Gerçek gündem
Fotoğraf: Envato
AKP Hükümeti’nin dört bakanı, Başbakanın ve bazı bakanların oğlu hakkında 17 ve 25 Aralık operasyonları ile başlatılan soruşturma süreci ve açılan davalar var. Bu davaların bakanlar açısından yürüyebilmesi için TBMM’nin izni gerekiyor. AKP Hükümeti’nin Meclisten bakanların yargılanmasının onayını geçirmeyeceği anlaşılıyor.
Bakanlar dışındaki sanıkların yargılanma süreci ise Deniz Feneri Davası’ndaki gibi yürüyor. Soruşturmayı yürüten savcılar, arama emrini veren hakimler sürülüyor. Operasyonda görev alan polisler cezalandırılıyor.
Uluslararası hukuka ve iç hukuka aykırı olarak Suriye’deki IŞİD’çilere mühimmat götüren TIR’ları çevrine jandarma, savcı ve polisler hakkında soruşturmalar açılıyor.
Twitter ve Youube kapatmak için özel kanun çıkarılıyor ve Başbakan “Twitter mivıttır dinlemem kapatırım” sözü üzerine her iki sosyal paylaşım sitesine Türkiye’den erişim yasaklanıyor.Anayasa Mahkemesi yasakları kaldırıyor, bu kez Başbakan ve Hükümet Anayasa Mahkemesi’ne hücum ediyor.
Özetle yasa ve hukuk tanımayan bir hükümetin, demokrasi iddialı bir ülkede her biri üç kere hükümet devirecek onlarca hukuk ihlali ile karşı karşıyayız.
Diğer taraftan, Dünya’da, Başbakanın diktatör heveslisi olduğu, AKP Hükümeti’nin Suriye’de IŞİD ve El Kaide güçlerini desteklediği, Reyhanlı Bombası’nın El Kaide tarafından konulduğu, MİT Müsteşarı’nın bölgedeki aşırı İslamcıları desteklediği konuşuluyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimine dört ay kalmış. Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı olmak isterse ne olacak belli değil. Çünkü, yetkisi çok, sorumluluğu az bir cumhurbaşkanlığı sisteminde on yıllık başbakanlığı sürecindeki otoriter tarzı bilinen Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasının kuvvetler ayrılığı konusunda sorun yaratacağı kesin.
Kürt Sorunu’nun çözümü için ilan edilen “Barış Süreci”nde bir gelişme yok.
Ekonomi ise zor durumda. Durgunluk başlamış, enflasyon rakamları büyümüş, bankaların kredi borcu alacakları büyümüş, işsizlik ve yoksulluk rakamları her geçen gün büyüyor…
Ve yakın zamanda ekonomideki kötü gidişata bir çözüm yok.
Her biri kendi başına çok ciddi tartışma ve çözüm önerisi gerektiren yukarıdaki sorunlar ve diğerleri gündemde iken, Türkiye siyaseti ve medyası, sorunları halk nezdinde tartışma yerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na atılan yumruğu tartışıyor.
Kılıçdaroğlu’na yumruk atma eyleminin münferit bir olay olmadığı çok açık.
Öyle bir adamın, kendi iradesi ile o eyleme karar vermesi ve kimsenin yardımı olmadan eylemi gerçekleştirmesi neredeyse imkansız.
Belki de, yumruk atma eylemi bütün gerçek sorunları ve gündemi perdelemek, önceki gün TBMM’ de yapılan yolsuzluk dosyaları ile ilgili tartışmaları halkın dikkatinden kaçırmak için yapıldı.
AKP Hükümeti, gündemi ne kadar unutturmaya çalışırsa çalışsın, sorunlar öyle büyük ki, gündem kendi kendini tartışmaya başlayacak.
- Şaşkın ördek 23 Nisan 2024 04:32
- Barış ne zaman gelecek? 16 Nisan 2024 04:47
- Sosyalistlerin seçim çalışması nasıl olmalıdır? 09 Nisan 2024 04:42
- Seçim dersleri 02 Nisan 2024 04:47
- Moskova katliamı 26 Mart 2024 05:38
- Büyük Birader bizi gözetliyor 19 Mart 2024 04:39
- Küçülemeyen devlet 12 Mart 2024 04:52
- Etkisiz hale getirmek 05 Mart 2024 04:48
- Her şey rant için 27 Şubat 2024 08:49
- Hem yasa koyucu hem yürütücü hem de hakim 20 Şubat 2024 04:48
- İşkenceyi ve işkenceciyi aklamak 13 Şubat 2024 04:40
- Böyle demokrasi olmaz 06 Şubat 2024 04:46