04 Ağustos 2014 00:34

Yetmez çünkü eşitlik!

Yetmez çünkü eşitlik!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İlk biz imzaladık diye manşetlere taşınan İstanbul Sözleşmesi, yani Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi yürürlüğe girdi.
Sözleşme bugüne kadar kadına karşı şiddet, ev içi şiddet, toplumsal cinsiyete dayalı şiddete ilişkin en kapsamlı tanımlamaları yapıyor. Ama her şeyden önemlisi taraf ülkelere diyor ki “Şiddetle mücadele için önce toplumsal yaşamın her alanında kadın-erkek eşitliğini sağlamayı hedef olarak önünüze koyacaksınız. Kadınlarla erkekler arasındaki eşitsizliği kadınları güçlendirerek yok edeceksiniz.” 3 temel kurumsal mekanizmanın “acilen” yerine getirilmesini şart koşuyor: Tüm kadınların hızla ulaşabileceği, uygun barınma koşulları sağlayan sığınaklar, arayanların kimlik bilgilerinin gizliliğini sağlayacak 7/24 ücretsiz hizmet verecek Alo Şiddet hattı, cinsel şiddet mağdurlarının tıbbi ve adli müdahalelerinin hemen yapılacağı cinsel şiddet kriz merkezleri. Kolluk kuvvetlerinin, her türlü şiddete acil ve yerinde müdahale etmesi için çok daha etkin önlem almaları sağlanmak zorunda. İhbar mekanizmasının işleyişi hızlandırılacak. Kadına yönelik şiddete yataklık edenler de cezalandırılacak. Eğitim müfredatına, kadının insan hakları ve kadın erkek eşitliği konusunda dersler konulması yine sözleşmedeki düzenlemeler arasında. Sözleşme ayrıca taraf ülkelerin yükümlülükleri yerine getirip getirmediğinin denetlenmesi için Avrupa Konseyi Merkezli “Grevio” adında bir birim kurulmasını da şart koşuyor. Bu birim ağustos ayında oluşturulacak, 4 yıl görev yapacak. Hani bir anlamda kadına yönelik şiddet suçunun AİHM’si gibi…
Her şey çok güzel! Bu sözleşmenin “Amanın da ne kadar şahane” olarak hani neredeyse bütün haber bültenlerine ve gazetelere manşetten girdiği gün yaşanan şu olayları saymazsak:
Karısını öldürmek isteyen adam karısı tayt giydiği için tahrik indirimi alıyor, üstelik mahkeme adamın silahını “Öldürmek için elverişsiz” bularak bir indirim daha yapıyor!
Kendisini aldatan ve şiddet uygulayan kocasına dava açan kadın “Ama sen de ev işi yapmıyormuşsun, eşinin ihtiyaçlarıyla ilgilenmiyormuşsun” diye suçlu çıkarılıp tazminata mahkum ediliyor.  
Evden kaçan kızına benzettiği için sokak ortasında bir kadını çekip vuran baba rahatlıkla “Kulaklarını benzettim” diyebiliyor, bir de “namusunun” peşine düştüğü için alkış beklerken gözaltına alınmasını şaşkınlıkla karşılıyor.
Ve biz o arada Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın her fırsatta bir başka organımıza takan gündeminden kahkahamıza düşen payı tartışıyorduk. Sözleşmeler, yasalar elbette önemli, çünkü devletin sorumluluk alanının hesap sorulabilir ve ilerletilebilir bir somutluğa kavuşmasının çerçevesini çizerler. Bu yüzden kadın hareketi yasal düzenlemelerin kadınlar lehine unsurlar taşımasını önemser ve bunun için mücadele eder. Lakin yasa kağıt üstünde kaldığı sürece, yani kadın-erkek eşitsizliğinin giderilmesi için kurumsal ve yapısal değişikliklerle beslenmedikçe, niyet bu olmadıkça hiçbir şeydir.
İktidarın esası, kadının erkekle asla eşit olmayacağına inanan bir zihniyetin her gün türlü vesilelerle bu gerici fikri tüm topluma boca etmesi üzerine kuruluysa olmaz!
Eşitlik düsturu yara aldıkça, mücadele alanı ve kazanım olarak gördüğümüz pek çok yasa kaybettiklerimizin üzerine bir cesedin üzerine örtülen gazete kağıtları gibi seriliveriyor.
Bu sözleşmenin kadına yönelik şiddet konusunda “tarihi” bir dönemi başlattığını düşünmek bu nedenle pek de gerçekçi değil.
Her fırsatta kadınlarla erkeklerin asla eşit ol(a)mayacağı fikrini gözümüze gözümüze sokan bu iktidarın bu sözleşmenin gereklerini hemen yerine getirmesi zor. Hatta mümkün değil! Ama bunu talep etmek hakkımız, mücadele dayanağımız. Onlar tüm geri ve ilkel çıkışlarıyla çıtayı ha bire düşürseler de biz kadınlar haklarımız ve taleplerimiz konusunda o çıtayı aşağıya indirmeyeceğiz. Çıkarılan yasalar, imzalanan sözleşmeler vs… Yetmez, çünkü bize eşitlik lazım! Yetmez çünkü eşitlik yoksa somut bir çözüm de yok!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...