15 Ağustos 2014 00:34

Kürtlere neden silah veriliyor?

Kürtlere neden silah veriliyor?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Emperyalist devletler, son günlerde ciddi şekilde besleyip büyüttüğü IŞİD canavarının başını nasıl ve kimin eliyle ezeceğinin planlarını tartışıyor. Irak ile Suriye arasında İngiltere büyüklüğündeki bir alanı kontrol eden, kilit konumdaki kentleri denetim altına alan, önüne gelen farklı inanç ve uluslardan insanları katleden IŞİD, durdurulmadığı taktirde sadece bölge halkları için değil, aynı zamanda bölge dengeleri açısından da tehlike arz edeceği artık görülüyor.
Bu nedenle IŞİD’i durdurma çağrısı yapan emperyalist devletleri asıl olarak işin “denge” yanı ilgilendiriyor; katledilen canlar, yerinden yurdundan edilen Êzidiler, yakılıp yıkılan kentler-kasabalar değil...
Eğer umurlarında olsaydı daha başında Orta Çağ karanlığını düşleyen bu örgüt, Esad’ı devirme hesaplarıyla modern silahlarla donatılmaz, bölge halklarının başına bela edilmezdi.
ABD’den Fransa’ya oradan İngiltere ve Almanya’ya kadar bütün emperyalistler şimdi dikkatlerini bölgenin yükselen dinamik halkı Kürtler üzerine toplamış görünüyor. Zira, büyüttükleri canavarın Kürtler dışında hiç bir güç tarafından ezilemeyeceğini fark etmiş bulunuyorlar. Bu nedenle hepsi şimdi “Kürt dostu”...
Halbuki, bu emperyalist devletler resmi olarak Kürtleri ayrı bir halk/ulus olarak tanımış değil.. Tersine sürekli “terör” gerekçesiyle kriminalize ettiler, halen de etmeye devam ediyorlar.
Güney Kürdistan’ın silahlandırılmasıyla IŞİD’in durdurulabileceğini planlayanların başında, bölge haritasını Sykes-Picot Anlaşması’yla cetvelle çizen, bölgenin eski sömürgeci güçleri Fransa ve İngiltere geliyor. Fransa önceki gün Barzani’ye bağlı Peşmergeleri silahlandırmaya başladı. İngiltere de askeri yardım için kolları sıvadı.
Kürtlere dünyanın en büyük devletsiz halkı olarak kalmayı dayatan her iki emperyalist devlet, oluşan yeni dengeler üzerinden yeniden bölge üzerinde söz sahibi olmanın hesaplarını yapıyor.
Almanya da geri kalma niyetinde değil.
Kısa bir süre önce “çatışma bölgeleri”ne silah gönderilmeyeceğini açıklayan Federal Hükümet, kısa sürede çark ederek “askeri teçhizat” gönderebileceğini açıkladı. Alman yasaları her ne kadar çatışma bölgelerine silah satışını yasaklasa da hükümet bunu dilmenin yolunu her zaman buluyor.
Hükümetin Kürtlere silah vermeye yeşil ışık yakması, özellikle savaş karşıtı tutumuyla bilinen Sol Parti içinde tartışmalara vesile oldu. Her fırsatta partinin savaş karşıtı politikasını değiştirmeye çalışan Meclis Grup Başkanı Gregor Gysi, aynı politikasını bu kez “İnsani amaçla Kürtlerin silahlandırılmasına destek” adı altında piyasaya sürdür. Ancak gelen sert eleştirilerden sonra bu yöndeki sözlerini yumuşatmak zorunda kaldı.
Bugün, IŞİD terörü karşısında ölümle kalım arasında gidip gelen Kürtler ve diğer halkların karşı karşıya kaldığı katliamlara elbette sessiz ve seyirci kalınamaz, kalınmamalıdır. Ancak bunun yolu bölgenin “barut fıçısı”na çevrilmesi de olmamalı.
Eğer, bugün IŞİD’e doğrudan ve dolaylı yollardan destek veren bölge ülkeleri yardımlarını keser, silah ve mühimmat ulaşım yollarını sıkı denetlerlerse, bu karanlık örgütün ömrü uzun olmayacak.
Ancak; öyle anlaşılıyor ki, emperyalist devletler “Kürtleri silahlandırma” adına bugün asıl olarak Mesut Barzani’yi güçlendirme ve bölgede güçlü bir aktör haline getirmenin hesaplarını yapıyorlar. Bunu yaparken de Barzani dışındaki diğer Kürt parti ve gruplarını, Rojava’yı devre dışı tutma niyetindeler.
IŞİD saldırıları karşısında fazla bir direnç göstermeyen, kısa sürede geri çekilen Peşmergelerin aksine PKK ve onun çizgisindeki diğer örgütler halkla birlikte savaşıyor. Bu nedenle “insani yardım” adı altında silahların, maddi yardımların halkın kurduğu savunma komitelerine değil de sadece Barzani güçlerine verilmesinin arkasındaki asıl amacın Kürtlerin IŞİD teröründen korunması olmadığını gösteriyor.
Hal böyle olunca, asıl sorun bölgeye silah göndermek değil, radikal dincilere verilen silahların toplanması, bölgeye silah satılmasını kesin olarak durdurulması olmalıdır. Bu yapılmadığı taktirde Kürtler ile IŞİD emperyalistlerin verdiği aynı silahlarla uzun bir süre savaştırılacak.
Bundan da en çok emperyalist devletler, silah tekelleri ve bölge gericileri kârlı çıkacaktır.
Son bir kaç hafta bölgede olup bitenler, Kürtler, Araplar, Türkmenler; Sünniler, Êzidiler, Aleviler, Şiiler arasında güçlü bir cephe örüldüğü taktirde, emperyalist müdahale olmadan da dinci terör örgütünün durdurup, geriletebileceğini göstermiştir.
Bu nedenle, emperyalistlerin Barzani güçlerini silahlandırması, dünyanın en büyük devletsiz halkı olan Kürtlerin bugüne kadar vermiş olduğu ulusal mücadeleye yarardan çok zarar verecektir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...