25 Nisan 2014 00:11

Mancini’nin kerameti!..

Mancini’nin kerameti!..

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Mancini’nin icraatlarında hâlâ ısrarla keramet arayanlar var. Kariyerli ve ünlü bir yabancı teknik adam ya, her yaptığı “vardır bir bildiği” yaklaşımıyla ve sınırsız bir anlayışla karşılanıyor... Onun icraatlarından sadece bir tanesini bile yerli bir teknik adam gerçekleştirse çoktan kapının önüne konmuştu!..
Takımının gole ihtiyacı varken ve maçın da son dakikalarına girilmişken Mancini oyuncu değişikliği yaparak -özellikle zaman açısından- rakibinin ekmeğine yağ sürebiliyor mesela. Tabii sahaya sürdüğü oyuncudan, kalan birkaç dakikalık sürede nasıl bir performans beklediği de ayrıca merak konusu. Galip takımların zaman geçirip skoru korumak adına yaptıkları son dakika değişikliklerini Mancini takımı mağlup durumdayken yapabiliyor. Üstelik oyuna sokacağı oyuncunun eline bir de o dakikadan sonra yapmak istediği taktiksel değişiklikleri içeren not kağıdı tutuşturuyor. Ancak ne yazık ki oyuncular, o kağıtta yazılan taktiksel değişiklikleri anlayabilmek ve birbirlerine aktarabilmek için toplanma fırsatı bulamıyorlar!.. Gönül isterdi ki hakem birkaç dakika izin versin, oyuncular da bu süre içinde Mancini’nin yapmak istediği taktiksel değişiklikleri algılayıp uygulayacak kıvama gelsinler!.. Ama aksilik işte!.. Oyuncular, Mancini’nin maç kazandıracak mucize taktiğini uygulama fırsatı bulamadan dakikalar tükeniveriyor!..
Sahaya giren oyuncunun, görev yerlerinde yapılacak değişiklikleri arkadaşlarına söylemesi son derece normaldir. Ne var ki bunun için kağıda not yazmaya gerek yoktur. Kadroya yönelik olası müdahaleler ve buna bağlı görev yeri değişiklikleri, maç öncesindeki hazırlıklar çerçevesinde oyuncuların kafasına yerleştirilmelidir. Görev yeri kaydırmalarının ötesinde oyunculara taktiksel değişiklikler iletmeye kalkışmak beyhude olduğu kadar gülünç bir çabadır. Zaten maç sırasında gelişen şartlara (rakibin, skorun, havanın, vs. durumuna) göre uygulanacak taktiksel seçeneklerin hepsi belli olmalıdır. Bütün bunların dışında, kalan kısıtlı sürede oyuncularından daha önce hiç sözü edilmemiş yeni bir taktiği benimsemelerini ve uygulamalarını istemek ise çaresizliğe işaret eder.
Ama hakkını yememek lazım, İtalyan teknik adam, skoru korumak adına oyuncularına son derece etkili taktikler de vermiyor değil!.. Mesela Fenerbahçe derbisinde, sakatlandığı için son dakikalarda oyundan çıkmak isteyen Selçuk’a, oyunda kalmasını ve kendisini yere bırakmasını söylediğini (yani bir anlamda oyuncusunu sahtekarlığa zorladığını) itiraf etmişti. Üstelik de rakibi 10 kişiyle mücadele ettiği halde... Herhalde bir teknik adam bundan daha aciz bir duruma düşemez... Aslında utanç duyulması gereken bir durum ama sahadan galibiyetle ayrıldıysan elbette bunu hiç kimse önemsemez!..
Tabii işin teknik boyutuna da değinmek lazım. Mancini, Türkiye’ye adımını attığı ilk günlerde Galatasaray’ın savunmasını çok yetersiz bulduğunu ve işe savunmayı toparlayarak başlayacağını söylemişti. Aradan bunca zaman geçti Mancini’nin Galatasaray savunmasına ne tür bir katkı yaptığını anlayabilmiş değiliz. Savunma oyuncuları, gerek blok, gerekse de kişisel olarak rakiplerine her türlü kolaylığı sağlamayı sürdürüyorlar!..
Mancini ayrıca, galip geldikleri maçlardan sonra takımını sahiplenirken, yenilgilerin ya da beraberliklerin ardından ise takımı kendisinin kurmadığı bahanesine sığınıyor... Bu tavır, karşısındakileri enayi yerine koymak anlamına gelmiyor mu?..
Bütün bu icraatları yerli bir teknik adam yapsa yerden yere vurulmaz ve üstüne bir de kendisiyle yoğun biçimde dalga geçilmez miydi?..
Ama işte kariyerli yabancı bir teknik adam söz konusuysa, yaptıklarında keramet aramanın sonu gelmiyor...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...