21 Mart 2014 00:04

Newroz ırkçılığa karşı

Newroz ırkçılığa karşı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bugün Kürt halkının ulusal diriliş bayramı...  
Milyonlar yine sel olup meydanları dolduracak, hep birlikte halaylara duracak, şarkılar söyleyecek, dans edecek...
Ve “Êdî bese!” diyecek.
Bugün günlerden Newroz... Yeni bir gün... Baharın başlangıcı.
Yeni bir umut, yeni bir heyecan, yeni bir gelecek için o kadar çok neden var ki...
Zira bütün kötülüklerin, karamsarlıkların ilacı umuttur. Umudun olduğu yerde çaresizlik, karamsarlık, yılgınlık, teslimiyet yoktur. Hep en iyisini bulmanın, kurmanın mücadelesi, direnişi ve başkaldırısı vardır.
Bunun için Newroz umuttur.
Hele hele dünyanın en büyük devletsiz halkı Kürtler için...
Kürt halkı yüzyıllar boyunca esaret altında tutuldu, Kürtlerin dilleri, kültürleri ve kimlikleri yok sayıldı, inkar edildi, baskı altında tutuldu.
Ama onlar bütün kötülüklerin ilacı olan umudu hiçbir zaman elden bırakmadılar.
Kimi zaman dağ başında, kimi zaman ovada; kimi zaman kent ortasında kimi zaman zindanlarda kıyımdan geçirildiler. Büyük bedeller ödediler, hala da ödemeye devam ediyorlar.
Bugün, ödenen bedellerin üzerinden bir ulus olarak varlığını, kimliğini, kültürünü, dilini ispatlamanın gururu her yerde haykırıyorlar...
Rosa Luxemburg’un dediği gibi “Vardım, varız, varolacağız” diyorlar.
Sadece Türkiye’de, Rojova’da, Güney Kürdistan’da değil, aynı zamanda Avrupa’da da...
Avrupa’da bu yıl Newroz, önceki yıllara göre çok daha geniş bir yelpazede kutlanıyor. Yarın Düsseldorf’da on binlerce insanın katılımıyla yapılacak büyük kutlama kelimenin tam anlamıyla “Halkların Şenliği” olacak.
Kürtlerin yanı sıra, emek örgütleri, Aleviler, Süryaniler, Lazlar, Ermeniler, Rumlar, Almanlar... hep birlikte halaya duracak.
Bu bir ilk. Umarız gelecekte de Avrupa’da Newroz tıpkı bu yıl olduğu gibi farklı kültürlerden, uluslardan ve inançlardan emekçilerin ortak yaşamı ve kardeşliği temelinde, ırkçılığa ve ayrımcılığı karşı kutlanmaya devam eder.
Zira, 21 Mart aynı zamanda Uluslararası Irkçılıkla Mücadele günü.
Muhtemel o dur ki, Birleşmiş Milletler 1966’da, 21 Mart 1960’ta Güney Afrika’nın Saharpville kentinde siyahların üzerine beyaz polisin ateş açarak 69 kişiyi katletmesi nedeniyle bu günü “Irkçılıkla Mücadele Günü” ilan ederken Newroz’dan haberi yoktu.
Ama bu tesadüf tam anlamıyla yerine oturmuştur.
Çünkü; Türkiye’deki Kürtlerin durumu Güney Afrika’nın siyahlarından, Öcalan’ın durumu da geçen yıl kaybettiğimiz Mandela’dan pek de farklı değil. Yıllarca insanlar sırf Kürt oldukları için dışlandı, aşağılandı, hor görüldü, ev verilmedi, işe alınmadı.
Bununla kalınmadı, Kürtlerin yaşadığı yerleşim yerlerine yönelik, tıpkı Güney Afrika’daki beyaz ırkçıların yaptığı gibi saldırılar düzenlendi ve düzenlenmeye de devam ediliyor. En son Kürt siyasetçilerine ve partilerine yönelik ırkçı saldırıların Güney Afrika’daki beyazların siyahlara saldırılarından bir farkı var mı? Ya da ABD kafasına çuval geçiren Ku-Klux-Klan”cılardan...
Unutulmasın ki bütün ırkçılar aynı kaynaktan besleniyor. O da kendisinden olmayana karşı nefret ve düşmanlıktan başka bir şey değildir.
Bu nedenle Newroz aynı zamanda ırkçı ve ayrımcılığa karşı farklı dillerin, kültürlerin, inançların ortak mücadele günüdür.
Keza Newroz, bütün sorunların çözüm kaynağının halkta olduğunu da bir kez daha gösteriyor. Milyonlar bir araya geldiğinde, “Êdî bese!” dediklerine aşamayacağı engel, deviremeyeceği güç yoktur. Tarihte bunun sayısız örneği var.
Bu nedenle mevcut hükümetin bir yıl içinde çözüm yönünde somut adım atmaması, onun hanesine bir olumsuzluk olarak çoktan yazılmıştır. Umarız fatura yerel seçimlerle net bir şekilde kesilir.
Newroz alanları bunun işaretini çoktan vermiş durumda.
Şimdiden Pîroz be!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...