05 Haziran 2014 00:09

Kararnamelerle hükümet etmek

Kararnamelerle hükümet etmek

Fotoğraf: Envato

Paylaş

AKP Hükümeti bir süredir adeta kararnamelerle hükümet etmektedir. İcraatının önüne yasal engeller mi çıkıyor, bunların üçünü beşini biriktirip, bir torba yasa çıkararak engel yasal düzenlemeleri değiştirmektedir. Değiştirdiği yasalar da engelleri kaldırmıyorsa, bir sonraki torba yasada bir daha değiştiriyor. Torba yasalarda yaptığı değişiklikler de bu yüzden kanun çıkarmadan daha çok bir konuda kararname yayınlamaya benziyor.
AKP’nin yöntemi belki, icraatın hızlı yürümesine yarıyor ama üzerinde uzun uzadıya düşünülmemiş, sırf kısa günün ihtiyaçları için çıkarılmış kanunlar, mevzuat sistemini hallaç pamuğuna çeviriyor.
Mecliste tek başına kanun çıkaracak çoğunluğu olduğu için istediği kanunu kısa zamanda çıkarabiliyor. Düşünün, İhale mevzuatını AKP Hükümeti 160 küsür kez değiştirdiği diye muhalefet tarafından eleştiriliyor. Şimdi yeni bir torba kanun Meclise geliyor. Bu torbada da Hükümete ket vuran bazı kanun hükümlerinin değiştirilmesi için öneriler var.
Hükümet uzun bir süredir idari yargıdan şikayetçi. O kadar çok yasaya aykırı idari işlem yapıyor ki, Bakanlıklar aleyhine yüz binlerce idari dava var. Yeni mahkemeler açıyor, Danıştaya 250 hakim atıyor, hakimlere idare aleyhine kararlar vermemeleri için baskı yapıyor ama yine de olmuyor. İdari yargı tıkanmış durumda. Danıştaya giden dosya dönmüyor.
Üstüne üstlük, Başbakanın Ak Saray’ı, Taksim Meydanı düzenlemesi gibi işleri de idari yargı engelleyince beşinci torbada AKP artık bu gidişata dur demeye karar vermiş görünüyor.
Torbada idari yargılamada “ivedi yargılama” diye bir sistem getiriliyor. AKP için ivedi olan konular ivedi yargılama kapsamına alınmış. Örneğin; kamu ihaleleri, acele kamulaştırma, 6306 sayılı Kanun’un uygulamaları, ÇED iptal davaları, özelleştirme uygulamaları, turizmi teşvik işlemleri vb. ivedi yargılamaya dahil edilmiş. Bu tasarı kanunlaşırsa artık bir yere gökdelen dikmek ya da HES’ler için ÇED kararlarına karşı açılan iptal davalarını yıllarca beklemeyecek Hükümet. Fakat, yurttaşlar için gerçekten acil olan konular ivedi yargılama usulüne dahil edilmemiş. Neler mi? Örneğin; toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kanunu uygulamalarına ilişkin iş ve işlemler, kamu görevlilerinin atanmasına ilişkin işlemler, öğrencilerin okuldan atılmaları, not işlemleri vb. Öğrencinin sınav kağıdı yanlış değerlendirilmiş, sınıfta kalacak ya da okuldan atılacak ama idare mahkemesine açtığı dava ivedi işlerden sayılmayacak bir sene sonra sonuçlanacak. Memur keyfi olarak ilçe ilçe dolaştırılacak ama atama işleminin iptali için açılacak dava ivedi sayılmayacak. Bir sene sonra memur lehine de sonuçlansa, bir yıl dolaştırılmış olacak. Ama, Hükümet usulsüz bir ihale yapmış, iptali için idari dava açılmış, bu dava ivedi sayılacak en kısa zamanda (tabii ki Hükümetin lehine) sonuçlandırılacak.
Yasama faaliyeti böyle iken bir de Başkanlık sistemine geçildiğini düşünün. O zaman, Erdoğan büyük ihtimaldir ki, Meclisten böyle Torba Kanunlarla değişiklikler geçirmeye dahi zahmet etmez. Bu kez gerçekten kanun hükmünde kararnamelerle ülkeyi yönetmeye kalkar. Putin gibi…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...