03 Nisan 2014 00:09

Sağduyulu düşünmek

Sağduyulu düşünmek

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Küçük-burjuva milliyetçileri çılgın gibi sağa sola saldırıyor. Bir taraftan AKP’ye oy veren halka ağza alınmayacak sözler ediyorlar. Bazıları işi iyice ileriye götürmüş, bunların semtlerine ayak basmayacağım, işyerlerinden alışveriş yapmayacağım, bana işi düşenlerin işini yapmayacağım vs. vs. saydırıyor.
Bir zamanlar İzmir’de Kürtlerden alışveriş yapmayın, lahmacun yemeyin falan diye bildiri dağıtmışlardı.
İçlerinden bazıları, “Trakya ve Ege bize kalsın, geri kalan ayrılsın ne halt ederlerse etsinler. Şeriat Devleti mi kurarlar, Kürt Devleti mi?” dahi diyor.
Bunların çoğu, açıkça söyleyemese de içlerinden “ulan asker bir daha darbe yapsa da bu dincileri, Kürtçüleri silip süpürse” de diyorlar.
Sırrı Süreyya’ya ve HDP’ye saldırıyorlar. İstanbul’da neden Sarıgül varken aday oldu diyorlar. Oysa, İstanbul’da sadece HDP değil TKP, İşçi Partisi, (başkan adayı hariç) ÖDP de seçimlere parti olarak katılmış. Onlara tek bir kelime yok. Evet, HDP diğerlerinden daha çok oy aldı. Daha güçlü. Ama, herkes biliyor ki HDP’nin oyu Sarıgül’ün oyuna eklenseydi yine Sarıgül kazanamayacaktı. Üstelik HDP’liler gitmiş CHP ile ‘ittifak yapabilir miyiz’ diye görüşmüş, CHP bu ittifakı reddetmiş. Maksat AKP’ye saldırırken “Kürtçü” dediklerine de vurmak.
Yüz yüze ya da İnternet üzerinden tartışabildiklerimize askerlerin yaptıklarını hatırlatıyorum. Çünkü, 1971, 12 Eylül ve sonrasında devrimcileri, işçi hareketini ezmek için nasıl din istismarı yaptıklarını, helikopterlerden köylere dini içerikli bildiriler attıklarını, İmam Hatip Liselerinin sayısını artırdıklarını, başta TRT ve üniversiteler olmak üzere, yargı, bürokrasi, emniyet vb. yerlerde Türk-İslam sentezi adını verdikleri  politikalara uygun kadroları devletin bütün kurumlarında istihdam ettiklerini anlatıyorum.
Bizim darbeciler, koyunlarında büyüttükleri din istismarcılarını on beş sene önce 28 Şubat Harekatı ile “bu kadar yeter” deyip tasfiye etmeye çalıştıklarında başarılı olamadılar. Karşılarına ABD ve AB’nin Ortadoğu Projesi çıktı. Şimdi, bizdeki darbecilerden on beş sene sonra bu kez ABD ve AB Ortadoğu projesinde değişikliğe gidiyor ve “ılımlı İslamcıları” tasfiye etmeye çalışıyor.
Ege ve Trakya Cumhuriyeti kurmayı düşleyenlere önce Dünya ve Türkiye’ye ilişkin bir programınız olsun diyorum. CHP’nin kuyruğuna takılıp korkularınızdan ve kaygılarınızdan kurtulamazsınız. Emperyalizme karşı mısınız? Faşizme ve her türlü gericiliğe karşı mısınız? İşçilerin ve emekçilerin haklarını savunuyor musunuz? Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırıldığı, devletin bütün dinlere ve dinsizlere aynı mesafede olduğu bir laiklik düzenini savunuyor musunuz? Düşünce, örgütlenme, basın,haber alma vb. bütün özgürlükleri “ama”sız, koşulsuz savunuyor musunuz? Kürtlerle barış içinde tüm haklarını teslim ederek yaşamayı savunuyor musunuz? Alt alta yazarsınız programınızı. Aynı şeyleri savunanlarla bir araya gelip örgütlenirsiniz, mücadelenizi sürdürürsünüz.
O zaman, neden şu şuna oy vermedi tartışması yapmazsınız.
O zaman, Uruguay’a gitmeye kalkmazsınız.
O zaman Trakya Ege Cumhuriyeti kurmaya kalkmazsınız.
Bugün sizin yüzüne dahi bakmak istemediğiniz AKP’ye oy veren kitleler, vakti zamanında “Ne Ezilen Ne Ezen İnsanca Halkça Bir Düzen”, “Toprak İşleyenin Su Kullananın” dediği için Ecevit’e oy verdiler.
Bırakın ANAP gibi, DYP gibi “dört eğilimi birleştirme” hesapları yapan, merkez partisi olmaya çalışan, MHP’lilerden, AKP’lilerden aday yapıp seçim kazanmaya çalışan CHP’nin kuyruğunu, emek ve demokrasi güçleri ile birleşin.
Başka çare yok.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...