07 Temmuz 2014 00:15

Öz savunma dediğin...

Öz savunma dediğin...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Velev ki her gün 5 kadın değil de, ayda 1 kadın olsun canice öldürülen... Ölüme varan ya da varmayan boyutlarda maruz kalınan şiddetin rakamlarla ölçülür bir tarafı yok. Her bir hikaye, bu dünya üzerinde kadınlığı ceza diye yaşatmaya meyyal erkek egemen zihniyetin göstereni olarak infial yaratmalı. Çünkü şiddeti yaşayanlar kadar, geride kalan kadınların olağanlaşmış bir şiddet içinde yaşamak zorunda bırakılıyor olması nedeniyle de “dur bakalım” denmeli her bir olaya…
Yani mesela Gönül’ün hikayesi tek başına yetmeli isyana.
Tüm bir hayatını amca oğlu olan kocasının işkenceleriyle yaşayan, boşanma kararı almak için bile her şeyi karşısına almak zorunda kalan, sokak ortasında planlı programlı bir “yakarak öldürme”nin kurbanı olmaktan son anda kurtulan, ancak sonrasında yanıklar ve acılar içinde, üstelik hiçbir sosyal güvencesi olmadan, ailenin inayetine mahkûm yaşamak zorunda bırakılan bir kadının hikayesi tek başına çatlatmalı aslında değil mi sabır taşını?
Var mı bunun oluru? Misal, Esenyalı gibi göçle oluşmuş, yoksulluğun, işsizliğin, eşitsizliğin, erken yaşta evliliğin, eğitim olanaklarının kısıtlılığın, fıtratın ve kaderin sorgulanamazlığının her vesileyle dayatılmasının olağandan olduğu bir memleketim mahallesinde… Nasıl olur da bir kadının başına gelen isyan ettirir tüm bir mahalleyi?
Söyleyelim nedir bunun oluru: Örgütlü olmak.
Gönül’ün adalet mücadelesine dair gazetemizdeki haberde de anlatıyor Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan; “olayı duyar duymaz toplandık, ne yapalım diye tartıştık, hemen yürüyüş yaptık, Gönül’e yalnız olmadığını hissettirdik” diye.
Bu yürüyüşün hemen ertesi hafta Esenyalı’daydım, dernekte kadınlarla buluşmuştuk. Yürüyüşün yankısının heyecanı hala üstlerindeydi. “Attık kendimizi sokağa, bağıra çağıra yürüdük, erkekler de yürüdü arkamızdan. Hani neredeyse yürüyüşe destek vermeyen ayıplanacaktı. Pencerelerden tencere tavalarla destek verdi kadınlar. Perde arkasından izleyenler de vardı. Sonra dernek çalışmaları için dolaştığımız evlerde kendileri de şiddet gören kadınların kocalarına ‘illa kadınları mı toplayayım başına, bana bir daha dokunursan seni kadın derneğine şikayet ederim’ diye kafa tuttuklarını öğrendik. Bu mahallede, artık bir tek kadın bile şiddet görmeyecek diye çıktık yola. İlk attığımız adımda yıllarca şiddetin ortasında eli kolu bağlı olduğunu düşünen kadınların derneğimizi şiddete karşı bir kalkan gibi anlatması bile çok umut verici” dediler.
Tam da devletlilerin yerine getirmediği sorumluluklar dolayısıyla kadınlar patır patır katledilirken, adalet dediğini yerde gökte bulamazken “yahu bu şiddete karşı kendi savunma gücümüzü mü kursak, şöyle tim mim mi oluştursak, cezalarını biz mi kessek” tartışmalarının yapıldığı dönemde bunları duymak...
Esenyalılı kadınların Gönül’ü ve adı gazetelerde geçmeyen daha onlarca kadını ve çocuğu nasıl adım adım güçlendirdiğini, kadınların dayanışma gücünün şanının mahallenin her bir sokağına nasıl yayıldığını, mahallenin kadınlarının eskiden susmak zorunda hissettikleri şeyler karşısında “sen beni sahipsiz mi sandın haaa” diye derneğe sırtlarını yasladıklarını görünce anladım: Özsavunma demek örgütlülük demek. En küçük yerelde, işte bu mahallede örgütlü olmak, kimi zaman adına dernek, kimi zaman bilmem ne mahallesi kadın inisiyatifi demek, ama o yerdeki herkesin kadına karşı işlenecek herhangi bir suçta karşılarında birilerini bulacağını bilmeleri demek özsavunma. Bakkalı, manavı, muhtarı, azası bilecek eşine, kızına, sokakta yürüyen kadına herhangi bir yanlış bütün mahalleyi ayağa kaldıran bir “infiale” dönüşür. O kadınlar yürür de, boykot da eder, deşifre de eder, o bakkal ekmek satamaz, manav domates veremez. O dava açılır, o muhtar kadınlara mahkemeye topluca gitmek için araç da ayarlamak zorunda kalır, o kadının tedavisi de yapılır, psikoloğu da ayarlanır, o şehrin kadın örgütleri de çıkar gelir dayanışmaya.
Artık herkes görür, özsavunma demek örgütlülüktür.
Ve örgütlü değilsek, daha çok kadın ölür.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...