Şiddet paylaşımı
Fotoğraf: Envato
İnternet, özellikle de sosyal medya kontrolsüz bir ortam. Çok sayıda kullanıcının girdiği doğrulanmamış veri ve haberlerin yanı sıra parçalanmış insan cesetlerini içeren fotoğraf ve videolar sık sık sosyal medyada dolaşıma giriyor. Bu görseller her dolaşıma girdiğinde de bu görsellerin mozaiklenmeden dolaşımına itiraz eden üç beş kişi dışında hızla sosyal medyada yayılıyor. Hem MH-17 uçuşunun düşürülmesi, hem de İsrail’in Filistin’e saldırıları bu tartışmaları tekrar gündeme getirdi.
MH-17’nin enkazından, Twitter üzerinden bilgi geçen bir muhabir “Buradaki görüntüler aşırı kanlı olduğundan fotoğraf geçmeyeceğim” twitini attı. Olay yerinde bulunan başkaları da benzer şekilde davranmış olmalı ki sosyal medyada enkazdan ceset içeren çok az sayıda fotoğraf dolaşıma girdi. Öte yandan söz konusu Filistin olduğunda bir yandan İsrail’in uyguladığı şiddeti göz önüne sermek gibi bir amaçla, ajitatif cümleler eşliğinde ölülerin parçalanmış bedenleri sosyal medyada sergilendi, sergilenmeye devam ediyor.
Kimin göreceğini, nasıl etkileneceğini umursamadan, belki de umursayıp tam bu etkiyi yaratmak üzere parçalanmış ölü bedenlerin propagandanın bir parçası haline getirilmesinin savunulacak bir yanı yok.
Bu görselleri duyguları uyandırmak, hareketlendirmek üzere yaptıklarını, gerçekleri görmemiz gerektiğini savunuyorlar. Herhalde kimsenin İsrail’in Filistinlilere uyguladığı şiddeti bilmek, anlamak için bu görsellere ihtiyacı yok. Öte yandan bu görseller, izleyici/takipçi açısından da bu tip durum ve görselleri normalleştirme riski de taşır.
Bir de işin içine yalan propaganda girebilir. Eski görseller yeni diye sosyal medyada tekrar tekrar dolaşıma girebiliyor. Ya da olayla alakasız bir görsel olayın bir parçasıymış gibi sunulabiliyor. Son zamanlarda yayınlanan iki fotoğraf bunların ne gibi etkileri olabileceğini daha rahat anlaşılır kılacaktır. İlk fotoğrafımız MH-17 uçuşundan. Ya da öyle olduğu iddia ediliyor. MH-17’nin düşürülme haberi geldikten hemen sonra dolaşıma giren fotoğraf bir uçak enkazında dolaşan bir kişiye ait. Birazcık araştırma ise fotoğrafın aslında Lost dizisinden alınmış bir sahnenin photoshop ile biraz değiştirilmiş hali olduğunu ortaya koyuyor. İkinci fotoğrafımız ise “Uygur Türklerinin derilerini yüzüyorlar” başlığıyla servis edildi ve on binlerce kişi tarafından takipçilerine ulaştırıldı. Ancak söz konusu fotoğraf gerçekte Tibetlilerin, gökyüzü cenazesi adını verdikleri ve cesedi parçalar halinde yırtıcı kuşlara yedirerek yapılan cenaze töreninden.
İnternet’e, sosyal medyaya girilen veri ve fotoğrafları “Bir an önce yayınlayayım” refleksine kapılmadan doğruluğunun kontrol edilmesi ve nasıl yayınlanacağının(mozaik, blur vb.) değerlendirilmesi artık her biri içerik üreticisi sayılan sosyal medya kullanıcıları açısından da önemli. Bunları nasıl yapacağımıza ise haftaya birlikte bakacağız.
- İşlevini arayan alet: Yapay zekâ 20 Nisan 2024 04:45
- Masaüstü işletim sistemlerinin geleceği ve Linux 13 Nisan 2024 04:35
- XZ arka kapısı ve açık kaynağın zaafları 06 Nisan 2024 04:53
- Veri yağmacıları 16 Mart 2024 04:34
- Yapay zeka ve sihirbazlar 09 Mart 2024 05:07
- Verileriniz sermayeye feda olsun! 02 Mart 2024 05:40
- Geniş dil modelleri ve olağan hataları 24 Şubat 2024 04:09
- Apple’ın AB’ye misillemesi PWA’ların sonu mu? 17 Şubat 2024 04:43
- Disney, oyunlar ve at zırhı 10 Şubat 2024 04:19
- Open AI fikri mülkiyete karşı 13 Ocak 2024 04:44
- Yapay zekanın belirsiz geleceği 06 Ocak 2024 04:00
- Yapay zekada telif kavgası: Tekeller tekellere karşı 30 Aralık 2023 04:47