29 Ağustos 2014 00:06

Volkan

Volkan

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“Belediye sokak köpeklerini zehirlesin yoksa bu iş de bana kalacak...” Ne kadar dehşet verici bir laf!.. Bazı canlıların, üstelik de özellikle üzerilerine titrenerek korunup kollanması gereken sahipsiz canlıların yok edilmesini, ancak ruh hastası caniler isteyebilir. Laf, Fenerbahçe ve milli takımın kalecisi Volkan’a ait. Aklınca Melo’ya gönderme yaptığı bu pespayece sözlerine karşılık, toplumun farklı kesimlerinden tepki görünce, “Aslında ben köpekleri çok severim”, “Benim de köpeklerim var” gibi laflarla ortalığa saçtığı pislikten sıyrılmaya kalkıştı bu kez. Tıpkı bilinçaltlarındaki ırkçılığı kustuktan sonra kendilerini savunma adına, “Benim siyahi arkadaşlarım da var” ya da “Benim Kürt, Ermeni, Rum, Yahudi arkadaşlarım da var” şeklinde konuşup olaya bir de “tüy dikme” boyutu ekleyen zavallılar gibi!..
Volkan bu kadar büyük bir tepki görmeseydi, köpekleri sevdiğinden söz edecek miydi?.. Elbette hayır!.. Her zırvalamasının ardından tepki görse de, üzerine basa basa “Sözlerimin arkasındayım” demeyi alışkanlık haline getirmiş hastalıklı bir kişilikten, yarattığı tiksintinin farkına varması ve özür dilemesi beklenebilir mi?.. En fazla, çark etmeye çalışırken yüzüne gözüne bulaştırır!..
Bugüne kadar ettiği laflardan ve sergilediği davranışlardan biliyoruz ki Volkan güçsüzleri, zayıfları sevmez. Her fırsatını bulduğunda şımarık ve küstahça hareketlerle onları aşağılamaya, ezmeye, onlarla dalga geçmeye çalışır. İster saha dışında, ister saha içinde olsun, kendisini kızdıranları ise bizzat cezalandırmaya kararlıdır. Bir muhabiri evinden aldırmakla tehdit edecek kadar alçaklaşabildiğine dahi tanık olmuştuk...
Anladık ki güçsüzün, zayıfın insan ya da hayvan olması onun için fark etmiyor. Yardıma muhtaç sahipsiz canlıların zehirlenerek yok edilmesi “görevine” gönüllü olarak talip olduğunu açıklayan bir kişiden söz ediyoruz. Güce tapan, gücü kutsayan; güçsüzün, zayıfın yaşam hakkı bulunmadığına inanan tam bir mafyatik faşist kafa!.. Kendi camiasından yaptırım bir yana en ufak bir tepki bile görmemesi onu daha da cüretkar kılıyor. Kulübün, her daim sırtı sıvazlanan korkusuz cengaveri!.. Gençlerin ve çocukların örnek alabileceği ideal bir rol modeli!..
Bu özellikleriyle Aziz Yıldırım’ın en sevdiği oyuncuların başında gelmesi şaşırtıcı değil. Aralarında, baba-oğul düzeyine yakın bir ilişki olduğu ve hayata yönelik bakış açılarının önemli ölçüde örtüştüğü biliniyor. Ehh öyle bir babaya böyle bir evlat da yakışıyor yani!..
Volkan’ın sözlerinden, davranışlarından mest olup onu baş tacı eden, onunla gurur duyan taraftarlar da var. Onlar Volkan’ın gerçek bir Fenerbahçeli gibi davrandığına ve “düşmanlara” hak ettiklerini verdiğine inanıyorlar!.. Böyle taraftarlar, futbolcular arasından en çok meydan okuyanları, tehdit edenleri, güç gösterisine girişip zorbalık taslayanları sever. Ne de olsa onlar da güce tapar ve rakiplerini; parçalanması, yok edilmesi ya da en azından aşağılanması gereken düşmanlar olarak algılar. Fanatik taraftarların; kazanmak için her yol ve yöntemin kabul edilebilir görüldüğü çürümüş futbol ortamında rakibe saygı duyanları, saygı gösterenleri sevecek halleri yok ya!.. Elbette Volkan gibi takımı için yanıp tutuşan(!), her fedakârlığı(!) göze alabilen futbolculara sahip çıkacak ve sonuna kadar onların arkasında duracaklar!..
Federasyon, Süper Kupa finalini Soma faciasına adamış, maçtan elde edilecek gelirin de Soma’daki acılı ailelere bağışlanmasını kararlaştırmıştı. Finale böyle özel bir insani boyut eklemek bile ne bazı taraftarların barbarlığını ne de bazı futbolcuların kışkırtıcılığını engelleyebildi... İnsanlıkla ilgisi kalmamış kişileri yeniden insanlık sınırlarına çekmek pek kolay olamıyor ne yazık ki...
Futbol mu?.. Üst üste üç pas yapamayacak kadar berbat bir Galatasaray ve 120 dakika boyunca oyunda üstünlük kurmasına karşın tel tel dökülen rakibine gol atmayı başaramayan bir Fenerbahçe... Bu şekilde özetlenebilecek bir tablonun üzerine daha fazla futbol konuşmaya gerek var mı?..

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa