 

Halkın cebinden 70 milyar doların üzerinde para harcanarak düzenlenen bu 2 mega etkinliğe dair söylediklerimiz hemen hemen aynıydı: 

1-Kamunun cebinden devasa paralar harcanırken, harcamaların  halka hiçbir geri dönüşünün olmaması.

2-Oyunlar için yaratılan “olağanüstü” atmosfer altında Kamu-Özel Ortaklığı numarasıyla özelleştirmelerin hızlandırılması.

3-Oyunlar bahanesiyle ‘güvenlik kuvvetleri’ne yapılan büyük harcamalar. Kamusal alanın militarizasyonunun Oyunlar sırasında ve sonrasında halkın üzerine çökmesi.

4-Oyunların kentsel dönüşüm, zorla yerinden etmeler ve çevre katliamları için bir manivela olarak kullanılması.

5-Oyunların hareketlendirdiği tek sektör olan inşaat sektöründe kuralsız ve güvenliksiz işçi çalıştırmanın meşrulaştırılması. İnşaatlarda göçmen işçiler üzerinden gerçekleştirilen büyük sömürü, işçi ölümleri.

6-Oyunlar için büyük paralar harcanarak yapılan tesislerin, Oyunlar sonrası atıl hale düşmesi.

Maddeler daha da çeşitlendirilebilir ama kuşbakışı bir bakış için yeterli.

Kış Olimpiyatlarının üzerinden 6, Dünya Kupasının üzerinden 3 ay geçti. Hem Soçi’ye hem de Brezilya’ya baktığımızda eleştiri ve endişelerin doğrulandığını görüyoruz.

51 milyar dolar harcanan Soçi Olimpiyatları sonrası kasabadaki bugünkü manzara* korku filmlerini andırıyor. Alexander Belenkiy’in çektiği fotoğraflar ürkütücü. Dev, lüks, terk edilmiş onlarca tesis, otel vs. Sanki büyük bir uygarlığın başına korkunç bir felaket gelmiş gibi... Geçtiğimiz aylarda benzer karelere Atina’da da rastlanmıştı. Tabii Atina, nüfus yoğunluğunun çok daha fazla olduğu bir kent. Dolayısıyla “terk edilmiş” görüntü spor tesisleriyle sınırlı. 2010 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan Güney Afrika’da da, FIFA’nın 5 yıldızlı stadyumları bugün otopark olarak hizmet veriyor!

Peki ya Brezilya? Dünya Kupası geride kaldı ama Rio de Janeiro’da 2016 Yaz Olimpiyatları düzenlenecek. 2016 Rio ile, İşçi Partisi hükümeti “Ekonomik yükseliş”ini bir dizi mega etkinlikle “taçlandırdığı” 10 yıllık dönemi sona erdirecek. 

2014 ve 2016’nın Brezilya üzerindeki yıkıcı etkileri fazlasıyla hissedilir durumda. ‘Mega etkinlik’ militarizasyonu her gün 5 kişinin polis kurşunuyla öldürüldüğü ülkedeki ‘güvenlik şiddeti’ni artırmış durumda. Dünya Kupası’na gidilen 6 aylık süreçte ülkenin en büyük kenti Sao Paulo’da bu oran yüzde 62 seviyesinde artmıştı. Ortada hükümetin ‘çetelerle savaşıyoruz’ diyerek açıklayamayacağı bir katliam var. Yani Dünya Kupası ve Olimpiyatlar ülkenin en önemli sorunlarından birini daha da keskinleştirmiş durumda.

Ülkede, Dünya Kupası bahanesiyle yoksul mahallelerde yaşayanların zorla evinden edilmediği sadece 2 ev sahibi kent var; Brasilia ve Manaus. 

Christopher Gaffney, ülkedeki sözde altyapı yatırımlarının sınıfsal içeriğini çarpıcı bir örnekle özetliyor: “Hava alanlarına 2.5 milyar doların üzerinde harcama yapılırken şehir içi raylı sistemlere yapılan harcama 0!” 2013 yazındaki büyük eylemlerin ulaşım zammı sebebiyle patlak verdiğini hatırlatırsak bu örneğin önemi daha kolay anlaşılır.

Gaffney, Evrensel’e verdiği dünya kupası röportajında, kupanın ülkenin futbol kültürüne yapacağı olumsuz etkiye vurgu yapmıştı. Mega spor etkinlikleri aracılığıyla son 10 yılda bilet fiyatlarının yüzde 300 zamlandığı ülkede emekçiler, yoksullar tribünlerden agresif bir şekilde dışlanıyor. FIFA’nın dayatmasıyla inşa edilen ve özelleştirilen, emlakçı diliyle “süper ultra lüks” stadyumlar bu süreci daha da şiddetlendirdi. 

Brezilya, bugün asgari ücrete göre bilet fiyatlarının en yüksek olduğu ülke. Üstelik üst-orta sınıflara pazarlanan tribünler sadece “müşteri”lere ev sahipliği yapmaya başlamasıyla renkliliğini, gündelik hayat içerisindeki etkisini de kaybetmiş durumda. Bu açıdan bakıldığında Brezilya’nın tam tersi bir strateji izleyen Almanya’nın 7-1’lik zaferi de sembolik olarak daha önemli hale geliyor.

Bir zamanlar, 1 dolarlık biletleriyle Rio’lu emekçilerin tek sosyal eğlence mekanı olan Maracanã’nın kademeli olarak içerisine sokulduğu “lüks” statü, pek çok şeyin özeti olarak favelalara nispet yapıyor. Gaffney’nin dediği gibi bugünden başlayarak bir nesil yoksul Brezilya çocuk, Maracanã, Minerão, Castelão gibi efsanevi stadyumlardan maç izleyemeyerek büyüyecek. Üstüne bir şey söylemeye hacet var mı?

*http://gizmodo.com/just-six-months-after-the-olympics-sochi-looks-like-a-1626519139  

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...