Neuromancer
Fotoğraf: Envato
William Gibson’ın Neuromancer’ı bu sene 30 yaşını doldurdu. Ülkemizde çok fazla tanınmasa da, özellikle bilim-kurgu okurları arasında Neuromancer elden ele, dilden dile yayılan bir klasik haline geldi. Nasıl gelmesin ki? Neuromancer bilim-kurgunun üçlü tacını (Bilim-kurgu yazınının üç büyük ödülünü: Nebula Ödülü, Hugo Ödülü ve Philip K. Dick Ödülü) almayı başaran ilk kitaptı. Kurguladığı dünya ve bu dünyayı anlatımı ile yeni bir estetiğin/akımın -Siberpunk- doğmasına yol açtı. Neuromancer’ın geleceğe, teknolojinin ve İnternet’in gelişimine dair öngörüleri teker teker gerçekleşti. Bu köşenin okurlarının önemli bir çoğunluğu ‘siberuzay’ kelimesini hatırlayacaktır: 90’larda ‘İnternet’ yerine yaygın olarak kullanılan bir kelime. Siberuzay kelimesi ilk kez William Gibson’ın 1982 yılında yazdığı Burning Chrome’da kullanıldı. Kelimenin popülerleşmeşi ise Neuromancer ile oldu:
“Matriksin kökleri ilkel video oyunlarındadır… Siberuzay. Her ulustan milyarlarca resmi opertörün yaşadığı rızaya dayalı bir sanrı… Tüm bilgisayarlardan toplanan verilerin grafiksel ifadesi. Tasavvur edilemez bir karmaşıklık. Işık çizgileri zihnin uzaysızlığı içinde diziliyor, veri kümeleri ve takımyıldızları…”
Gibson’ın yarattığı etkinin bir benzerini yaratabilmiş yazar sayısı her halde çok azdır.
İnternet’in mimarları olarak sayabileceğimiz isimlerin hemen hemen hepsinin Neuromancer’ı okuduğunu göz önünde bulundurursak kim Gibson’ın 80’lerde düşlediği siberuzayın günümüz İnternet’inin şekillenmesinde etkili olmadığını iddia edebilir ki?
Gibson’ın Neuromancer’ı ile Fransız filozof Jean Baudrillard’ı aynı kaba koyup karıştırın, üstüne biraz mistizm sosu ekleyin ortaya şu çok beğenerek izlediğimiz Matrix filmi çıkacaktır.
Elbette Gibson’ın vizyonu kusursuz değil. Ama gerçeğe bir hayli yakın. Eğer biraz Jules Verne okuduysanız, gerçeğe bir hayli yakın derken ne demek istediğimi daha kolay anlayabilirsiniz. Verne’in öngördüğü/anlattığı hikayelerin önemli bir kısmı (Aya Yolculuk, Denizler Altında 20 bin Fersah, Yirminci Yüzyılda Paris…) detaylar Verne’in anlattığı şekilde olmasa da gerçeklikte yerini buldu. Gibson’ın öngörüleri de gün geçtikçe gerçeklikteki yerini bulmaya devam ediyor.
- İşlevini arayan alet: Yapay zekâ 20 Nisan 2024 04:45
- Masaüstü işletim sistemlerinin geleceği ve Linux 13 Nisan 2024 04:35
- XZ arka kapısı ve açık kaynağın zaafları 06 Nisan 2024 04:53
- Veri yağmacıları 16 Mart 2024 04:34
- Yapay zeka ve sihirbazlar 09 Mart 2024 05:07
- Verileriniz sermayeye feda olsun! 02 Mart 2024 05:40
- Geniş dil modelleri ve olağan hataları 24 Şubat 2024 04:09
- Apple’ın AB’ye misillemesi PWA’ların sonu mu? 17 Şubat 2024 04:43
- Disney, oyunlar ve at zırhı 10 Şubat 2024 04:19
- Open AI fikri mülkiyete karşı 13 Ocak 2024 04:44
- Yapay zekanın belirsiz geleceği 06 Ocak 2024 04:00
- Yapay zekada telif kavgası: Tekeller tekellere karşı 30 Aralık 2023 04:47