30 Mayıs 2014 00:07

Gezi: Okmeydanı, Medine Vesikası, ABD, AKP, Suriye meselesi

Gezi: Okmeydanı, Medine Vesikası, ABD, AKP, Suriye meselesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

AB’de milliyetçiler önde. Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Çağlayan’daki 1. Ağır Ceza Mahkemesi İsrail’in üç komutanı ve istihbarat şefi için kırmızı bültenli yakalama kararı çıkarıyor. İsrail bu gülünç bir kışkırtma diyor, dostluk bakidir. Baykal torununun, Gül oğlunun mezuniyet törenleri için ABD’de bulunuyor. Obama New York’taki West Point Askeri Akademisi’nde yeni planı açıklıyor: ABD senelik 5 milyar dolarlık Terörle Mücadele Ortalık Fonu (CTPF) oluşturacak, bu fonla müttefikler (Türkiye, Ürdün vb.) üzerinden daha az riskli bir mücadele yürütülmesine imkân sağlanacak.
Yeni bir Medine vesikası. Yahudi ve Müslümanlar (Türkler, Kürtler, AKP, ABD…) ortak cephe oluşturacak, Türkiye üzerinden, Irak ve Ürdün üzerinden derin NATO’ya bağlı militan devşirilecek ve eğitim verilecek. Salt Suriye değil Ukrayna ve diğerleri de bu konseptte gayrinizami harp stratejilerine konu oluyordu, daha fazla konu olacak. Eğer bir ülke hedef olacaksa da Türkiye olacak. Az ABD’li, bol bol Türk, Kürt, Arap, Rus, Çeçen, Müslüman ölecek.
Erdoğan bu işte dış güçler var diyor, Haşhaşiler de var mı onu bilemiyorum ama bu işte AKP ve ABD kesin var.
Her için bir dış yanı bulunuyor, her dışın bir iç yanı; mantıksal olarak bu kesin. Eğer bir şey düşüneceksek bu şey başka bir şeyin yanında üstünde arkasında bir yerlerindedir (görecelik). Tüm yüklemler bir kategoridir de Aristoteles, Farabi, Kant 10 tanesini daha temel sayıyor: Cevher, nicelik, nitelik, görelik, mekan, zaman, durum, sahiplik, etki, edilgi.
İç-dış güçler meselesine gelince, en azından kafada, yani akil yürütürken dışı içe, içi dışa göre düşünmek durumunda kalıyoruz. Göstergebilimcilere göre gösteren içinde öncelikle zıddını gösteriyor, ikisinin toplamından gösterge oluşuyor.
AKP’yi de Gezi’yi de dış güçler şekillendiriyor (sahiplik, edilgi). Etki de söz konusu.
Ötekileştirme meselesi de iç-dış gibi. Dikotomik aklın kaçamadığı bir durum. Sünni mi öteki, Alevi mi; işin aslı ise hep zayıf olan, hep altta kalan öteki.
Oğul Erdoğan II. Fetih Kupası için Okmeydanında yayı bırakırken bağırıyor: “Ya hak.” Ok hedefe yaklaşıyor, paralar dökülüyor. Niceliğin zıddı olmaz, ne kadar çoksa iyidir.
Okmeydanı’nda yüzü kırmızı maskeli silahlı kişiler var. Gazlar, Tomalar, akrepler var. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahatin Özel soruyor: Bunlar MİT’ten mi?
Okmeydanı’nda birkaç Alevi daha düşüyor.
Erol Katırcıoğlu, Ali Bayramoğlu, Mithat Sancar çok da anlayamamışlar, bu Aleviler niye kıpırdaşıyor. 4+4+4 olmamış, binlerce İmam-Hatip açılmamış, Diyanet’in yüzbinlerce imamı, camileri, Kur’an Kursları, Din Dersleri, tüm ortaokul ve liselerde 3 seçmeli din dersi daha, tüm bunlar olmamış, hepsi Sünni esaslarda oluşturulmamış herhalde. Bakanı, valisi yüksek bürokratı Alevi de oluyor herhalde. Okmeydanı’nda gazlar ölümler Alevilere değil herhalde. Suriye’de MİT çatışmıyor herhalde. Zaten AKP’liler de anlamıyor, Aleviler Müslüman’sa mabetleri camidir, “bir dinin iki mabedi olmaz” deyiveriyorlar.
Sahi Sünnilik tekrar 4 mezhep ve sayısız tarikat-cemaate mi bölünmüş? Kim bölüyor bunları? Bölücüler.
Ehli Sünnet bilginlerine göre “kim mantıkla uğraşırsa zındık olur” mu bilemem, bilimi-psikanalizi de bir türlü sevemediler. Parayı çok seviyorlar, taparcasına. Zıtlık acaba nerede? Sünnilik ile Alevilik bunun neresinde?
Gezi ortaklaştırmıştı, AKP ayrıştırdı, işi konsolide etti. Gezi özgürlük mücadelesi mezhep çatışmalarına doğru yol alıyor. Suriye’yi de (Arap Aleviliği veya Nusayriliği de) unutmadan.
İsmin 5 hali, 10 hali iç içe geçer, hayatın paradokslarını oluşturur. Gezi ve örgütlülük meselesi de böyle. Eğer erek ve irade yoksa, işler olacağına varır. Parti/siyasi irade işin olacağını tümden tayin edemezse de az çok belirleyici olur. O da yoksa, irade veya parti de yoksa olanlardan birine takılınıverir. Bu durumda en akıllı yol en fazla getirisi olan yoldur. Getirisi olmayacaksa yola niye çıkılacak, otur oturduğun yerde halleri başlar.
Getirisi fazla olan birilerince parsellenmişse, geriye kalan soy sop akraba ve mezhep yoludur. Gezi’nin yolu, özgürlük ve eşitlik yolu olsun.


 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...