02 Ağustos 2014 00:03

Neuromancer

Neuromancer

Fotoğraf: Envato

Paylaş

William Gibson’ın Neuromancer’ı bu sene 30 yaşını doldurdu. Ülkemizde çok fazla tanınmasa da, özellikle bilim-kurgu okurları arasında Neuromancer elden ele, dilden dile yayılan bir klasik haline geldi. Nasıl gelmesin ki? Neuromancer bilim-kurgunun üçlü tacını (Bilim-kurgu yazınının üç büyük ödülünü: Nebula Ödülü, Hugo Ödülü ve Philip K. Dick Ödülü) almayı başaran ilk kitaptı. Kurguladığı dünya ve bu dünyayı anlatımı ile yeni bir estetiğin/akımın -Siberpunk- doğmasına yol açtı. Neuromancer’ın geleceğe, teknolojinin ve İnternet’in gelişimine dair öngörüleri teker teker gerçekleşti. Bu köşenin okurlarının önemli bir çoğunluğu ‘siberuzay’ kelimesini hatırlayacaktır: 90’larda ‘İnternet’ yerine yaygın olarak kullanılan bir kelime. Siberuzay kelimesi ilk kez William Gibson’ın 1982 yılında yazdığı Burning Chrome’da kullanıldı. Kelimenin popülerleşmeşi ise Neuromancer ile oldu:
“Matriksin kökleri ilkel video oyunlarındadır… Siberuzay. Her ulustan milyarlarca resmi opertörün yaşadığı rızaya dayalı bir sanrı… Tüm bilgisayarlardan toplanan verilerin grafiksel ifadesi. Tasavvur edilemez bir karmaşıklık. Işık çizgileri zihnin uzaysızlığı içinde diziliyor, veri kümeleri ve takımyıldızları…”
Gibson’ın yarattığı etkinin bir benzerini yaratabilmiş yazar sayısı her halde çok azdır.
İnternet’in mimarları olarak sayabileceğimiz isimlerin hemen hemen hepsinin Neuromancer’ı okuduğunu göz önünde bulundurursak kim Gibson’ın 80’lerde düşlediği siberuzayın günümüz İnternet’inin şekillenmesinde etkili olmadığını iddia edebilir ki?
Gibson’ın Neuromancer’ı ile Fransız filozof Jean Baudrillard’ı aynı kaba koyup karıştırın, üstüne biraz mistizm sosu ekleyin ortaya şu çok beğenerek izlediğimiz Matrix filmi çıkacaktır.
Elbette Gibson’ın vizyonu kusursuz değil. Ama gerçeğe bir hayli yakın. Eğer biraz Jules Verne okuduysanız, gerçeğe bir hayli yakın derken ne demek istediğimi daha kolay anlayabilirsiniz. Verne’in öngördüğü/anlattığı hikayelerin önemli bir kısmı (Aya Yolculuk, Denizler Altında 20 bin Fersah, Yirminci Yüzyılda Paris…) detaylar Verne’in anlattığı şekilde olmasa da gerçeklikte yerini buldu. Gibson’ın öngörüleri de gün geçtikçe gerçeklikteki yerini bulmaya devam ediyor.
 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...