24 Nisan 2014 00:09

Gerçekler neden gizlenir?

Gerçekler neden gizlenir?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Benim yaşımda olup da kaç kişi on sekiz yaşına geldiğinde, Kayseri’de, Yozgat’ta, Adapazarı’da da yüz sene önce Rumların yaşadığını biliyordu?
Ben bilmiyordum. Resmi tarihten Rumların sadece İstanbul ve İzmir’de olduklarını öğrenmiştim. Aile efradından ve evimize bir kilometre ötede gördüğüm, zaman zaman arkadaşlarımla çanına taş atarak oynadığım yıkılmış ve sadece çan kulesi kalmış kiliseden de Balıkesir’de de bir zamanlar Rumların yaşadığını biliyordum. Rumların Kayseri’de de yaşadığını Ünlü Yönetmen Elia Kazan’ın Kayserili bir Rum olduğunu okuduğumda öğrendim. Yunanistan’a gittiğimde ise Türkiye’den geldiğimi öğrenen ve dedesinin Adapazarı’dan, Yozgat’tan geldiğini anlatarak çevremi saran Rumlardan öğrendim.
Yine resmi tarihe göre Ermeniler ise biraz İstanbul’da, biraz da Erzurum, Van bölgesinde yaşamışlardı. Daha sonra Adana, Maraş, Antakya’da da Ermenilerin olduğunu öğrendik. Mimar Sinan’ın Kayseri Ağırnaslı bir Ermeni, Ruhi Su’nun ise ailesi soykırımda öldürülmüş ve yetimhanelerde büyümüş Vanlı bir Ermeni olduğunu öğrendik. Yedi kuşak ailemin yaşadığı Balıkesir’de Ermenilerin bir zaman yaşadığını ise ancak iki binli yıllarda Murat Bardakçı Hürriyet gazetesi’nde Talat Paşa’nın Kara Kaplı Defteri’ni yayınlayınca öğrendik. Meğer sadece Balıkesir’de değil, Bursa, Kütahya, Eskişehir, Uşak, ve hemen hemen bütün illerde de Ermeniler yaşarmış. 1915’de Talat Paşa’nın Kara Kaplı Defteri’nde tuttuğu notlara göre hemen hemen bütün illerden binerden az olmamak üzere Ermeniler Suriye çöllerine doğru göçe çıkarılmış.
Peki, niye bizden yıllarca gizlendi gerçekler? Devlet yaptığı katliamdan utandığı için mi gizledi gerçekleri? Utanacaklarını sanmam. Tarihteki onca katliamı, fetih diye övüne övüne anlattıklarına göre, katliam yaptıkları için utanmazlar. Yakın tarihte yapılmış bir katliam, soykırım olduğu için mi gizlemeye çalıştılar? Olabilir. Nasıl olsa bir gün öğrenilecek, ne kadar geç öğrenseler iyidir diye düşünmüş olabilirler.
Peki, ya mal, mülk meselesi olmasın, unutturma çabalarının nedeni? Öyle ya, yüz sene önce sermayenin ve malların büyük bölümü Ermeni ve Rumlara ait ise Ermeni ve Rum gerçeğini öğrenenler bunların malları ne oldu diye sormayacak mı?
Evrensel Basım Yayın’dan iki kitap çıktı yakın zamanda. Arkadaşım Nevzat Onaran’ın yazdığı iki kitap. Nevzat Onaran birinci ciltte Osmanlı Döneminde Ermeni ve Rum mallarının Türkleştirilmesini, ikinci ciltte ise Cumhuriyet Döneminde Ermeni ve Rum mallarının Türkleştirilmesini anlatıyor. Yazılanlar Meclis arşivlerinde ve kütüphanelerde yapılan uzun ve çetin araştırma sonuçlarına dayandırılmış.
Ermeni ve Rum mallarının nasıl yağmalandığını, bugünkü zenginlerin önemli bir kısmının Ermeni mallarına el koyarak zenginleştiğini öğrenince yüz sene öncesini gizleme ve Ermeni ve Rumlara yapılanları inkar nedenini daha iyi anlıyorsunuz.
Diğer şeylerin yanı sıra, ya bir gün el koyduğumuz Ermeni ve Rum mallarını geri isterlerse korkusu da inkarın önemli nedenlerinden biri.
Proudhon “Mülkiyet hırsızlıktır” diyordu. Belki de buna “Mülkiyet caniliktir”i de eklemeli.
Mülkiyeti yok etmeden hırsızlık ve cinayet de belki yok olmayacak.
Katliama, soykırıma uğramış Anadolu’nun kadim halklarına saygıyla...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...