12 Nisan 2014 07:20

21 yıl oldu ama...

21 yıl oldu ama...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bu gün, Internet’in Türkiye’de kullanılmaya başlanmasının 21. yıl dönümü. 93’ün 21 Nisanında, ODTÜ’de saniyede 64 kilobit hıza sahip bir kiralık hatla başlayan Türkiye’nin Internet macerası giderek artan hızı ve kullanıcı sayısının yanı sıra giderek artan sansür ve izleme ile sürüyor. Engelliweb verilerine göre 40 binden fazla site şu anda erişime engelli. Youtube hakkında alınan erişime engelleme kararı iptal edilmesine rağmen BTK engellemeyi kaldırmamakta ısrarcı. Erişime engelli sitelerin önemli bir kısmının ise engellemeyi kaldırtmak üzere Türkiye’de gerekli başvuruları ve işlemleri yapabilecek olanağı yok. Öte yandan Anayasa’nın haberleşmenin gizliliği ilkesi sanki hiç var olmamış gibi Internet iletişimi izleniyor. Internet üzerine hazırlanan yasalar teknik ve hukuki bilgisi yetersiz ellerden çıkıyor, bilişim örgütleri ve uzmanların yasa hakkındaki görüşleri ise dikkate alınmıyor. Türkiye’de 21. yaş gününü kutlayan Internet’in hali bu.
Hal bu iken, esas iş de kullanıcıya düşüyor. İlk Youtube sansürü ile başlayan süreçten bugüne dek çok şey öğrendi kullanıcılar. Eskiden 8.8.8.8, Youtube’a girebilmesini sağlayan rakam dizisiydi ortalama kullanıcı için. Şimdi DNS nedir diye sorsan yanıtlar, üstüne birde ‘DNS yetmez, Tor ya da VPN kullan’ diye öneride bulunur. Bu yasaklar ve engellemeler biraz daha sürerse 7’den 70’e ağ uzmanı olacağız da farkında değiliz.
Havasından mıdır, suyundan mıdır bilinmez bizimkilerin bilinçaltında yatan bir yasak karşıtlığı ve laf dinlemezlik var. ‘Yaş boya’ uyarısını parmağı ile kontrol eden, illaki ‘geçiş yasağı’ olan yerden geçen, ‘park yasağı’ tabelasının altına park eden bir milletiz sonuçta. Twitter mı yasaklandı? O zaman hemen girip bir hesap oluşturalım, kullanacağımızdan değil belki de, sadece yasağı delmek için. Sadece muhalifler de değil üstelik. Yandaşlar hariç hemen her gazete, her televizyon, her site engelleme haberleri ile birlikte refleks olarak engelli sitelere nasıl girileceğini anlatan kılavuzlar yayınladı.
Hapishane duvarları sadece mahkûmların kaçmasını engellemek için değil; içeridekiler dışarıdakileri, hatta ve hatta gökyüzünü dahi göremesin diye de yüksektir… Öte tarafına geçmeyelim, öte yanı göremeyelim diye sağımıza solumuza duvarlar örüyorlar, çitler çekiyorlar, hendekler kazıyorlar. Şimdilik çitlerin çevresinden dolanıp, duvarlara tırmanıp, hendeklerden atlıyoruz. Gün gelir yıkarız o duvarları, çitleri söker, hendekleri doldururuz bize yasaklayanlara inat doyasıya görebilmek için göğün mavisini…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...