Anladım ki, zenginlerin işi zormuş(!)
Fotoğraf: Envato
Sabahtan turistik gemilere bindik. Dikili çevresindeki koylara girip çıkıyoruz. Her koyda gemi demirliyor ve herkes denize girip bir güzel serinliyor. Sonra güvertede güneşleniyoruz. Gün boyunca aynı sahneler tekrarlanıyor. Akşam üstü dönüş, kıyıdan kıyıdan iskeleye kadar sürüyor. Zeytinlikler arasında lüks yazlıklar, denize sıfırlanmış koyların dibinde özel mülkiyetin kutsallığı ile parsellenmiş mekanlar ve hemen önlerine demirlemiş yatları dikkatimi çekiyor. Yorgunluktan bitap düşmüş mekan sakinleri sereserpe uzanmışlar, belli ki yorulmuşlar… Onların ne çektiklerini ise kampa dönüşte daha iyi anlıyorum. Gemiden inenlerde tatlı bir sarhoşlukla karışık ağır yorgunluk var. Herkes fotoğraf, video çekerek bu fırsatın neredeyse her anını kaydetmişler. Sordum: “Nasıldı? Yarın yine götürseler gider misiniz?” Güzeldi ama yorulduk diyorlardı. Bütün yılın yorgunluğunu bir haftaya sığdıran emekçiler, yorulmuştu… Bir de bütün bir yazı her gün sabahtan akşama güneş-kum-deniz üçgeninde geçiren zavallı zenginleri düşünün dedim. Gerçekten işleri çok zordu.
Önce Emek Kampı, derken 2-9 Ağustos tarihlerinde düzenlenen 24. Uluslar arası Gençlik Kampında türlü türlü etkinliklerin ortasındayım. Gençlerin enerjilerinden yayılan güç, çalınan günlerin dolu dolu geçirilme telaşı herkeste göze çarpıyor. Kampta yok yok. Fotoğraf sergisi film gösterileri paneller söyleşiler atölyeler konserler… İkibin beşyüze yakın gencin bir arada kolektif yaşamı örgütlemeleri. Organizasyonu ve tüm işleri nöbetleşe gençler yapıyor. Kısaca, hem üretiyor hem paylaşıyorlar. Dostluk, arkadaşlık, yoldaşlık, kardeşlik kavramlarının pratikteki karşılığını gösteriyorlar. Zannetmeyin ki politika yapmıyorlar. Politikanın alasını yaparken, hem de yaşamı sanata çeviriyorlar...
Ve 10 Ağustos’ta cumhurbaşkanlığı seçimi var diye kamp, bir gün önce bitiyor. Hüzünle karışık, geldiklere yerlere dönmenin burukluğu şimdiden gelecek yılın kamp planlarına yerini bırakmaya başladı bile… Evet zenginlerin işleri zor. Çünkü; onların yorgunluklarının nedenlerini sorgulayan gençlik yayılıyor dünyanın dört bir yanına. Başta gençler olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ederken, seneye görüşmek üzere …
- Çöp konteynerlerini hazır tutalım… 05 Nisan 2024 04:30
- Bir sabahın üç kapısı var göğe 29 Mart 2024 04:15
- Türkiye vatandaşlığına kabul edilmeyen fotoğrafçı Othmar Pferschy’nin dramı 01 Mart 2024 04:20
- Emirgan Sanat Evinden kültür merkezlerine… 16 Şubat 2024 04:20
- ‘Adalet-sizlik’ 02 Şubat 2024 04:13
- ‘Öyle bir yere geldik ki… hiçbir sokağın adı yok’ 19 Ocak 2024 04:11
- Yeni yıla başladık 12 Ocak 2024 04:36
- Ruh ve beden üzerine … 22 Aralık 2023 04:12
- Hatırla... 01 Aralık 2023 04:13
- Sözlerin izlerinden cennetin güzelliklerine… 24 Kasım 2023 04:10
- Ölümsüz bir çocuk: Hanzala! 03 Kasım 2023 04:00
- Hangi demokrasi, nasıl bir cumhuriyet? 27 Ekim 2023 04:00