29 Mayıs 2014 00:08

Medine Sözleşmesi

Medine Sözleşmesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Geçenlerde Diyarbakır’da toplanan Demokratik İslam Konferansı’nda bazı katılımcılar Medine Sözleşmesi üzerine tebliğler sundu ve günümüzde de bu sözleşmenin benzerinin uygulanabileceğini ileri sürdüler.
Medine Sözleşmesi Muhammed’in Mekke’den baskılar nedeniyle zorunlu olarak Medine’ye hicret etmesi ve burada bir süreliğine soluklanmak ve güç toplamak için Medine’de yaşayan Musevi ve diğer dinler mensuplarına önerdiği geçici bir sulh önerisidir. Muhammed güçlenene kadar diğer dinlerin ileri gelenlerine herkes kendi dininin serbestçe yaşasın, gereklerini yerine getirsin, farklı dinlerin mensupları birbirlerine dinlerini dayatmasın  demiştir.
Fakat, daha sonra Muhammed ve arkadaşları güçlenmiş, Mekke, Medine ve bütün Arap yarımadası ve Ortadoğu’da egemenliklerini kurmuşlar, cihad savaşları ile egemenliklerini genişletmişlerdir.
Günümüzde dinler arası rekabet ve çatışmanın önlenmesi ya da Türkiye’deki Sünni-Hanefi mezhebi egemenliğini dizginlemek için Medine Sözleşmesi’ni önermek abesle iştigal etmektir.
Sünni-Hanefi mezhebi tahakkümüne son verilmesi için yapılacaklar bellidir. Laiklik prensiplerinin eksiksiz uygulanması.
Laiklik kısaca nedir?
Devlet bütün dinlere ve dinsizlere eşit davranır. Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir kurum olmaz. Okullarda din dersi verilmez. Her din kendi öğretisini ve kendi cemaatinin olanakları ile isteyenlere öğretir. Hiç kimse bir dine girmeye ve dinsizliğe zorlanamaz. Dinler mabetlerini cemaatlerinin olanakları ile yapar ve işletir. Devlet hiçbir dine mabetlerinin inşası ve yaşatılması için kaynak ayırmaz, yardım yapmaz. Devlet hiçbir dinin mabetlerinin giderlerini karşılamaz, vergiden muaf tutmaz. Her din ve dinsizler inanç ve düşüncelerinin propagandasını serbestçe yapabilir. İnanışına uygun kıyafetler giyebilir. Devlet konuya sadece yukarıdaki  hakları korumak açısından müdahil olur.
Günümüzde hiçbir devlet Medine Sözleşmesi yapamaz. Medine Sözleşmesini yapanlar devlet olmayan bir şehirdeki kabile şefleri ya da dini liderlerdir.
Laikliğin ilkelerinin uygulanması sözleşmelerle değil, yasalarla sağlanacaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa