Normandiya çıkarması bugün ne anlama geliyor?

Bugün dünyanın gözü kulağı Fransa’nın Normandiya kasabasında olacak. Tam 70 yıl önce, 6 Haziran 1944’te ABD ve İngiltere’nin kıta Avrupa’sına yaptığı büyük askeri çıkarma sırasında çok sayıda asker hayatını kaybetmişti. Batılı tarihçiler, İkinci Dünya Savaşının kaderinin bu çıkarmayla değiştiğini ileri sürüyor. Hitler Almanya’sına karşı ikinci cephenin açılması anlamına gelen Normandiya çıkarması, aynı zamanda bu tarihe kadar ABD ve İngiltere’nin askeri olarak Hitler faşizmine karşı askeri olarak fazla bir şey yapmadığını gösteriyor. Bu nedenle İkinci Dünya Savaşının kaderi asıl olarak Normandiya’da değil Moskova önlerinde, Stalingrad’da belirlendi.
Zira Nomandiya çıkarması yapılmadan önce Kızıl Ordu, Doğu Cephesi’nde faşist Hitler ordusunu püskürtmeye, Avrupa’ya doğru yol almaya başlamıştı.
Hitler’in sonunda yenileceğini gören ABD ve İngiltere, Normandiya çıkarmasıyla hem zafere ortak olmak istiyordu hem de savaş sonrasında Almanya’yı tek başına Sovyetlere bırakmamayı amaçlıyordu.
70 yıl önce kanın gövdeyi götürdüğü, Manş Denizi’nin “kan denizi”ne döndüğü Normandiya’da bugün yapılacak “zafer töreni” emperyalist devletler arasında son 25-30 yıl içinde diplomatik gerilimin yüksek olduğu bir döneme denk geldi. Ukrayna’da Batılı emperyalistler tarafından gerçekleştirilen faşist darbeden sonra başlayan süreç Rusya’yla ilişkileri alabildiğince gerilimli hale getirdi.
Bu nedenle ABD Başkanı Obama ile Rusya Lideri Putin’in doğrudan bir araya gelmeyeceği ifade ediliyor.
Nasıl bir araya gelsinler ki...
Obama’nın, üç gündür çıktığı Avrupa turunda yapmadığı tehdit kalmadı. Doğu Avrupa ülkelerindeki ABD askeri gücünü artıracağını ve Ukrayna’ya her türlü askeri, siyasi ve ekonomik destek vereceğini ilan etti.
Varşova’daki konuşmasında bildik “Soğuk Savaş” doktrinini yeniden piyasaya sürdü. “Birimize yapılacak bir saldırı hepimize yapılmış sayılacak” diyerek, NATO’nun bundan sonra Rusya’ya karşı savaş hali alacağını söyledi. Aynı gün NATO, bütün üye ülkelere askeri harcamaları artırma çağrısında bulundu.
Askeri açıdan kaynatılan savaş kazanı, diplomasi cephesinde de devam ediyor.
G 7 Zirvesi, 16 yıl aradan sonra ilk kez Rusya’sız toplandı. Toplantıdan Rusya’ya karşı yaptırımların sertleştirilmesi kararı çıktı.
Olup bitenlere baktığımızda, Batı cephesi Rusya’ya karşı Ukrayna ve Kırım’daki gelişmeler nedeniyle üst perdeden açıklamalar yaparken, Rusya temsilcileri şimdilik daha yumuşak bir üslup kullanmayı, gerilimi artırmamayla gayret ediyorlar.
Görünen o ki; ABD, Ukrayna üzerinden Rusya’yla gerilimi tırmandırarak Doğu Avrupa’yı kendisine kışla yapmanın gayreti içerisinde. Bir çok Doğu Avrupa ülkesi de “Rus tehdidi”ni öne sürerek dünden “kışla” olmaya razı.
Başka bir değişle ABD yönetimi, “Rusya tehdidi” üzerinden Avrupa’yı kanatlarının altında tutma, “süper güç”lüğü, “dünya liderliği”ni devam ettirmek için kullanıyor...
ABD’nin yükselişi de asıl İkinci Dünya Savaşından sonra “SSCB tehdidi”ne karşı Avrupa’nın koruyuculuğunu üstlenmesiyle başlamamış mıydı?
Bu açıdan Normandiya çıkarması, Hitler Almanyası’nın yıkılışından çok ABD’nin yükselişi için bir dönüm noktasıdır.
Hal böyle olunca, ABD açısından eski gücünü yeniden tesis etmek, yeni dönemde eski planları sürdürmek için ikinci bir “Normandiya çıkarması”na ihtiyacı var. Bu çıkarmanın günümüzdeki anlamı siyasi bakımdan Batı Avrupalı emperyalist devletler üzerinde politik liderliğini tesis etme, askeri açıdan ise Rusya sınırındaki Doğu Avrupa ülkelerine yerleşme planını hayata geçirmeden başka bir şey değildir.
Buradan bakıldığında Obama’nın “Normandiya çıkarması”nın anlamı tahmin edilenden de fazladır.
Bu nedenle her ne kadar emperyalist devletlerin temsilcileri bugün Normandiya’da İkinci Dünya Savaşının, Hitler faşizminin kötü ve acımasız yüzünden söz edip, benzer acıların bir kez daha yaşanmaması yönünde temennilerde bulunursalar da, gerçekte Ukrayna’dan gelen ölüm haberleri, bunların iki yüzlü, samimiyetsiz olduğunu çarpıcı şekilde gösteriyor.
Zira bugün savaşın yarattığı acı ve yıkımlardan söz edecek Batılı liderler, Ukrayna’yı kendi çıkarları için kan çanağına çevirmişlerdir. Hem de Hitler’in devamı olan faşistlere verdikleri tam destekle...